‘Bilimi hoşgörüyle buluşturan’ Toktamış Hoca hayatını kaybetti
İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi Hastanesi’nde tedavi gören İstanbul Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Toktamış Ateş, kalp yetmezliği sebebiyle önceki gece 01.45’te 69 yaşında hayatını kaybetti. Sistemik damar hastalığı bulunan Ateş’in çoklu organ yetmezliği nedeniyle kalbinin durduğu belirtildi. Konuyla ilgili açıklama yapan İstanbul Üniversitesi Hastanesi Anestezi ve Reanimasyon Uzmanı Dr. Elif Caymaz, “Hocamızın ağır bir nöbet ve sonrasında gelişen sistemik damar hastalığı vardı. Çoklu organ yetmezliği nedeniyle kalbi durdu ve sonrasında kendisini kaybettik. Hocamız, uzun süredir bu hastalık nedeniyle tedavi altındaydı. Diyabetik ayak ve dolaşımla ilgili problem nedeniyle hastanede kaldığı süre içinde birkaç operasyon da geçirmişti.” ifadelerini kullandı.
Ateş için pazartesi saat 10.00’da İstanbul rektörlük merkez binasında bir veda töreni yapılacak. Cenazesi ise öğle namazını müteakip Fatih Camii’nden kaldırılarak Merkez Efendi Kabristanı’na defnedilecek. Binlerce öğrenci yetiştiren Ateş, kamuoyunda birçok hoşgörü hareketine öncülük etmesiyle dikkat çekmişti. Türkiye’nin kangren olmuş meselelerinde önyargıya teslim olmadan aklın ve vicdanın yolunu temsil eden çözümler öneren Ateş, ‘bilimi hoşgörüyle buluşturan insan’ olarak tanınıyordu. Toktamış Ateş’in eşi Prof. Dr. Nevin Ateş, Fatih’teki evinde taziye ziyaretlerini kabul etti. Ateş yakınlarının desteği ile ayakta durmaya çalışırken, evin önünde iki ambulans hazır bekletildi. Merhum Toktamış Ateş’in yeğeni Emre Ateş, “Türkiye’de hoşgörünün önemli mimarlarındandı. Beni taziye için arayan tüm öğrencilerinin seslerinden ne kadar üzüntülü oldukları anlaşılıyor. Türkiye, güler yüzlü hocasını kaybetti.” şeklinde konuştu.
Ateş’in ağabeyi de 18 gün önce vefat etmiş
Ateş’in avukat ağabeyi Bahattin Ertunga Ateş’in de 2 Ocak 2013’te vefat ettiği öğrenildi. Bahattin Ateş’in, kardeşinin hastalığına çok üzüldüğü ve hastaneye yattığını öğrendikten sonra öldüğü belirtildi.
Öte yandan İstanbul Üniversitesi öğrencileri, vefat eden hocaları için bir veda yazısı yayımladı. ‘Sevgili hocamızı uğurlarken’ başlığını taşıyan yazıda şu ifadeler kullanıldı: “İktisat Fakültesi’nde 44 yıl öğretim üyeliği yapan, binlerce öğrenci ve çok sayıda öğretim üyesi yetiştiren, eserleri ve yaşayışı ile bir nesle öncülük eden sevgili hocamız Toktamış Ateş vefat etmiştir. Aydın olmanın sorumluluğunu hep taşıyan ve öğretim üyeliğinin ötesinde yaşama dair olumlu bakışını güler yüzü ile ortaya koyan hocamız “...eğer biz düşüncemizin doğru ve duygularımızın da insana yakışır yüce duygular olduğuna inanıyorsak; o insanları, farklı duygu ve düşünceleri olan insanları ‘kazanabiliriz’ ama horlamadan ve suçlamadan...” sözleri ile yarınlara dair umutlarını yıllar önce ortaya koymuştur.” Ateş’in vefatıyla ilgili İÜ Rektörü Yunus Söylet ile mütevelli heyeti üyesi olduğu Zirve Üniversitesi’nin rektörü Adnan Kısa da bir taziye mesajı yayımladı.
30’u aşkın kitap yazdı
1944 İstanbul doğumlu Toktamış Ateş, orta öğrenimini Avusturya Ortaokulu’nda, lise eğitimini de Vefa Lisesi’nde yaptı. 1967 yılında İstanbul Üniversitesi’nin İktisat Bölümü’nü bitirdikten sonra bu bölümün Siyasal Bilimler Kürsüsü’ne asistan olarak atandı. 1969’da “Kuruluş Dönemi Osmanlı Toplumunun Siyasal Yapısı” başlıklı çalışmasıyla doktor, 1974’te “Demokrasi Teorisi” başlıklı çalışmasıyla doçent, 1982’de de profesör oldu. İstanbul Üniversitesi’nin yanı sıra, değişik kurumlarda ders verdi. Yayınladığı kitap sayısı 30’u geçen Ateş, 10 yılı aşkın bir süre boyunca Cumhuriyet gazetesinde yazmıştı. Atatürkçü kimliği ile bilinen Ateş, toplumun her kesiminden insanla kurduğu diyalog sayesinde çevresinde “hoşgörü elçisi” olarak tanımlanıyordu. Fethullah Gülen Hocaefendi’nin 2003’te yayınlanan “İnsanın Özündeki Sevgi” kitabına önsöz yazan Ateş, buradaki ifadelerinde de farklı düşüncedeki insanların bir arada yaşayabileceklerini vurguladı.
Taziyeler
Fethullah Gülen Hocaefendi: Akademi ve basın dünyamızın müstesna simalarından, cesur kalemi ve güler yüzlü, uzlaşmacı kişiliğiyle barış, hoşgörü ve diyalog anlayışının yerleşmesi için önemli hizmetler görmüş; en zor zamanlarda ortaya koyduğ tavırlarla ülkemizde demokrasi kültürünün gelişmesine büyük katkılar sağlamış, değerli ilim adamı ve yazar, çok kıymetli dostum Prof. Dr. Toktamış Ateş'in vefatını teessüre öğrenmiş bulunmaktayım. Kendisine Cenab-ı Hakk'tan rahmet; başta eşi Nevin Hanımefendi olmak üzere kederli ailesine, yakınlarına dost ve talebelerine sabr-ı cemil niyaz ederim.
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç: En önemli vasfı demokrat bir insan olmasıydı, özgürlüklere önem vermesiydi. Türkiye’nin yaşadığı zor dönemlerde hep özgürlükten yana oldu, bunun mücadelesini yaptı. Türk halkı kendisini bu güzel mücadelesiyle tanır. Evet, çok zamansız bir ölümdü denebilir ama inanmış insanlarız. Epeydir bir rahatsızlığı varmış, tedavi görüyormuş ama kurtulmak kısmet olmadı.’’
Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı Genel Başkanı Mustafa Yeşil: Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı’nın 1995-1996 yıllarında farklılıkları buluşturma gayretinde Kemalist cenahtan ilk uzanan el Toktamış Hoca’nın eliydi. O zamanlar da birlikte yaşamanın gerekliliğini hep söyledi. Cumhuriyet gazetesindeki köşesinde bu konuları yazdı. 28 Şubat sürecinde bile duruşundan bir adım geri atmadı. Hatta Muhterem Fethullah Gülen Hocaefendi ile el ele çektirdiği fotoğraf yüzünden mağduriyetler yaşadı. Ancak kararlılığından asla vazgeçmedi. Hocaefendi ile el ele çektirdiği fotoğraf çok kıymetli bir karedir.
Bilgi Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Rıfat Sarıcaoğlu: Üniversitemizin kurucularından, siyaset bilimci, gazeteci, düşünür, yazar Prof. Dr. Toktamış Ateş’i uzun süren rahatsızlığından sonra kaybettik. Konferanslarıyla, eserleriyle akademik yaşantımıza ışık tutmuş Sevgili Toktamış Hocamızı akademik yaşamının en verimli çağlarında kaybetmenin derin üzüntüsünü yaşıyoruz.
Gazeteci Taha Akyol: Soğuk savaş alışkanlıklarının devam ettiği bir dönemde kendisine yönelik tepkileri göze alarak diyalog ve uzlaşma konusunda zor zamanlarda büyük adımlar atmıştı. Bunun yanında akademisyen olarak kitapları önemlidir. Türkiye’de demokrasinin cici demokrasi diye aşağılandığı bir dönemde çoğulcu demokrasiyi anlatan bir kitap yazmıştır.
Prof. Dr. Mehmet Altan: Toktamış Hoca ile 30 yıl aynı üniversitede ders verdik. O, hayatını Atatürkçülük üzerine kurmuştu. Atatürkçülüğü varlık nedeni olarak görüyordu. Ben ise kendimi demokrat olarak tanımlıyorum. Ancak kişisel ilişkilerinde samimi, sıcak, içten biriydi. İki yıl önceki emeklilik yemeğinde birlikteydik. Allah rahmet eylesin.
- tarihinde hazırlandı.