Ebru TV binasını montaj üssü diye gösterdiler

Havuz medyası, yalan haberde sınırları aştı. Ebru TV'nin binasını 'montaj üssü' diye gösterdiler. İnternete sızan kayıtlar için de Signal Telecom isimli şirketi suçladılar. Ancak haberin uydurma olduğunu vurgulayan şirket, "İnternetle ilgimiz yok. Faaliyetlerimiz tamamen yasal ve şeffaftır." açıklaması yaptı. Hocaefendi'nin yeğeni Muaz Gülen de, iftiraları yargıya taşıyacağını kaydetti: "Belirtilen süreçte Amerika'da değildim."

Kamu ihaleleri karşılığında işadamlarından toplanan paralarla satın alındığı için kamuoyunda 'havuz medyası' olarak bilinen gazeteler yalan haberde sınırları aştı. Dün Takvim'in, 'a Haber' kanalına dayanarak manşetine taşıdığı kara propaganda malzemesinin bütün unsurları yalan çıktı. Fethullah Gülen Hocaefendi'nin, kaldığı evin yanına montaj ve dinleme üssü kurulduğunu ileri süren havuz medyası, bir de bina fotoğrafı yayınladı. Ancak fotoğraftaki binanın Avrupa ve Amerika'ya yayın yapan Ebru TV'nin New Jersey'deki binası olduğu anlaşıldı. Hocaefendi'nin kaldığı Pensilvanya'daki evin yakınında da iddia edildiği gibi 55 dönümlük yüksek teknolojiyle donatılan bir fabrikanın olmadığı öğrenildi. İnternete sızan kayıtların Pensilvanya merkezli Signal Telecom tarafından paylaşıldığı iddiası da çöktü. İftiralarla ilgili yazılı bir açıklama yapan Signal Telecom ortaklarından Sadrettin Altınok, şirketi ve kendisi hakkında yapılan yayının tamamen uydurma olduğunu vurguladı. Altınok, şirket olarak 2004 yılından bu yana uzak mesafe telefon hizmetleri verdiklerini, internet servis sağlayıcısı olmadıklarını kaydetti. Signal Telecom'un kendi internet hizmetlerini dahi Amerika'da 3. parti bir servis sağlayıcıdan aldığının altını çizen Altınok, "Şirketin iddia edildiği gibi ses kayıtlarını servis etmesi teknik olarak da mümkün değil. Faaliyetlerimiz tamamen yasalar çerçevesinde açık ve şeffaftır. Çamur atarak hakkımızda gizem ve şüphe oluşturulmaya çalışılması habercilik anlayışına uymamaktadır. Bununla ilgili yasal hakkımızı kullanacağız." dedi.

Takvim'in manşetinde sözde üssün başına getirildiği ileri sürülen isimlerle ilgili bilgilerin de doğru olmadığı anlaşıldı. Adı geçen isimlerden biri dün Fethullah Gülen Hocafendi'nin akrabalarının İstanbul'daki buluşma toplantısına katıldı. Hocaefendi'nin yeğeni Muaz Bin Cebel Gülen, belirtilen süreçte Amerika Birleşik Devletleri'nde yaşamadığını söyledi. İddia edildiği gibi Mebruke ve eşi Cevdet Türkyolu'na ait "MBCG Prodüksiyon" firması adında bir işletmenin bulunmadığını belirten Gülen, babası ve Hocaefendi'nin kardeşi olan Mesih Gülen'in montajcılıkla ilgisinin olmadığını, aksine Türkiye'de küçük bir torna atölyesi sahibi olduğunu vurguladı.

Muaz Gülen, kendisinin 11 yıl önce hazırladığı ve uzun yıllardır aktif olmayan web sayfasında kullandığı bilgilerin suç unsuru gibi yansıtılmasına da şu sözlerlerle tepki gösterdi: "Besteci, aranjör, mix ve mastering gibi meslekî kariyer ve tecrübelerimi söylememin suç unsuru gibi sunulması cadı avının göstergesidir. Zira benim bilgilerime göre bu hiç bir hukuk kuralına, insanî değerlere muhalif değil; aksine kendi kimliğini gizlemeye muhaliftir. Ben de gazetecilik mezunuyum. Okulda bize öğretilenler doğrultusunda ilk söyleyeceğim şey, haberde yer alan tarafların görüşlerine müracaat etmek haberciliğin amentüsüdür. Bu haber yayınlanmadan önce adı gecen iki gazetenin hiçbir muhabiri bana ulaşmamış ve haberde yer verdikleri unsurlarla alakalı görüş almak için müracaat etmemiştir. Her şey kamuoyunun ve salim vicdanların gözleri önünde cereyan ediyor. Kamu vicdanında mahkûm olmuş bu insanlar, bu iftiralarla suç ve günah hanelerine bir tane daha ilavede bulunmuşlardır. İlk iş olarak hukukî süreç başlatacağım."