"Ne Yapacağız, Ne Yapacağız Şimdi?"

Yanımda oturan Türk halk müziğinin güçlü isimlerinden Necla Akben, şiirler okunurken döndü, gözyaşlarını silerek, 'Jüri duygularını belli etmemesi lazım ama 'Ne yapacağız, ne yapacağız şimdi?' diye sordu. Sahnede birbirinden güzel şiirleri okuyan öğrencilerden hangisine en yüksek puanı verecektik?

Amerika Birleşik Devletleri'nde bir ilk gerçekleşti. Hem ana dili Türkçe olan öğrenciler hem de Türkçeyi Türk-Amerikan okulları ve Türk kültür merkezlerinde sonradan öğrenmiş öğrenciler, şarkı ve şiir dallarında yarıştı. New Jersey'deki Fellician Kolej salonunu dolduran çeşitli eyaletlerden gelen binlerce Türk de, nefeslerini tutarak bu tarihi olaya şahitlik yaptı.

Türkçe, Amerika ile Türkiye arasında bir köprü oldu. Kuzey Irak'ta teröristlere karşı düzenlenen operasyonlarda şehit düşenler unutulmadı. Yarışmanın hemen başında sınır ötesindeki Mehmetçik'e dualar gönderildi. Bir öğrencinin okuduğu; "Ölen ben miyim anne?" şiiri salonda bulunan herkesi duygulandırdı. Cephedeki askerler ve anneleri için gözyaşı döküldü.

Amerika'ya yıllar önce gelen Türklerin bugün mezarları nerede bilemiyoruz. İkinci ve üçüncü nesiller de kaybolmuşlar. Çoğu Türkçe bilmiyor. Kültür ve geleneklerinden uzaklaşarak bu toplumun içinde yok olan niceleri var. New York Başkonsolosu Mehmet Samsar, yarışma açılış konuşmasını yaparken bu gerçeğe parmak bastı. Türkçe yarışması tarihe geçecekti çünkü bundan sonra gelen nesiller Türkçe ile birlikte kimliklerini koruyabileceklerdi. Mehmet Samsar, bir milleti bir arada tutan unsurları sıraladıktan sonra dil birliği üzerinde durdu, "Özellikle yurtdışında ve Amerika'da yaşayan Türklerin, sonraki nesillere Türkçemizi öğretmesi çok önemli. Kendi dilinden uzaklaşan toplumlar varlıklarını sürdüremez.'' dedi.

Amerika'daki Türklerin en büyük sıkıntılarından biri de ülkemizin tanınmaması ya da yanlış tanınması. Türk-Amerikan okullarında ve Türk kültür merkezlerinde okuyan öğrencilerin, Türkçeye hakimiyeti de salonda bulunanların yüzünü güldürdü, karamsar havayı dağıttı. Geleceğe daha umutla bakmamızı sağladı. Amerikalı öğrencilerin performansları gururla izlendi. Lejla Lale Raslananin, Ahsan Khan, Nikola Lue, Ravan Singh, Kila Tyler, Nathasha Awari, Matthew Beaver ve Saida Jefferson isimli Amerikalı öğrenciler muhteşem gösterileri ile herkesi kendilerine hayran bıraktı. Ravan Singh, Onun arabası var", şarkısını söylerken Mustafa Sandal'ı izliyor hissine kapıldık. Ahsan Khan'ın "Türkiyem" şarkısına ise hep birlikte eşlik ettik. Amerikalı öğrencilerin Türkçeye hakimiyetleri kadar şiir ve şarkıları duyarak, yaşayarak söylemeleri, kıyafetleri ve dansları görülmeye değerdi. Türkçeyi öğrenen Amerikalı öğrenciler, Türkiye'nin tanıtımına büyük katkıda bulunacaklarını gösterdiler.

Türkçe final yarışmasını Samanyolu Televizyonu'nun başarılı sunucusu Asım Yıldırım yaptı. Ebru TV ekibi yarışmayı baştan sona kaydetti ve dev ekranlardan salona yansıttı. Organizasyon ve katılım mükemmeldi. Türkiye'den gelen gazeteciler, yazarlar, sanatçılar ve Fatih Kısaparmak yarışmaya renk kattı. Ödül töreninden sonra sahneye çıkan çeşitli renklerde, ırklarda, dillerde ve dinlerde öğrencilerin oluşturduğu "Dünya Barış Korosu"nun seslendirdiği "Hayat Bayram olsa" şarkısı hep bir ağızdan söylendi.

Amerika'nın doğu bölgesindeki bu ilk yarışma için günlerce ve aylarca hazırlıklar yapıldı. Eyaletlerde yapılan yarışmalarda eyaleti temsil edecek öğrenciler seçildi. Cumartesi günü Brooklyn Amity School'a gelen eyalet birincileri, finalist olmak için zorlu bir yarışa girdiler. Pazar günü ise finaller yapıldı. Her dalda ilk üç belirlendi. Birinci olan öğrenciler 22 Mayıs-31 Mayıs tarihleri arasında Türkiye'de yapılacak olan 6. uluslararası Türkçe olimpiyatlarında Amerika'yı temsil edecekler.

Bu yıl ilki düzenlenen Türkçe yarışması, kuşkusuz Amerika'da Türkçenin yaygınlaştırılması ve daha iyi öğrenilmesini sağlamak açısından yeni bir dönemin başladığına işaret ediyor. Böylesine bir organizasyona katkıda bulunan, emeği geçen herkesi tebrik ediyor, öğrencilere başarılar diliyoruz. (İdris Gürsoy, New Jersey)