Darbe diye diye hukukun üzerine yürüdünüz
Gazeteci-yazar Hasan Cemal, Başbakan’ın ‘darbe yapıyorlar’ diye diye yargıya darbe yaptığını söyledi.
CNN Türk Televizyonu’nda katıldığı programda, HSYK düzenlemeleriyle ilgili değerlendirmelerde bulunan Cemal, “Paralel devlet diyorsunuz ama ortaya delil koyamıyorsunuz.” dedi. Hasan Cemal’in konuşmasından satır başları şöyle:
Bugün değiştirilmek istenen yapı için 2010’da zafer deniliyordu
HSYK ile başlatılan süreç, Brüksel’de doğrudan doğruya yargı bağımsızlığına bir hamle olarak görülüyor. Ben de öyle düşünüyorum. Erdoğan bu yolda mı devam edecek, o zaman ne yapacağız sorusu gündeme geliyor. Hakikaten eğer hükümetin dediği gibi çıkarsa, HSYK Kanunu Parlamento’dan geçerse, hükümetin önerisi gibi çıkarsa gerçekten yargı bağımsızlığına ve kuvvetler ayrılığına büyük bir darbe olacak. Bu da adına Venedik, Kopenhag Kriterleri diyebilirsiniz, hepsine aykırı. Bugün getirmek istedikleri yapı 2010 referandumunun da öncesine gidiyor. Çünkü mesele; yargı kendi kendisini yönetebilecek mi yönetemeyecek mi? Başbakan Erdoğan bugün reddettiği HSYK düzeni için 2010 referandumu gecesi, ‘Bu demokrasinin darbecilere, vesayetçilere, değişime direnenlere karşı zaferidir.’ dedi. Bunu söyleyen Erdoğan aradan üç yıl geçtikten sonra bunun tam tersine gitti dedi ki, hata yaptık, biz bundan vazgeçiyoruz.
Hukuka darbe yapılıyor
Varsayalım bir darbe teşebbüsü var. Demek ki Başbakan’ın elinde deliller olması lazım. Derhal harekete geçilir delillerle. Deliller verilir yargıya, düğmeye basılır, polis harekete geçer, ortaya bir şey çıkar. Bugüne kadar darbe teşebbüsünden bahsediyoruz ama kendisi yok, lafta var. Darbe teşebbüsü diye diye hakikaten hukuka darbe yapılıyor, darbe vuruluyor. Eğer Erdoğan böyle devam derse, tek adamlık heveslerini gemleyemezse, Türkiye’de yargı bağımsızlığını, kuvvetler ayrılığına karşı adımlarını devam ettirirse bu, gün gelir çözüm sürecini de patlatır.
Hukukun üzerine yürüdünüz, Türkiye’ye bunu anlatamazsınız
Türkiye bir Gezi yaşadı. Başbakan Erdoğan genç insanlara gel kardeşim ne istiyorsun sen diyebilseydi, bunu yapmadı. Bunu yapsaydı Türkiye Gezi’den demokrasi açısından artı puanla çıkardı. Aynı şekilde 17 Aralık’ta soruşturma başlamış. Eğer Başbakan bu soruşturmanın içinin boş olduğuna inanıyorsa, o zaman şunu söyleyebilirdi 4 bakana; hadi kardeşim siz çekilin, soruşturma başladı, sizin orda oturmanız doğru değil. Erdoğan yargı bağımsızlığını, Ergenekon sürecindeki gibi; ‘Soruşturma başlamış, ben konuşamam, buyurun herkes işini yapsın’ diyebilseydi Türkiye’de 17 Aralık diye bir sorun kalmazdı. Hukukun üzerine yürüdün, Türkiye’ye bunu anlatamazsın.
Polise tarihte görülmemiş bir kıyım yapıldı
Başbakan diyor ki paralel devlet var. Bunu söyleyen bir başbakan olunca düşünmek lazım. Türkiye’de iktidarlar seçim sandığında belirlenmeye başlandıktan sonra seçim zamanında tarikatlar olsun, cemaatler olsun, inanç grupları olsun şu ya da bu şekilde devletin içinde oldular. Sen cemaatçisin, senin inancın şu, sen devlet içinde asker olarak, polis, yargı olarak çalışırken kendi inancınla kanunların çizdiği çerçeveyi karıştırıyor musun, karıştırmıyor musun? Sen kanunun sesini değil de şeyhinin sesini dinliyorsan seni yakalar, yürü mahkemeye, ilişiğini kesiyorum devletle, deme hakkına sahipsin. Cumhuriyet tarihinde görülmemiş bir polis kıyımı yaşanıyor. HSYK tekrar yapılandırılmak isteniyor, yargıda kıyımın yapılması için. Nasıl bilebilirsiniz bu kadar polisin görevini yaparken inançlarını mı kanunu mu dinlediğini?
Pararel yapı varsa ortaya çıkarılmalı
Burada bir darbe, paralel devlet varsa ortaya çıkarılmalı. İnandırıcı olmalı. Bugün Türkiye’nin büyük bir kısmı ve dışarının da önemli bir kısmı diyor ki; bu HSYK konusunda hükümetin yeni getirdiği düzenleme yargı bağımsızlığını da yok eder, kuvvetler ayrılığını da. Demokrasinin özüne büyük bir darbe vurur deniyor.
Ak Parti içinde bu gidişattan rahatsız olanlar var
Başbakan Erdoğan’ın ortamı yatıştırıcı hamleler yapacağına inanmıyorum. Ama AK Parti içinde bu gidişattan rahatsız olan siyasetçilerin olduğunu düşünüyorum. Türkiye’de hep Abdullah Gül konuşuluyor. Gül acaba ne yapabilir? Özellikle Erdoğan, Gezi’den bu yana Türkiye’nin siyasal iktidarsızlaştırılmasında başrolü oynayan bir aktör oldu. Bu cemaati, bu cemaatin en tepe kadrolarını bu üslupla karşınıza aldıktan sonra, o cemaatte bunlarla tepedekileri ayırıyoruz demenin anlamı yok.
- tarihinde hazırlandı.