Fethullah Gülen Hocaefendi'den Gezi yorumu

Fethullah Gülen Hocaefendi'den Gezi yorumu

Hocaefendi, Gezi Parkı olaylarıyla ilgili hoşgörü vurgusu yaptı. "Nabızları tutulup, dertleri dinlenebilirdi" ifadesini kullanan Gülen, "Tersine şiddetle bastırıldı. Oraya yapılacak AVM bir can eder miydi?" dedi.

Fethullah Gülen Hocaefendi, Zaman'daki röportajın dünkü bölümünde yurtdışındaki Türk okulları, çözüm süreci ve Gezi olaylarına ilişkin açıklamalar yaptı.

Görmezlikten gelmek nankörlüktür

Ankara'da Büyükelçiler Konferansı'nda "Bu örgütü muhataplarınıza iyi anlatın" denildiği şeklindeki soru üzerine Gülen Türk okullarıyla ilgili şu değerlendirmeyi yaptı: "Dünyanın dört bir bucağından gelen gammazlama gayretlerini duydukça iki büklüm oluyor, Cenab-ı Hakk'a sığınıyorum. Maalesef tahribat arzusu insaf sınırlarını zorluyor. Bu müesseseler Anadolu insanının büyük fedakârlıklarıyla kuruldu. Türkiye 'den hemen herkes o okulları gördü. Sağcısı, solcusu, ulusalcısı, dindarı, ateisti... AK Partilisi, CHP 'lisi, MHP 'lisi, BBP'lisi, Saadet Partilisi, BDP 'lisi... Bir kişi duymadım ki çıksın 'bu okullar zararlıdır' desin, kapatalım desin. Dünyanın dört bir yanına kültürümüzü, dilimizi taşıyan bu insanların faaliyetlerini görmezlikten gelmek bir nankörlüktür. Güneş balçıkla sıvanmaz. Dolayısıyla olup biten bu şeylere engel olamama, ışığını söndürememe, onları hezeyana sevk ediyor olabilir."

Nabızları tutulup dertleri dinlenebilirdi

Hocaefendi Gezi Parkı olaylarıyla ilgili de şu ifadeleri kullandı: "Kitleleri sıkboğaz ederseniz içtimai fay hatlarını kırarsınız ve bu da hiçbir siyasi getiri için göze alınacak bir bedel değildir. Gezi sürecinde maalesef bu oldu. Demokratik talepler oldu, çevre duyarlılığıyla masumane bir şekilde başlayan, yeni tabirle, eylemler oldu. Hoşgörüyle yaklaşılabilirdi. Gidilip nabızları tutulup dertleri dinlenebilirdi. Tam tersine şiddetle bastırıldı. Oraya yapılacak bir AVM bir damla kan eder miydi? Bir can eder miydi? Tabii bu baskı şiddet doğurdu, mahalli bir mesele devlet güvenliği haline geldi. Sahneye kargaşa için fırsat bekleyen şekavet şebekeleri de girince o günlerde çok endişe ettik. Dünyanın her yanında arkadaşlarımız duaya durdular. Hacet namazları kıldılar. Gel gör ki bu hadiselerin arkasında bile Cemaat parmağı var denildi. Allah, insaf ve izan versin."

Hizmetler devam edecek kervan yürüyecek

Hizmet erlerinin yese kapılmaması gerektiğinin altını çizen Gülen, "Bu millete, bu milletin bugününe ve yarınına, hatta bütün insanlığa yapılan şu hizmetler, Allahın izni ve inayetiyle devam edecek, kervan yürüyecektir. Bu kervanı yine Allahın lütfu ve keremi ile ne iftira durdurur, ne de tezvirât. Vicdanı ve kalbi duru olan insanlar bu iftira ve yalanları basiretleriyle kavrayacaklardır" diye konuştu.

Kürtçe eğitim için devlet adım atmalı

Gülen'in çözüm sürecine ilişkin açıklamaları ise şöyle: "Orada teraküm etmiş, birikmiş problemler var. Bunlar her defasında silahla çözülmeye kalkıldı. Böyle olunca da katlanarak büyüdü. Şimdi bir sulh ve sükûn süreci var. Bozmamak lazım. Bu, her iki taraf için de düşmanlıkları unutma ve hataları gözden geçirme için iyi bir fırsat. Çözüm süreci daha başlamadan, fakir, anadilde eğitim hakkında kanaatimi ifade etmiştim. Bir türlü adım atılmadı. Hâlâ sürüncemede. Bir an evvel Kürtçe eğitim verebilecek kabiliyette öğretmenler yetiştirilmeli. Devletin adım atması lazım. Bir uzlaşma olacaksa o bölgenin bütününü, farklı düşünen bütün insanını içine alan bir uzlaşma olur. Kimseyi dışlamamak lazım."