Sömürülen Millet ve Değerler
Evet, bizim safdil oluşumuz ve âlemin de hokkabazlığı; millet; yıllar ve yıllar, bir türlü sonu gelmeyen bu tarihî tekerrürler turnikesinde döndü-durdu. Zirvedekiler, milleti sevk ve idare adına, şahsiyetli ve millî ruh kaynaklı bir politika belirleyecekleri güne kadar da bizim, sâir fi’n-nevm "uyur-gezer" kalmamız, düşmanlarımızın da sinsi oyunları, gizli işgalleri ve İslâm ülkelerini içten içe fethetmeleri devam edeceğe benzer. Bugün yeryüzünün büyük bir bölümünde söz mütegalliplerde bitiyor.. gücü temsil edenler zayıfa hakk-ı hayat tanımıyor.. her yerde zorbalık ve kabadayılık alkışlanıyor; her insanı insan kabul edip onun hukukuna saygılı olmak ise, aptallık ve sünepelik sayılıyor. Süper güç ve devletlerin politikaları, hemen her zaman, zayıf ve güçsüzleri istismar etme "sömürme" istikâmetinde işliyor. Kılıfını bulduktan sonra, çalıp-çırpma, yeyip-yutma, hatta can çekişenlerin sırtında hakk-ı temettu’ arama akıllılık sayılıyor.. buna karşılık haram-helâl düşüncesi, hak-hukuka riâyet gayreti ve insânî değerlere saygılı kalma azim ve niyeti aptallık kabûl ediliyor.
- tarihinde hazırlandı.