Sorumsuzların Elinde Kalan Bir Toplumun Durumu

Başkalarının destan ve menkıbeleriyle coşup teselli olmak, ferdî ve içtimâî sorumluluğunu yerine getirmemiş, âciz ve aşağılık duygusuna kapılmış kimselere has marazî bir keyfiyettir. Bu hastalığa müptela olmuş bir cemiyette, fâtih-ruh yerini, geçmişi destanlaştıranlara, sırf eskiye ait türküleri mırıldananlara ve bütünüyle marşlara gömülüp gidenlere bırakır. Böyle bir toplumda dînî düşünce ve dînî mükellefiyetler, aşk ve heyecan mahrumu sefil bir gürûhun inhisarında, folklor haline getirilerek yığınları eğlendirici ve dinlendirici bir festivâl halini alır. Ve yine böyle bir cemiyette, kalp ve ruhun derece-i hayatına giden bütün yollarda söz ve devran; görüşleri sığ, düşünceleri fakir, himmetleri meflûç, iç dünyaları karanlık ve başkalarının yaşadığı hârikaları hikâye etmekle teselli olan bir kısım haddini bilmezlere kalır.