Kimin vergisiyle kimi yok ediyorsunuz?
Fethullah Gülen Hocaefendi'nin ailesi 2. kez ortak bir açıklama yaptı. Aile, devlet imkanlarıyla linç kampanyası yürütüldüğünü söyleyerek "Kimin parasıyla kimi karalıyorsunuz" diye sordu.
Fethullah Gülen Hocaefendi'nin akrabaları, Erzurum'dan sonra İstanbul'da "Gülen Aile Buluşması" düzenleyerek önemli açıklamalarda bulundu. İşte o açıklamadan satır başları:
Onu inciten, Anadolu'yu incitir
Fethullah Gülen Hocaefendi'nin son süreçte zaruretler haricinde iradi olarak susması, vicdanların konuşmasını şart haline getirir. Onun susturulmaya çalışılması, zulmün ne kadar azgın hale geldiğinin ispatıdır. Onu inciten, Anadolu insanını incitmiş olur! Onun gönlünü kıran milletimizin gönlünü kırmış olur!
Devlet imkanları ile linç kampanyası
Hocaefendi'ye ve onu sevip takdir eden camiaya karşı devlet imkânları ile akıl almaz bir linç kampanyası yürütülüyor. Bu kampanyayı Başbakan teşvik ediyor. Öfke tarafından esir alınmış bir iktidar aklı vardır bugün Türkiye'de. Bazı insanlar bu aklın yönlendirdiği sele kendilerini kaptırmış ve onlar da öfkenin, nefretin esiri olmuştur. Sağduyu ve vicdan işlemez hale gelmiştir. İktidar partisinin kullandığı kırıcı ve yıkıcı siyaset dili kitleleri birbirlerine karşı ötekileştirmiş ve kutuplaştırmıştır.
Ağzı açılmamış hakaret ve küfürler duyuyoruz
İftira ve karalamalar Hocaefendi'nin akrabalarına da yapılıyor. Soyumuz-sopumuz, geldiğimiz yer ve soy ağacımız çok net bilindiği halde gerçek dışı iddialar ortaya sürülüyor ve bu yolla Hocaefendi hakkında farklı bir imaj oluşturulmaya çalışılıyor. Biz ırkçı değiliz, her türlü ırkçılığa da karşıyız; ancak bir kısım karanlık odakların Hocaefendi'nin soy kütüğünü başka göstererek çifte ırkçılık yaptığının da farkındayız. Cahiliye âdeti olan ırkçılığı ve küfür alameti sayılan yalancılığı müfterilere iade ediyoruz.
Burada tekrarlamaktan utandığımız ağzı açılmamış hakaret ve küfürlerin bazılarını ilk defa duyuyoruz. Söz konusu o galiz tabirler, delilsiz, mesnetsiz suçlamalar için sarf edilen hakaretlerin tarih boyunca başkaları için kullanılmadığını da tarihçilerin beyanlarından öğreniyoruz.
Hocaefendi ile birlikte omuz omuza hizmet ettiklerini gözlemlediğimiz Diyanet camiası, ilahiyatçılar ve kanaat önderlerinin suskunluğunu esefle görüyor, bu vefasızlığı ve kadirbilmezliği anlayamadığımızı beyan ediyoruz.
Olimpiyatlara evimizi açarız
Türkçe Olimpiyatları'nı yasaklamak istiyorlarmış, misafirperverliğin bu kadarına da pes doğrusu. Stadyumlar, salonlar milletin vergileri ile yapılmış kurumlardır. Siz şimdi kimin malını kimden kaçırıyorsunuz, bu sorunun cevabını aramak bizim hakkımız değil midir? Yurtdışından Türkçe sevdalısı bu kadar insanın yetişmesi neden bunların bu kadar zoruna gidiyor bir anlayabilsek, biz de tedbirimizi ona göre alabilsek. Velev ki zorbalıkla da olsa bu kurumların kapısını milletimize açmadınız. Şöleni tertip edenlere aile olarak buradan sesleniyoruz: "Tarlalarımız, bahçelerimiz, evimiz neyimiz varsa şölen yapmanız için emrinize amadedir, stadyuma başka bir şeye gerek yoktur."
Dokunulmazlık zırhı arkasında
Devlet imkânlarını tepe tepe kullanarak yapılan ve dokunulmazlık zırhı arkasına sığınılarak icra edilen kara propaganda vicdanları yaralıyor, yürekleri dağlıyor. Ailesi olarak biz de soruyoruz: Siz hangi hakla devletin medya gücünü, emniyet güçlerini arkanıza alarak yalan ve iftira kampanyası düzenliyorsunuz? Kimin vergisini kimi yok etmek için kullanıyorsunuz?
- tarihinde hazırlandı.