Kızım da bizim okula gidecek
Andrei Bârlâteanu Bükreş Bilgisayar Lisesi'nden öğretmeni Aydın Bey'i arayıp haber veriyor, "Hocam emanetler hazır, istediğiniz zaman gelip alabilirsiniz. Siz gelemeyecekseniz ben göndereyim Sala Palatului'ye."
Tarih 20 Mart 2013. Romanya genelindeki Türk okullarının tamamı gözünü Bükreş'teki "Türk-Rumen Kültür Galası"na çevirmiş. Herkes, Başbakan Yardımcısı'ndan bakanlara, Anayasa Mahkemesi Başkanı'ndan Genelkurmay İkinci Başkanı'na, Yargıtay üyelerinden parlamenterlere uzanan kitle karşısına yüzlerinin akıyla çıkıp vazifelerini bihakkın yerine getirmeye çalışıyor. Andrei de onlardan biri. Yıllar önce mezun olmasına rağmen okulu ve hocaları ile bağını hiç koparmamış. Hatta bu seneki final gecesi sponsorları arasında yerini almış. "2002'de mezun olduk. Yine de diyaloğu koparmadık. Geçenlerde arkadaşlarla toplanmıştık. Muhabbetin ortasında baktık konu okulumuza gelmiş ve 1,5 saat boyunca onu konuşmuşuz." Her şey güzel de hayıflandığı tek nokta var. O da olimpiyat süreci başlamadan mezun olması. "Bizim dönemde Türkçe Dil Sınavı (TDS) vardı. Ben de katıldım ama lisanı geliştirmek için değil. Para için! Kazanana 1000 dolar ödül vardı. O gün o parayı kazanamadım ama sonrasında bana çok şey katan bir dil öğrendim."
Mezuniyetin ardından Romanya Zaman Gazetesi'nde çalışır. Akabinde bir arkadaşı ile bilgisayar tamir dükkânı açar. Yakınlarından biri reklam tabelası hazırlama talebiyle gelince elde cetvel ve maket bıçağı yeni sektöre girer. Bugün yanında 17 kişi çalışıyor, "İyi vergi veriyorum." Türkçesi akıcı. Muhabbeti ise samimi. Öğretmeni Aydın Bey de övgü ile bahsediyor, "Hangi işimiz olsa yardıma koşar, maddi talepler de hiç sıkıştırmaz. Ötesinde sosyal faaliyetlere katılır. Mesela kurban bayramlarında fakir fukaraya dağıtılacak etin bile hesabını yapıp destek olur." Hocası anlatırken o, "Estağfurullah..." diyen nazarla mukabele ediyor. Fakat Türk okuluna sevgisini ifadeden de kaçınmıyor. "Bir kızım var. Onu da bizim okullara göndereceğim. Ama hangisine ona karar veremedim."
Romanya'daki olimpiyat yelpazesinin tek rengi Andrei değil. 11'inci etkinliğe katılacak öğrencilerle devam edelim.
Radu Tîrcâ, 11'inci sınıf öğrencisi. Türk okulunda üçüncü yılı. Onun burada okumasına annesi karar vermiş. "Okulda bir matematik yarışması varmış, annem bu alanda öğretmen olduğundan ziyaret ettiğinde incelemiş ve beğenmiş. Ardından kaydettirdi." Daha önce hiç Türkçe bilmezken geldikten sonra kısa sürede adapte olmuş. Öğrenme uğrunda bir sene yurtta kalmış. Orada üst sınıftakilerle anlaşıp Türkçesine yardımcı olmalarını sağlamış. Zamanla kelimeleri, dil bilgisini derken konuşmayı halletmiş.
Olimpiyat sürecine ise ilk 9'uncu sınıfta katılmış. Ama mansiyonda kalmış. Sonra 3'üncü olmuş. Nihayet bu sene birinci. Hâsılı, 11'inci Türkçe Olimpiyatları'nda Romanya'yı konuşmada o temsil edecek. İleride Türkiye veya Kanada'da sibernetik veya robotik okumayı isteyen Radu bunun ne kadar ağır bir yük olduğunun da farkında.
Ve şiir. Ciouca Tiberiu, Bükreş Bilgisayar Lisesi 9'uncu sınıfta. Okula arkadaşının tavsiyesi ile 5 yıl önce gelmiş. Bir gün Türkçe öğretmeni, etkinlikten ve geçen senelerde katılanlardan bahsetmiş. İlgi ve merakı artınca iştirak isteğini hocasına söylemiş. O da şiir kategorisinde karar kılmış. Yarışma için 4 ay hazırlanmış. "Kaldırımlar" şiiri ile birinci olduğunu öğretmeninden öğrenmiş. Hafızasındaki bir diğer şiir ise Romanya final gecesinde de okuduğu, "Mehlika Sultan". Türkiye'deki organizasyona dair en çok kültürel zenginliği merak ediyor. Bir de 140 ülkenin katılacağını düşündükçe heyecanı artıyor.
Gerçi bu yıl Türkiye'ye çok kalabalık bir yarışmacı ekibi göndermiyor, Romanya. Lakin geçen senelerdeki olimpiyatçılar ülke başarısını göstermede fazlasıyla yeterli. Mesela hâlihazırda, iktidardaki Sosyal Demokrat Parti senatörlerinden birinin danışmanlığını yapan Frâtilâ Alexandru. Köstence Bilgisayar Lisesi mezunu ve Uluslararası ilişkiler- Avrupa Birliği bölümünde yükseköğrenimine devam ediyor.
Bilgisayar Lisesi'ne 7'nci sınıfta iken arkadaş tavsiyesiyle gelmiş. Kapıdan girdiğinde ne okulun Türk müteşebbislerce açıldığını ne de Türkçe öğreneceğini biliyormuş. Öncelikle teknik imkânlardan etkilenmiş. "Eski yerde sınıf mevcudu 34'tü, burada 15. Sonra öğretmenlerin öğrencilerle ilişkisi üst seviyedeydi." İnsanî ilişkilerin sıcaklığı alışmasını kolaylaştırmış. Ardından da Türkçe öğrenmeye başlamış. "Her yeni öğrenilen bilgi bir katkı sağlar insana." Ancak dil öğrenimi pek istikrarlı gitmemiş. Ne zaman Rumence veya İngilizce bilen bir öğretmene düşse, dil gelişimi sekteye uğruyormuş. Aksi durumlarda ise, anlaşmak için tek lisan Türkçe olduğundan gelişiyormuş. Bu arada 2 defa Türkiye'ye geziye gitmiş. İlki İstanbul, ikincisi Konya. Her birinde kurduğu arkadaşlıkları uzun süre sanal ortamdan sürdürmüş.
Nihayet 10'uncu sınıfta hocası Mukadder Bey, olimpiyatlardan bahsetmiş. Böylelikle 7'nci olimpiyatlara konuşma dalında katılmak için çalışmaya başlamış. Elemeleri geçip finalde birinciliği alınca, gidiş kesinleşmiş. Türkiye'deki olimpiyat atmosferinde en çok Kültür Şöleni'nden etkilenmiş. Üstüne herkesin Türkçe konuştuğunu görünce şaşkınlığı artmış. "Ülke stantlarını geziyordum. İskoçya'ya uğradım ve konuşmak istedim. İngilizce başladım ki, onlar, 'Bizimle Türkçe konuş' diye çıkıştı."
Yarışmalarda dereceye girmeyi ummuş. Yine de ilk anda bronz denilince morali bozulmuş. Daha yukarısını beklerken, en alt sınır olması hasebiyle. Ancak sonrasında yanlışlık yapıldığı ve gümüş kazandığı meydana çıkmış.
Bütün bu tecrübenin özellikle siyasî sahada işine yaracağına inanan Alexandru, söz konusu donanımında okulun ve olimpiyatların etkisini inkâr etmiyor.
Fıstıkçı Şahap'ta zorlanmış
Türkiye onu 9'uncu olimpiyattaki, "Marslı Cumuksi" karakteriyle tanıdı. Oysa Christian Vlad'ın Romanya'da bambaşka bir hayatı var. İlkokulu özel bir eğitim kurumunda tamamladıktan sonra Bükreş Bilgisayar Lisesi'ne gelir. Yanında 5 arkadaşı daha vardır. 13 kişilik sınıfında 10 Rumen, Muhammed, Oğuzhan ve Said adlarında 3 de Türk arkadaşı olur. Babaları iş adamı çocuklar Vlad'a her konuda bilhassa dilde yardım eder. Türkçe grameri Rumence'den kolay gelse de bazı kelimeler ve kalıplar zorlar. "Mesela Fıstıkçı Şahap bayağı yordu, beni." Mizahı seviyor. Rumence ve Türkçe harici İngilizce, biraz da İspanyolca bilgisine sahip. Hatta Paris'te çalışan ağabeyine isteği üzerine Türkçe kalıplar öğretmiş, "Merhaba", "Nasılsın?", "Saat Kaç?", "İyi günler" gibi.
Peki, Cumuksi nasıl ortaya çıktı? Aslında macera 9'uncu sınıfta başlar, şiirden katılacaktır ama öğretmenin verdiği parçayı ezberlemeyince hakkını kaybeder. Bir sonraki yıl değişen hocası yeni bir dal sunar, özel beceri. Nihat Doğan, Bülent Ersoy, Seda Sayan ve Yıldız Tilbe taklitlerine çalışır. Ardından Nisan'da Marslı Robot Cumuksi senaryosu olimpiyat komitesi aracılığıyla gelir. "Robotlar nasıl çalışır, onları inceledim ve hazırlandım. Ama benim için işin en heyecanlı kısmı, Türkiye Başbakanı karşısında oynamaktı." 9'uncu organizasyonun kapanış töreninde sahneye çıktıktan sonra sadece Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ı güldürmekle kalmaz. Bütün protokolü ve salonu kahkahaya boğar. O günleri asla unutmayacağını söyleyen Vlad, yükseköğrenimini medya üzerine yapmak istiyor ve tercihi Türkiye ile Hollanda arasında gidip geliyor. "Yani birinde lisans, diğerinde yüksek lisans düşünüyorum ama hangisi hangisinde olur karar veremedim."
Ve diğerleri, 8'inci olimpiyatta şiir dalında gümüş madalya kazanan Dilara Cristescu. Anneanne ve dedesi ile Bükreş'te yaşıyor. 4'üncü sınıftan bu yana Bilgisayar Lisesi'nde ve bu sene mezun olacak. Romanya finallerine hocasının verdiği ve 4 günde ezberlediği şiirle katılır. Ülke elemesini geçince de Türkiye kapısı açılır. Hemen haftada 4-5 saat süren hızlandırılmış dil çalışmalarına başlar. Ardından da Türkiye'ye gidip olimpiyat heyecanını baba toprağında yaşar. Bir de turne için babasının bulunduğu Bursa'ya gidince farklı duyguların şemsiyesi altında Romanya'ya döner. Aklından geçen Türkiye'de üniversite okumak ama gönlü anneanne ve dedesini bırakmaya razı değil. Bu yüzden Bükreş'te Türk müteşebbislerin açtığı Uluslararası Lumina Üniversitesi'nde öğrenimine devam niyetinde.
Raluca Iordache de Andrei Bârlâteanu gibi olimpiyat atmosferinden önce mezuniyet diploması alanlardan. 1999'da 9'uncu sınıfta başladığı okulu 2002'de bitirmiş. Devlet okulu olmayınca Bilgisayar Lisesi'ne başvurmuş. Bir süre sonra ağabeyinin de gelmesi gerekmiş. Tabii o dönemde maddî sıkıntıyı aşmanın en iyi çaresi Türkçe Dil Sınavı (TDS) imiş. Ama sadece Raluca'ya değil, bütün öğrencilere imtihan zor gelince kimse geçememiş. Bir yıl sonra tekrar hazırlanmış. Birinci olunca, kazandığı ödül ile ağabeyini Bilgisayar Lisesi'ne kaydettirmiş. Yükseköğrenimini de Türkoloji üzerine yapınca Türkçe ve Türk kültürü ile irtibatı kavileşmiş. Şimdilerde Romanya'da yayımlanan Türk dizilerine Rumence altyazı hazırlayan bir ekipte yer alıyor. Ayrıca Türk çocuklarına Rumence özel ders veriyor.
- tarihinde hazırlandı.