Yılın Provokasyonu

Akın Birdal suikastının planladığı ve yönettiği belirlenen sanık Uzman Çavuş Cengiz Ersever'in Ankara Devlet Güvenlik Mahkemesi Başsavcısı Volkan Vural'a verdiği altı sayfalık ifade, polisteki sorgusu sırasında alınan ilk ifade olarak kamuoyuna duyurulan bilgi notunun hedef saptırma amacını ortaya çıkardı. Piyasada şu anda Çavuş Cengiz Ersever'in birbirinden farklı ifadeleri dolaşıyor. Ersever'in; 17 sayfalık resmi polis ifadesi, resmiyeti olmayan "Türk mafyası" başlıklı yedi sayfalık el yazısı ifadesi, tutuklanmasından önce DGM savcısının aldığı altı sayfalık ifade ve Başbakan Yılmaz'a verilen iki sayfalık bilgi notu olmak üzere 4 adet ifadesi var. İfadeler birbirleriyle yüzde yüz çelişiyor. Başbakan'a verildiği gün basına da sızdırılan iki sayfalık bilgi notu, savcı ve resmi polis ifadesi ile büyük çelişki taşıdığı gibi, İstanbul'da yuvalanmış mafya grupları hakkında sorulmuş soruların cevaplarından oluşan el yazısı ifadeleriyle de uyuşmuyor.

Cengiz Ersever, polis sorgusunun tamamlanmasından sonra, çıkarıldığı DGM savcısına verdiği 6 sayfalık ifade şöyle diyor: "İfademin alınışı sırasında sorgulama ekibince mafya ile ilgili soru yöneltilip bildiğim isimlerle ilgili bilgi soruldu. Ben bu soru üzerine sağdan soldan, basından edindiğim bilgileri isim ve yer vererek söyledim. Kişi ismi belirtilip kim olduğunu sorulduğundan duyduklarımı, bildiklerimi söyledim ve ifademe bu şekilde geçirildi. İsimlerini belirttiğim ve mafya lideri olarak kamuoyunda tanınan Sedat Peker, Sedat Şahin, Kürşat Yılmaz, Ali Yasak, Alaattin Çakıcı, Nejdet Ulucan gibi kişilerin görüşlerinin İslami görüşe daha yakın olduğunu bulduğum ve bu sebeplerde de irticai ifadelere alet olabileceklerini düşünerek haklarında bilgi ve duygularımı belirttim." Ersever'in sözleri şu gerçekleri ortaya çıkarıyor.

1. Ersever, DGM'deki ifadesinde Fethullah Gülen'le ilgili herhangi bir iddia ortaya koymuyor.

2. Mafya liderleri, soruşturmanın amacı ile ilgisiz olarak Emniyet Müdürü Osman Ak'ın başkanlık ettiği ekip tarafından Ersever'e özellikle soruluyor.

3. Ersever, bu kişilerle ilgili bilgi verirken herhangi bir somut olay ya da gözleme sahip değil. Kendi sözleriyle, "sağdan soldan, basından duyduklarını" anlatıyor, hatta "duygularını" ifade ettiğini belirtiyor.

4. Ersever'in duydukları ve duygular, gözaltı sürerken Ankara Emniyet Müdürü tarafından alelacele Başbakan Yılmaz'a sunuluyor.

5. Başbakan'a sunulan notlarda Ersever'in anlatımlarına sadık kalınmıyor, zaten provokasyon da buraya dayanıyor. Başbakan'a sunulan bilgi notuyla Ersever'in polisteki ifadeleri karşılaştırıldığında provokasyon ortaya çıkıyor.

27 Mayıs 1998 tarihli polis ifadesi:

"Sedat Peker'in çok büyük bir rant sahibi olduğunu, Romanya'da ve Bulgaristan'da çok büyük bir ev yaptırıp orada ikamet ettiğini, etrafında çok sayıda adamının olduğunu, Fethullah Gülen ile ilişkilerinin olduğunu, Fethullah Gülen tarafından bu şahsa 10 milyon dolar para transfer edildiğini..."

El yazısına dayanan imzalı; ama tarihsiz polis ifadesi:

"Şu anda en çok para gücü, insan gücü siyasi güç, basın ve televizyon gücü olarak Fethullah Gülen'dir. Genelkurmay'ın irtica raporundan dolayı Refahyol Hükümeti'nin dağılması, sonra Fethullah Gülen'le Sedat Peker ilişkiye girer. Gülen, 1998 başında 10 milyon dolar Bulgaristan'da bulunan Sedat'a para gönderir der"

Başbakan Yılmaz'a sunulan bilgi notu:

"İstanbul'da maddi yönden en güçlü kişinin Sedat Peker olduğu ve bu kişinin şu anda Romanya'da bulunduğu, burada uyuşturucu ticareti yaptığını, bu şahsın Fethullah Gülen'in bu şahıs sayesinde kara para akladığını, 1998 yılının birinci ayında Fethullah Gülen'e verilmek üzere 10 milyon dolar paranın Sedat Peker tarafından transfer edildiğini ifadesinde beyan etmiştir."

Yılın provokasyonu işte bu cümlelerle tamamlanıyor. Ersever, "Fethullah Gülen, Peker'e 10 milyon dolar transfer etti" diyor, bilgi notunda bu tersine dönüyor. Ersever'in ifadelerinde hiç Fethullah Gülen'in kara kara aklamasından söz edilmiyor. Üstelik ne Sedat Peker ne de Fethullah Gülen, Akın Birdal suikastıyla ilgili değillerken, Cengiz Ersever'in sözde ifadesinde bu isimlerden bahsetmesi, bazılarının Cengiz Ersever'in ifadelerini kullanarak hedef saptırma gayretlerini çırılçıplak ortaya koyuyor. Asıl üzüntü verisi olan ise, Cengiz Ersever'in karışık duygularına dayanan bu provokasyonun altında, vatandaşın hak ve özgürlüklerini korumakla görevli iki emniyet görevlisinin imzalarının bulunmasıdır.