Hesaplaşma İçin Değil İstikbalimiz İçin Evet

Fethullah Gülen, anayasa referandumunun sadece askeri darbeyle hesaplaşma olarak görülmemesini isteyerek “O pakette milletimizin istikbali için çok önemli maddeler de var. Paket bu yönüyle desteklenmeli ve evet oyu verilmeli” dedi

Sosyal hayatta gerçekleştireceği köklü değişikliklerin yanı sıra 12 Eylül darbesiyle hesaplaşma imkanı sunan Anayasa değişiklikleri referandumunda Fethullah Gülen de ‘evet’ oyu vereceğini açıkladı. Gülen, ‘www.herkul.org’a verdiği röportajda referandumda oylanacak anayasa paketinin milletin istikbalini ilgilendiren birçok maddeyi de içinde barındırdığını, bu yönüyle pakete ‘evet’ oyu verilmesi gerektiğini söyledi.

Hesaplaşma değil kazanım

Referandumun sadece 12 Eylül’ün kirlerini temizlemeye ve darbecilerle hesaplaşmaya vesile gibi gösterilmesini doğru olmadığının altını çizen Gülen, bu sayede darbecilerden intikam alınacağını düşünmenin yanlış olduğunu ifade etti. Gülen, “O paket içinde milletimizin istikbali için çok önemli maddeler var; bu itibarla da değişiklik paketi bu yönüyle desteklenmeli ve ‘evet’ oyları böyle bir niyetle verilmelidir. İmkan olsa mezardakileri bile kaldırarak referandumda ‘Evet’ oyu kullandırmak lazım. Ben zannediyorum kalkarlar da... Zannediyorum ruhları koşar da. Çünkü demokrasi adına çok önemli bir adımdır...” değerlendirmesinde bulundu.

Gemisini yüzdürmek için kan seylabı

12 Eylül, 12 Mart ve 27 Mayıs darbeleri “herkese haddini bildirme, sonra da iktidarı ele geçirme ve şahsî saltanatları devam ettirme” hareketleri olduğunu kaydeden Gülen şöyle dedi: “Bazı kimseler, gemilerini yüzdürmek için kan seylaplarına (su taşkını, baskın) ihtiyaç duymuş; bu milletin evladını sağcı ve solcu olarak cephelere ayırmış ve vuruşturmuş; nihayet akıttıkları kan, irin ve gözyaşından istifade ederek kendi otağlarını kurmuşlardı.”

O zibidiler defolup giderdi

27 Mayıs’ta tutuklananların Adnan Menderes hariç uysal davranıp “kuzu kuzu” gittiğini kaydeden Gülen, “Herhalde yüksek bir mefkuresi olmayan ve elindeki imkanları kaybetmekten korkan kimselere karşı biraz dik durulsaydı, o zibidilerin hepsi defolur giderlerdi...” dedi.

Solcu Nedim için kalbime kan damladı

12 Mart döneminde hapiste kaldığım sürede hem ülkücüler arasından hem de sol kesimden tığ gibi delikanlı arkadaşlarım oldu” diyen Gülen hem ülkücüler hem de solcular arasında sahabe gibi insanlarla tanıştığını söyledi. Gülen, “Nedim isminde sol kesimden biri vardı. Öyle dövmüş ve öyle işkence yapmışlardı ki, ayağının altından kemik çıkarmışlardı. O tığ gibi delikanlı, o haliyle yürürken benim içimden bir şey kopuyor ve kalbime kan damlıyordu” dedi.

Darbecilerle PKK’yı yaşatan aynı mantık

Bütün darbeler gibi 12 Mart da öyle zavallı bir zihniyetin işiydi ki, kitap okumak için bir evde toplanmış bulunan insanlar bile tutuklanıp aylarca hapislerde süründürülmüşlerdi. O kanlı darbeleri yapanlarla bugün PKK’yı besleyip destekleyen, kullanan ve kanayan bir yara ve bitmeyen bir problem olarak canlı tutan kimseler aynı insanlardır ve mantık aynı mantıktır...” 27 Mayıs bütün olumlulukların tepesine indi. 12 Mart, 12 Eylül ve 28 Şubat...

Referandumun millete kazandırdıkları önemli

Maalesef, Avrupa Birliği’ne namzet olan ve Ortadoğu’da yeni açılımlar gerçekleştiren ülkemizin ihtiyaç duyduğu şekilde bir Anayasa değişikliği yapılamadı. Fakat, ‘maalesef’ desek de bir kısım cellatlıkların ve farklı vesayetlerin önünü almaya matuf bir iki maddenin değişikliği bile çok önemlidir...

Referandumu siyasi olarak görmemek ve ona millete kazandıracakları zaviyesinden yaklaşmak lazımdır. Referandum’un sadece 12 Eylül’ün kirlerini temizlemeye ve darbecilerle hesaplaşmaya vesile gibi gösterilmesi de doğru değildir. O paketin içinde milletimizin istikbali için çok önemli maddeler var; bu itibarla da değişiklik paketi bu yönüyle desteklenmeli ve ‘evet’ oyları böyle bir niyetle verilmelidir...