Emniyet'in Raporu: 'Fethullahçı Kadrolaşma' Yok

Fethullah Gülen davasına dayanak teşkil eden Aydınlık Dergisi kaynaklı 'Emniyette Fethullahçı kadrolaşma' iddialarının asılsız olduğu ortaya çıktı. Davanın görüldüğü Ankara 2 No'lu Devlet Güvenlik Mahkemesi (DGM) tarafından Emniyet Genel Müdürlüğü'nden istenen raporda, Emniyet teşkilatındaki Fethullahçı yapılanma ile ilgili iddiaları teyit edici herhangi bir delilin elde edilemediği bildirildi.

Ankara 2 No'lu DGM'de devam eden davanın dünkü duruşmasında Emniyet Genel Müdürlüğü'nden gönderilen raporun sonuç bölümünü okuyan Mahkeme Başkanı Hüseyin Eken, raporda Emniyet teşkilatında 'Fethullahçı örgütlenme' hakkındaki iddialarla ilgili herhangi bir tespitin yapılamadığının belirtildiğini söyledi. Emniyet'ten gönderilen yazıda 1999'da Aydınlık Dergisi'nde 'Fethullah Emniyet'i ele geçirdi' haberiyle gündeme gelen konuyla ilgili olarak gerek medyada, gerekse çeşitli kaynaklarda Gülen cemaati ile irtibatlı olduğu iddia edilen personele ilişkin tüm bilgilerin büyük bir hassasiyetle değerlendirmeye tabi tutulduğu kaydediliyor.

Yazıda şu değerlendirme yapılıyor: "Yapılan soruşturmalar neticesinde iddiaları teyit edici somut bir gelişme kaydedilememiş, ismi geçen personele ve Fethullah Gülen grubuna yönelik tüm istihbarat metot ve teknikleri kullanılmak suretiyle yaptırılan özel tahkikatlar çerçevesinde, Emniyet teşkilatı içerisinde Fethullahçı bir örgütlenme ve yapılanmanın olduğuna ilişkin herhangi bir tespit yapılamamıştır."

Mahkeme Başkanı Eken, Fethullah Gülen'le irtibatlandırılan kişiler hakkında diğer mahkemelerden istenen dava dosyalarının incelendiğini ve bu davaların beraatle sonuçlandığını bildirdi. Eken, ayrıca DGM Cumhuriyet Başsavcılığı'nın mahkemeye gönderdiği Fethullah Gülen'in 'Hitap Çiçekleri' kitabından bir paragraf okudu.

Duruşmada mahkemeye sunduğu dilekçeleri özetleyen Gülen'in avukatı Abdülkadir Aksoy, Emniyet Genel Müdürlüğü'nden mahkemeye gönderilen raporun kendilerinin dava başından beri yaptıkları savunmaları doğruladığını ve Emniyet'te 'Fethullahçı örgütlenme' iddialarının asılsız olduğunun anlaşıldığını ifade etti. Savcı tarafından dosyaya delil olarak sunulan 'Hitap Çiçekleri' isimli kitabın Yeni Hayat Dergisi'nin 2002 Temmuz sayısında Ergun Poyraz'ın makalesine konu edildiğini kaydeden Av. Aksoy, bu yazının hemen akabinde kitabın dosyaya sunulduğunu belirtti. Aksoy, "Davanın başından beri vurguladığımız üzere birtakım çevreler müvekkilimiz aleyhinde delil uydurma faaliyeti yürütmekte olup, bu kişilerin uydurduğu deliller sözde rapor, makale, kitap, kaset şeklinde önce medyada yayınlanmakta, daha sonra da özel kişiler eliyle hazırlanan bu sözde deliller dava dosyasına dahil edilmektedir." dedi.

Aksoy, delil olarak mahkemeye gönderilen 'Terörizm, PKK, DHKP–C ve İrticai Terör Örgütlerinin Avrupa'daki Faaliyetleri' başlıklı kitabın Genelkurmay Başkanlığı'na ait olmadığını söyledi. Avukat Aksoy, bilgisayar çıktılarından oluşan ve nerede hangi şahıs veya kurum tarafından meydana getirildiği belli olmayan söz konusu kitabın hukuki bir değer taşımadığını ifade etti.

Mütalaası sorulan DGM Cumhuriyet Savcısı Nuh Mete Yüksel ise, Emniyet Genel Müdürlüğü'nden mahkemeye gönderilen raporun imzasız olduğunu ve İstihbarat Daire Başkanlığı'nın mahkemelere delil sunma yetkisinin bulunmadığını belirtti. Yazının eklerinin mahkemeye gönderilmediğini söyleyen Yüksel, mülkiye başmüfettişlerince hazırlanan raporun getirtilmesini talep etti. Yüksel, avukatlar tarafından sunulan Çağdaş Eğitim Vakfı ile ilgili bazı kasetlerde vakfın Başkanı Gülseven Yaşer ile Haşmet Atahan'ın PKK'lı konumuna getirildiğini kaydederek Yaşer ve Atahan'ın tanık olarak dinlenmesi talebini yineledi. Savcı Yüksel'in Gülseven Yaşer ve Haşmet Atahan'ın tanık olarak dinlenmesi talebini reddeden mahkeme heyeti, Çağdaş Eğitim Vakfı yöneticileri hakkında İstanbul DGM'de açılan davanın iddianamesinden bir örneğin istenmesine, mülkiye başmüfettişleri tarafından hazırlanan raporun getirtilmesine ve terör örgütleriyle ilgili kitabın kendileri tarafından bastırılıp bastırılmadığının Genelkurmay Başkanlığı'ndan sorulmasına karar verdi. Duruşma istenen belgelerin tamamlanması amacıyla 21 Ekim 2002 tarihine ertelendi.

Fethullah Gülen hakkında 'dini kurallara dayalı bir devlet kurmak amacıyla yasadışı örgüt kurduğu' iddiasıyla 10 yıla kadar ağır hapis cezası talep ediliyor. Önceki duruşmalarda Gülen aleyhinde ifade veren müdahil davacılar Serhat Özkan, Eyüp Kayar ve Arife Kayar şikayetlerinden vazgeçmişti.