Tanzanya'daki Türk Okulunda Bir Amerikalı

ABD'nin New York şehrinde öğretmenlik yapan ve Tanzanya'ya geçtiğimiz yaz gidip burada gönüllü olarak İngilizce dersleri veren Amerikalı Andrea Baykır, bu ülkede gördüğü insan manzaralarını ve Türk okulunda görevli olan öğretmenlerin özverili tutumlarına övgüde bulunuyor. Tanzanya'nın en büyük şehri olan Darüsselam'daki Türk okulunda İngilizce dersleri veren Baykır'ın izlenimleri bir hayli ilginç. Arapçada Darüsselam "barış şehri" anlamına geliyor. Öğretmen Baykır da burada eğitim veren Türk okulunun tamda barışa hizmet ettiğini ve insanlık adına güzel işler yaptığını söylüyor.

Hollywood filmlerinde rahibelerin, doktorların Kara Kıta'ya giderek, orada yardıma ihtiyaç duyan insanlara yardım ellerini uzatmaları çok bilindik bir manzaradır. Yalnız bu okuyacağınız haberde yardımı bu sefer Kara kıtaya götürenler arasında hem Amerikalı hem de Türkler var.

Baykır, Tanzanya'ya gitme fikrinin nereden çıktığını şöyle anlatıyor: "Eşim benim Helping Hands Yardım Vakfı (Helping Hands Relief Foundation) yönetim kurulu üyesi, bende aynı kurumun gönüllü heyetinde görev yapıyorum. Bu yardım vakfının Afrika'da ihtiyaç duyan bir eğitim kurumuna yardım yapma kararı alması sonrasında ben bu yardımın içinde hizmet alabileceğimi ifade ettim. Afrika'ya gidip bir şekilde oradaki insanlara yardım götürme düşüncesi uzun zamandır hayalimdi."

Helping Hands Vakfının çabalarıyla New York'ta toplanan yardımla Tanzanya'daki Feza Kız Okulu'nun ihtiyaç duyduğu bilgisayarlar karşılanır. Vakfın yardımı yalnızca bilgisayarla kalmaz. Vakfın gönüllü heyetinde bulunan öğretmen Andrea Baykır'ın da Feza Kız Okulu'nda ders vermesine kurum yardımcı olur.

Türkiye'den binlerce uzakta hiç bilmedikleri bir kültürün ve ülkenin insanlarına eğitim hizmeti götüren, karşılığında ise yalnızca insanlığın geleceğine bir mum ışığı kadar da olsa aydınlık katmaya çalışan öğretmenlerin fedakâr çabaları Amerikalı öğretmeni de bir hayli duygulandırır. "Bu kişilerin hayatlarını görünce; benim için ideal öğretmenlik anlayışı onlarla vücut buldu" diyen Baykır, Türk öğretmenlerin herkese dünyanın nasıl olması gerektiğine dair insanlık dersi verdiğinin altını çiziyor. Kendisinin de bu tür öğretmenlerle çalışmayı arzu ettiğini anlatan Baykır, "Onlar harikulade iş yapıyorlar. Ben bu insanları tanıdıktan sonra burada da bir şeyler yapmak istiyorum. Tanzanya'da kazanmış olduğum hem mesleki hem de insanlık tecrübelerimi orada bırakmaya hiç niyetim yok." şeklinde belirtiyor.

Baykır öncelikle Tanzanya'da öğretmenlik yaptığı öğrencilerle, akranları olan New York'taki talebelerin birbirleriyle mektup ve e-mail yoluyla iletişime geçirmeyi hedefliyor. Baykır bu yolla, günlük hayatlarından kültürlerine kadar birbirinden çok farklı olan öğrenciler arasında bir iletişim köprüsü oluşturarak birbirlerini tanımalarına imkân sağlamayı amaçlıyor

Türk Okulu Tanzanya'nın En Başarılı Okulu

Amerikalı öğretmenin kısa sürede olsa gönüllü olarak İngilizce dersi verdiği Feza Kız Ortaokulu Tanzanya'nın en başarılı okulu durumunda. Temmuz ayında gittiği Tanzanya'daki Türk okulun eğitim dilinin İngilizce olduğunu belirten Baykır, bu eğitim kurumunun geçen yıl ülke çapında yapılan sınavda en başarılı okul gelmesinin tesadüf olmadığını kaydediyor. Öğrencilerin güneş ışıklarının yeryüzüne düşmeden önce güne başladığını aktaran Andrea Baykır, okul personelin gün boyu her çocukla ayrı ayrı ilgilendiklerini ve onların kimi zaman bir büyükleri kimi zaman da arkadaşları olduklarını gözlediğini anlatıyor.

Darüsselam'ın en önde gelen ailelerin çocuklarını Türk eğitim kurumuna verebilmek için birbirleri ile yarıştıklarını dile getiren Baykır, Türk öğretmenlerin yanı sıra okulda yerli hocalarında görev yaptığı bilgisini veriyor. Baykır ayrıca Darüsselam'daki kız okulunda yaklaşık 150 öğrencinin kaliteli eğitim gördüklerini de ifade ediyor.

Yatılı olan kız okulunda kendisin de İngilizce dersleri vererek buradaki öğretmen arkadaşlarına yardım etmeye çalıştığını açıklayan Baykır, New York'tan giderken yanında birçok İngilizce kitabı da götürüp orada dağıttığını söylüyor. Tanzanya'da yalnızca kız okulunun olmadığını erkek çocuklar için de eğitim veren Türk Okulu olduğunu kaydeden Andrea Baykır şunları ekliyor: "Buradaki insanlar öylesine fedakâr çalışıyorlar ki, başarının temelinde de bunun olduğuna inanıyorum. Buradaki Türkler üniversite açmayı da planlıyorlar ve ben onlara bunu yapacakları konusunda güveniyorum."

Tanzanya'nın devlet okullarında eğitim kalitesinin son derece düşük, ezbere dayalı olduğunu tespit eden öğretmen Baykır, "Çocuklar, öğrendiklerini pratiğe dökemiyor. Hatta sınıfların çok kalabalık olması nedeniyle de öğretmen ile öğrenci arasında diyalog dahi kurulamıyor." diyor.

Tanzanya halkının genel olarak fakirlik içinde yaşam sürdüklerini, zengin ile yoksul arasındaki derin uçurumun rahatsız verici olduğunu aktaran Baykır, bu ülkede orta sınıf diye bir kavramında olmadığından söz ediyor. Ülkedeki adaletsiz gelir dağılımında eğitim sistemine yansıdığına atıfta bulunan Baykır, Tanzanya devlet okullarında sınıfların aşırı kalabalık olduğuna dikkat çekiyor.

"Clinton Tanzanya Ziyareti Kararımdan Büyük Memnuniyet Duydu"

Baykır, Helping Hands'in katkılarıyla Tanzanya'ya gitme kararı aldıktan sonra ilginç bir olay yaşar. Bir program nedeniyle konuk olarak Manhattan'daki Türk Kültür Merkezi'ne (Turkish Cultural Center-TCC) gelen ABD eski Başkanlarından Bill Clinton burada Baykır ile sohbet eder. Baykır, Başkan ile yaptıkları sohbeti şöyle özetliyor; "Clinton'a Tanzanya'ya Helping Hands Yardım Vakfı'nın bilgisayar yardımında bulunduğunu ve kendimin de gönüllü olarak bu ülkede öğretmenlik yapacağımı söyledim. Bu sözlerimin ardından Sayın Başkan bana büyük moral olacak sözler söyleyip çok isabetli bir karar aldığım konusunda beni cesaretlendirdi. Sayın Clinton aldığım karardan dolayı beni kutladı ve gitmem konusunda bana cesaret verici sözlerde bulundu. Hatta Sayın Clinton kendisinin ilerlemiş yaşına rağmen emekli hayatı yaşamak yerine William Clinton Foundation (Vakıf) vakfını kurduğunu ve ihtiyaç sahibi insanlara yardım götürmeye çalıştığından söz etti. Sayın Clinton ayrıca benimle Tanzanya ile ilgili bilgilerini paylaşıp gitmemin her anlamda büyük kazanç olacağını söyledi."