‘Barış içinde yaşamayı amaçlayan projeyi reddedemezdim’

Fethullah Gülen, romantik bir bilge

Fethullah Gülen Hocaefen-di’nin kaleme aldığı şiirlerin 12 ülke sanatçısı tarafından bestelenip, yorumlandığı albüm büyük beğeni topladı.

Rise Up-Colors of Peace (Kalk Yiğidim-Barışın Renkleri) albümündeki eserleri okuyan sanatçılar, böyle kültürel projelerin dünya barışına büyük katkı sağlayacağını söylüyor. ‘Rise Up-Kalk Yiğidim’ şiirini besteleyip yorumlayan Alman sanatçı Chris Buseck, “Barış içinde birlikte yaşamayı amaçlayan böyle bir projeyi reddedemezdim.” diyerek Gülen’in savunduğu değerlerin yayılması gerektiğini ifade ediyor. Dünyaca ünlü İngiliz sanatçı Natacha Atlas, Fethullah Gülen’in ‘en romantik’ bulduğu şiirini seçip yorumladığını dile getirirken, Ukrayna’nın sevilen sanatçısı Bahroma, Gülen’i “romantik bir bilge” olarak tanımlayarak, “Bütün şiirleri içime dokundu.” diyor. İtalyan sanatçı Ely Bruno da, ‘Yağmur Musıkisi’ şiirinden çok etkilendiği için bu parçayı seslendirdiğini söylüyor.

Nil Prodüksiyon’un dünyanın önde gelen müzik şirketi Universal Müzik’le işbirliği yaparak çıkardığı Rise Up-Colors of Peace (Kalk Yiğidim–Barışın Renkleri) albümü için sanatçılara Gülen’in İngilizceye çevrilen 50 şiiri gönderildi. Sanatçılar bu şiirler arasından seçim yaparak kendi ülkelerinde, kendi stüdyolarında çalıştılar. ‘Don’t Leave Me Alone - Beni Yalnız Bırakma’ parçasını seslendiren Ukraynalı Bahroma (Roman Baharev), projenin dünyaya verdiği ‘barış ve sevgi’ mesajının önemine dikkat çekerek farklı dil, din ve ırktan bütün insanlığın ortak dili bulmasını önemsediğini dile getiriyor. Baharev, “Fethullah Gülen’i tanımıyordum. Araştırdım, biyografisini okudum. Böylece uzaktan da olsa tanışmış olduk. Araştırmalarım neticesinde Gülen’in insanlara ışık götüren bir şahsiyet olduğunu anladım. Çok doğru ve aydınlatıcı fikirleri var. Biz Gülen’i romantik bilge olarak tanımlıyoruz.” diye konuşuyor. Projede yer almaktan büyük memnuniyet duyduğunu belirten Baharev, “Dünya yenilenmeye muhtaç. Biz de tıpkı Gülen gibi aydınlanmadan yanayız. Her şey insanın kendisinden başlıyor. Artık kötü zihniyetin değişmesine, kırılmasına ihtiyaç var. İnsanların iyi şeylerle beslenmesi, iyi fikirlerle hemhal olması gerekiyor.” ifadelerini kullanıyor. Bahroma grubundan henüz kimsenin Türkiye’ye gitmediğini ifade eden Roman Baharev, çocukluğunda Karadeniz’i aşıp yüzerek Türkiye’ye gitmeyi hayal ettiğini söylüyor.

Projeye barış ve kardeşlik için destek verdiğini söyleyen İngiliz sanatçı Natacha Atlas, şiir seçiminde kendisine en çok romantik gelene yöneldiğini anlatıyor. Atlas, “Continuous Beauty’nin (Her Yerde Cemalin) kendine has ruhani bir doğası vardı. Birine karşı yazılmış kişisel bir sevgi, Allah’a duyulan farklı bir ilişki biçimi gibi.” diyor. Albümden sonra Hocaefendi hakkında daha çok bilgiyi öğrendiğini ifade eden Natacha Atlas, “Benim için önemli olan onun diyalog için yaptığı teşvikler. Ruhani liderler ya da dinle ilgili insanlar her dönem tartışmaların, eleştirilerin odağında olur. Ama ben onun hakkında iyi duygular besliyorum.” yorumunu yapıyor.

Bu düşünceleri müziğimle destekleyebilirsem çok mutlu olurum

Çalışmalarını Good Morning Diary adlı proje çerçevesinde Hamburg’da sürdüren Alman sanatçı Chris Buseck ise Nil Prodüksiyon’un teklifi üzerine Gülen’in fikirlerini araştırmaya başladığını dile getiriyor. Buseck, “Bu tür bir projede rol alacaksam amacı hakkında da bilgi sahibi olmalıydım. Ben de Gülen hakkındaki makaleleri okudum; felsefesini ve neyi savunduğunu araştırdım. Yoksa böyle büyük bir projeye ne olduğunu bilmeden katılmak biraz tuhaf olurdu.” ifadelerini kullanıyor. Buseck şöyle devam ediyor. “Projenin, hangi dinden, hangi dilden, hangi kültürden olursa olsun herkes için eğitim, barış içinde birlikte yaşama, karşılıklı saygı gibi değerleri savunduğunu gördüm. Eğer mesaj buysa ben de müziğimle buna destek vermekten mutlu olurum. Bunu geri çeviremezdim. Bu tabii ki yayılması gereken bir mesaj.” Kendisi hüzünlü bir insan olmasa da müzik anlayışında hüzne önem verdiğini belirten Buseck, bu şiire de hüznün hakim olduğunu ve şarkının, projenin genel havasını iyi yansıttığını düşünüyor. Türkiye’yi ve İstanbul’u görmeyi çok istediğini söyleyen Buseck, RiseUp benzeri bir projede gelecekte de rol almak istediğini anlatıyor.

Whitney Houston’la düet yapan Bruna da albümde

Albümde “Music of Rain-Yağmur Musıkisi” şiirini Mazachigno ile besteleyip seslendiren İtalyan müzisyen Ely Bruna, Whitney Houston gibi birçok ünlü şarkıcı ile aynı sahneyi paylaşmış. Soul-jazz ve funk tarzında müzik yapan Ely Bruna, seslendirdiği “Yağmur Musıkisi” şiirinin sözlerini çok beğendiğini ve bu sebeple söz konusu eseri besteleyip seslendirdiklerini belirtiyor. Bruna ayrıca, böylesine anlamlı bir barış projesinde yer almaktan duyduğu memnuniyeti dile getiriyor. Ely Bruna, müziğin “farklılıkları birleştiren bir köprü” olarak, evrensel dille insanların barış ve uyum içerisinde yaşamasına yardımcı olduğunu söylüyor.