Osman Ak Herkesi Suçladı

Devlet Güvenlik Mahkemesi (DGM), Fethullah Gülen hakkında gıyabi tutuklama talebini reddetti. Mahkeme Başkanı Hüseyin Eken'in izinli olması nedeniyle yerine hakim Yunus Karabıyıkoğlu'nun baktığı davada Ankara Emniyet eski Müdür Yardımcısı Osman Ak ile Serpil Genç adlı bir bayan tanık olarak dinlendi. Başta Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreterliği olmak üzere Ankara'da birçok kişinin dinlenmesi olayı ile gündeme gelen tele kulak skandalının baş aktörü Osman Ak, bütün emniyet teşkilatını ve Meclis'i de suçlu listesine dahil etti. Savcı Nuh Mete Yüksel'in talimatı ile başlatılan Dost Sigorta operasyonunun arkasında da Gülen'in olduğunu savunan Ak, başta kendisi olmak üzere Savcı Yüksel'in de kullanıldığını bildirdi. Gülen'in avukatları bu iddianın zapta geçirilmesini istediler.

Ak, "Daha önce hazırlanan istihbarat raporlarında Fethullah Gülen'in ılımlı ve mütedeyyin olduğu belirtiliyordu; ancak yaptığımız çalışma sonucunda tam tersi bir kanaate sahip olduk." dedi. Ak'ın iddialarının husumete dayandığını söyleyen Gülen'in avukatı Abdülkadir Aksoy, bu durumun müfettiş raporlarıyla belgelendiğini söyledi. Avukat Aksoy, "Osman Ak'ın husumet ve kini duruşmadaki konuşma ve tavırlarından da rahatça anlaşılmaktadır." dedi. Aksoy, önceki duruşmada Ankara Emniyet eski Müdürü Cevdet Saral'ın verdiği ifadelerle Ak'ın ifadeleri arasında çelişkiler bulunduğunu belirtti.

Osman Ak, Fethullah Gülen ile ilgili suçlamalarını İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek'in gazetesi Aydınlık'ta yer alan yazılara bağlarken, Aydınlık Gazetesi 11 Kasım 2001 tarihli son sayısında Osman Ak'ın darbecilerin polis ayağı olarak suçladı. Tele kulak skandalının baş aktörlerinden olan Ak, Milli Güvenlik Kurulu Genel sekreterliği, Başbakanlık gibi çok önemli birimleri dinlemekle yetinmemiş, Murat Karayalçın ve Doğan Taşdelen gibi isimleri de dinlemişlerdi.

Tunceli Ağır Ceza Mahkemesi tarafından dinlenen Rafet Yılmaz adlı bir tanığın ifadesi ise Gülen'in avukatları tarafından mahkemeye yazılı olarak verildi. Yazılı ifadesinde "Fethullah Gülen örgütü diye bir örgütün mevcut olduğunu bilmiyorum ve buna inanmıyorum." diyen Yılmaz, kendisine daha önce başkaları tarafından yazılan birtakım tutanakların imzalatıldığını ve bunların Zübeyr Kandıra isimli bir şahsın kitabında yayınlandığını belirtti. Yılmaz, farklı ifade vermesi halinde yeniden başının derde gireceğini, çoluk çocuğunun zor durumda kalacağını düşünerek savcıya bu ifadeyi verdiğini, bunların kendi gerçek beyanları olmadığını söyledi. Mahkeme heyeti Fethullah Gülen ve örgütlenmesi hakkında Osman Ak'la birlikte rapor hazırlayan 9 emniyet yetkilisinin tanık olarak dinlenmesine, Gülen hakkındaki gıyabi tutuklama isteminin reddine karar vererek, duruşmayı erteledi.