Gülen Senaryosu Yine Devrede

Ekonomik krizin giderek derinleşmesiyle bir süredir gündemi değiştirecek bazı senaryoların hazırlandığı konuşuluyordu. İddialara göre bu tertipte kullanılacak isimlerin başında Fethullah Gülen geliyordu. Dün bu duyumu teyid edecek iki vahim olay yaşandı medya ayağında. Bu haberlerden biri M. Yılmaz yönetimine geçtikten sonra 400 binlerdeki tirajı 180 binlere inen ve porno CD promosyonunda da aradığını bulamayan Milliyet'te diğeri ise Gürbüz Çapan'la ilgili yolsuzluk iddialarıyla ilgili dosya açıldığından bu yana kutsallarını bir kenara iten Cumhuriyet'teydi.

Cumhuriyet dün Gülen aleyhindeki haberin yanısıra bir de Prof. Dr. Alparslan Işıklı'nın 22 Nisan 1998'de bir konferansta yaptığı konuşmanın metnini (Said Nursi, Fethullah Gülen ve Laik Sempatizanları) kitaplaştırarak verdi. Bilimsel hiçbir dayanağı olmayan kitabın en önemli özelliği ise Fethullah Gülen ve Bediüzzaman Said Nursi'yi karalama adı altında dinin sabit hükümlerini alaya alması. Mesela kitapta başörtüsü, 'fetişizm, ilkel Afrika kabilelerine özgü anlayış' olarak tanımlanıyor, Gülen söylediği için "Karşılaştığınız her görüşü Kur'an ve hadis süzgecinden geçirin" sözü aşağılanıyor. Yazar, Gülen'in Ebu Hanife, Yusuf el Kardavi, İmamı Ahmed b. Hanbel gibi din bilginlerinden alıntı yapmasını dahi Gülen'i küçümseme unsuru olarak kullanıyor. Işıklı, 'Fethullah' diye hitap ettiği Gülen'le ilgili "İslam'da bulunmayan pek çok kural icat etmiştir" demekten dahi çekinmiyor. Işıklı'nın en büyük çelişkisi ise Bediüzzaman ile ilgili. Bu kitaplardaki dili ve üslubu asla çözemediğini vurgulayan Işıklı, bahsi geçen kitaplar hakkında hafifseyici yorumlar yapmaktan ise geri kalmıyor. Peki Işıklı, anlamadığı ciltlerce kitap hakkında nasıl aşağılayıcı bir dil kullanabilmektedir? Işıklı'nın tek kaynağı Turan Dursun'un seçmece yöntemiyle çıkardığı ifadelerden oluşturduğu kitabıdır. Işıklı, ABD'de yaşayan ünlü bilim adamımız Şerif Mardin'in Bediüzzaman'ı öven satırlarını da ağır bir dille eleştiriyor.

Hem Yalan Hem Bayat

Milliyet'te Tuncay Özkan imzalı ve birinci sayfanın neredeyse tamamının ayrıldığı haberde ise İstanbul'un emniyet müdürü ve valisi arasındaki tayin savaşında Gülen'in adı kullanılıyordu. Tayinlerin Gülen için yapıldığını ileri süren Özkan, bunu kanıtlayacak hiçbir veri ve bilgi vermiyordu haberde.. Yani tam bir 'çamur at ya tutarsa' durumu.

Üstelik bu haber Özkan tarafından 1 Şubat'ta Radikal'de yayımlanmıştı. Yani bir bayat haber. Senaryonun bir parçası olduğu ne kadar da açık.

İkili arasında bir gerilimin olduğu gerçeği bir yana Tuncay'ın söz konusu haberi ne ölçüde doğruydu? Bu soruya cevabı dün olayın muhatapları İstanbul Emniyet Müdürü, Vali Çakır ve Emniyet Genel Müdürü söz konusu haberi yalanlayarak verdiler. Tıpkı askerliğin kısaldığı asparagasını yayınlayan Sabah'ın Genelkurmay tarafından yalanlanması gibi...