Türkiye İmaj Kaybediyor
Fethullah Gülen'e verilen gıyabî tutuklama kararı'na yurtdışından tepkiler artarak devam ediyor. Gülen'in teşvikiyle Orta Asya cumhuriyetlerinde açılan yüzlerce okula sponsorluk yapan yatırımcı ve işadamları, verilen kararı haksız bularak, kararı, Türkiye Cumhuriyeti'nin yurtiçi ve dışındaki menfaatine indirilen bir darbe olarak değerlendirdiler. İşadamları, açılan okullarda eğitim gören dost ve kardeş ülkelerin gençlerine, maddi ve manevi olarak destek olduklarını vurgulayarak, okulların kültür mozaiğine dönüştüğünü dile getirdiler. Kazakistan'da 26'sı özel lise, biri uluslararası üniversite olmak üzere toplam 27 eğitim kurumuna katkıda bulunan Türk işadamları, alınan bu kararla, Atatürk'ün 1933 yılında Türk cumhuriyetleri için söylediği "Dil, bir köprüdür. İnanç, bir köprüdür. Kültür, bir köprüdür. Bu köprülerin gereklerini yerine getirmemiz lazım." şeklindeki sözlerinin de mahkum edildiğini vurguladılar.
Okullar Türkiye'nin geleceği
Turkuaz Şirketler Grubu Genel Koordinatörü ve Kazakistan Türkiye İşadamları Derneği (KATİAD) 2. Başkanı Dr. Zeki Pilge, 'Türkiye'nin bu coğrafyada gelecek adına bir iddiası varsa, bunun için açılan okulların büyük bir fırsat olarak değerlendirilip desteklemesi gerektiğini' belirtti. Almatı vilayetinde 5 milyon dolarlık yatırım yaparak bisküvi üretimine başlayan Hamle Bisküvi Fabrikası Genel Müdürü Yusuf Pekmezci, dünya çapında adeta bir Türk eğitim seferberliğini başlatan Gülen'in "çete" ile bağlantısının yapılmasının insafla bağdaşmadığını söyledi. Pekmezci, "Bir taraftan Türkiye'de bir taraftan da dünyanın çeşitli ülkelerinde her zaman bu okulların temeline sevgi ve hoşgörü harcını koyan Gülen'in, takdir edilmesi gerekirken, cezalandırılması ülkemiz adına çok acı bir olay." dedi. Kazakistan istihbaratının en az Türkiye istihbaratı kadar güçlü olduğunu belirten Pekmezci, bu okulların tehlikeli olması halinde bir saat içinde kapatılabileceğini anlattı.
Okullar kültür mozaiği
Okan Holding tarafından açılan Sultan Marketing Genel Müdürü Melih Güllü alınan kararın yanlışlığına dikkat çekerek, bir an önce düzeltileceğini umduğunu belirtti. Güllü, bu okulların tam anlamıyla bir mozaik oluşturduğunu, değişik ırk ve milliyete sahip bu öğrencilerin, bir bütün haline geldiğini, ancak Türkiye'deki malum bazı çevrelerin bunu kırmaya çalıştığını söyledi.
Öte yandan Dimka Şirketler Genel Müdürü Halim Güneş de verilen eğitim hizmetlerinin kösteklenmesi değil desteklenmesi gerektiğini ifade etti. Halim Güneş, "Olaylara uzaktan ve şartlı gözlüklerle bakılmamalı. Ben, şahsen bu okulları gezdim, gördüm, inceledim ve söylenen bu sözlerin ve iddiaların hiçbirinin gerçeği yansıtmadığına şahit oldum. Hatta bu okullar bana el uzattılar. Bana bir Türk olarak sahip çıktılar. Bu insanlarla sıcak ilişkiler kurdum. Bu nedenle 68 kuşağı olan bir şahıs olarak, bu hizmetleri devletin yararına görüyorum."
Tekrar gözden geçirilmeli
Sinim Şirketi Yönetim Kurulu Başkanı ve Kazakistan Türkiye İşadamları Derneği Üyesi Ekrem Şayan yaptığı açıklamada, DGM tarafından alınan kararın Türkiye adına talihsizlik olduğunu kaydetti. Kendi çocuklarının bu okullarda okuduğunu ve imkanlar ölçüsünde sponsorluk yapmaya çalıştığını vurgulayan Ekrem Şayan, "Temennim, kararı alanların, bu konuyu bir kez daha gözden geçirmeleridir." diye konuştu. Dizayn Yatırım Firması Sahibi Mustafa Yalçınkaya da yaptığı açıklamada, bu okulların Türk misyonunu yerine getirmek için çok önemli bir fırsat olduğunu belirterek, suni gündemlerle Türkiye'nin yurtdışında büyük imaj kaybına uğradığını söyledi.
- tarihinde hazırlandı.