Hizmet'in okullarıyla hep iftihar ettim

Hizmet'in okullarıyla hep iftihar ettim

Zaman Gazetesi'nden Nuriye Akman'a konuşan Cumhurbaşkanı adayı Ekmeleddin İhsanoğlu, Türk okullarıyla iftihar ettiğini söyledi.

Nuriye Akman'ın "Eğer çocuklarınız küçük olsaydı, Hizmet'in okullarına göndermekte tereddüt eder miydiniz?" sorusuna "Elbette böyle bir durum olsaydı bunu düşünürdüm muhakkak. Yirmi seneden fazladır ben Afrika'da, Asya'da, Orta Asya'da, Avrupa'da, Amerika'da birçok Türk kolejine gittim. Ve oradaki hükümetlerin pozisyonunu gördüm. Oradaki hükümetler ve halkta, bu mekteplere karşı büyük bir ilgi, saygı var. Devlet adamları, toplumun ileri gelenleri çocuklarını hep o mekteplere veriyor. Bu mekteplerle bir Türk vatandaşı olarak her zaman iftihar ettim. Bugünkü tartışmanın, bu dış mekteplere kadar gitmesini anlamıyorum. Kapatılmalarının Türkiye'nin menfaatlerine uygun olduğunu düşünmüyorum." şeklinde cevap verdi.

"Paralel yapı" iddiaları

"Bir iddianın tekrarlanması, gerçek olduğunu göstermez" diyen Ekmeleddin İhsanoğlu, Başbakan'ın 'paralel yapı' iddialarıyla ilgili sorulara şu şekilde cevap verdi:

"Başbakan'ın 'paralel yapı' iddialarını ciddiye alıyor musunuz?"

Bir iddiada bulunuyorsanız, delili, beyyineyi, burhanı ortaya koymanız lazım. Benim bu tartışmaların temelinde ne olduğunu bilme imkânım yok. Birtakım iddialar var. Ve bu iddialar tekrarlanıyor. Bir iddianın tekrarlanması, onun gerçek olduğu manasına gelmez. Mahkemeye gidersiniz, bir iddia makamı ve bir savunma makamı olur. Hâkim sonunda herkesin delilini tartışır ve karara bağlar. Ben şahsen bunu bekliyorum.

Bekliyorum derken, bunların kanıtlanabileceğini düşünerek mi yoksa kanıtlanamaz gibi bir algıyla mı bekliyorsunuz?

İddia diyor ki devlet içerisinde paralel yapılanma var ve bu devlete değil, başka yerlere hizmet ediyor. Bu iddianın etrafında dönen tasarruflar var. Birtakım insanlar görevlerinden alınıyorlar. Bu iddiaların doğru olup olmadığına karar verecek olan makam yargıdır. Onun için bir an evvel bu işlemin başlaması, bitmesi ve hiç kimsenin zan altında bırakılmaması lazım.

Havada 28 Şubat kokusu alıyor musunuz? Aynı o zaman gibi fişlenmeler, sürgünler, tehditler...

Ben de o 28 Şubat'ta zarar görenlerden birisiyim. Bizim artık 2014 senesinde hukukun üstünlüğünü, kanunun eşit olarak herkese tatbik edilmesi gereğini tartışmamamız lazım. Bunları geride bırakmış olmamız lazım. Tek partili rejimlerin Ortadoğu'da ve vaktiyle Avrupa'daki tahribatı hepimizin malumudur. Biz buna benzer hususların Türkiye'de olmasını istemiyoruz.