Kalbi Dünyamızda İlmi Solumak

Fethullah Gülen'in süreli yayınlarda çıkan başyazıları, 30 yıllık bir geçmişe sahip. Bu makalelerden ortaya çıkan semerenin 12'nci kitabı 'Kalbin Solukları' kasım ayında okurlarıyla buluştu.

Kitap, edebi ve felsefi içerikli yazılardan dinî, ilmi, ahlaki ve kelamî mülahazalara kadar mütefekkir bir zihnin geniş ve zengin düşünce dünyasını yansıtıyor.

Ruhunu ve kimliğini kaybetmiş bir neslin önüne yeni ufuklar koyuyor. İnsan, evren Allah tasavvurunun açığa çıktığı derlemede Gülen'in bu üçlü paradigmaya bakışı çağdaşlarından bariz biçimde ayrılıyor. İnsanın kendine yabancılaştırıldığı paradigmaya karşı bakış, bir bakıma yazarın fikir âlemini keşfetmek için alternatif sunuyor.

Kalbin Solukları, beyan, söz ve hitabet ile gönül ve hâl dili arasında kurduğu sıkı ilişkiyle söze başlıyor. Şefkat, müsamaha, merhamet, ümit gibi insani vasıfların, kişinin anlayış biçimini nasıl aydınlattığına değiniyor. İlerleyen bölümde edepten edebiyata uzanan ince çizginin sınırlarını çiziyor. Neticede kalem kullanma istidadının, ancak rüya zannedilen bir hareketin yayılışına ruh üflediğine değiniyor. İlahî cenahtan gelen 'yürü' emrine binaen, gerçekleşmiş bu rüyanın arkasındakilere cesaretlendirici öğütler, onları bekleyen tehlikeler kitabın bir diğer muhtevası. Son başlıklarda namaz, hac ve duanın önemine dikkat çekilirken söz; güzellik, ilim aşkı, cehalet çıkmazı ve yaratılmışın hem sonu hem de başlangıcı 'toprak'la bağlanıyor.

Eser, arzu edilen yeni düzende bambaşka bir şeb-i arus'a erişme ümidine dair ifadelerle son sözünü söylüyor.