İftira aynı, müfteri bu kez Cumhuriyet

İftira aynı, müfteri bu kez Cumhuriyet

28 Şubat ve Susurluk sürecinde İşçi Partisi tarafından hazırlandığı ortaya çıkan ‘MİT Susurluk Raporu’na bu sefer de Cumhuriyet Gazetesi sahip çıktı.

Fethulllah Gülen Hocaefendi’yi karalama amaçlı rapor, daha önce Aydınlık ve Milliyet gazetelerinde yayımlanmıştı. Cumhuriyet, dün “Gülen’in gizli bağları” başlıklı haberinde insafsız iftiralara yer verdi. Gülen’in, Bahçelievler Katliamı hükümlüsü Haluk Kırcı’ya parasal destekte bulunduğu ve Çiller’in kara para aklama işinde gizli ortağı olduğu öne sürüldü. İddiaların yalan ve iftira olduğunu belirten Gülen’in avukatı Orhan Erdemli, dün söz konusu gazeteye tekzip metni gönderdi. Erdemli, “Tüm yargı kararları, MİT ile MASAK’ın resmi makamlara sunduğu bilgilere rağmen asılsız iddialar, yıllar sonra bu kez Cumhuriyet Gazetesi tarafından haberleştirilmiştir.” ifadelerini kullandı.

İddiaların tamamının yalan ve iftira olduğunu belirten Fethullah Gülen Hocaefendi’nin avukatı Orhan Erdemli, Cumhuriyet’e gönderdiği tekzip metninde müvekkilinin hiçbir gizli bağının bulunmadığına işaret etti. Erdemli, söz konusu haberde Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) raporu olarak sunulan iddiaların da hiçbir şekilde gerçekleri yansıtmadığını kaydetti. Tekzip metninde, ilgili haberde ortaya atılan “CIA, Çiller Özel Örgütü, Haluk Kırcı” gibi bağlantılara ilişkin iddiaların tümüyle asılsız ve dayanaksız olduğu vurgulandı. Tüm yargı kararları, MİT ile MASAK’ın resmi makamlara sunduğu bilgilere rağmen asılsız iddiaların yıllar sonra bu kez Cumhuriyet Gazetesi tarafından sanki yeni olgular gibi haberleştirildiğine dikkat çekilen açıklamada şu ifadelere yer verildi: “Hiçbir gerçek yönü ve güncelliği bulunmayan bu iddiaların, 28 Şubat mağdurlarından olan müvekkilime karşı, yine bir 28 Şubat günü haber yapılması kamuoyunca oldukça manidar olarak kabul edilmektedir. Anlaşılan haberi hazırlayan kişiler bu tutumlarıyla, 28 Şubat’a, darbelere özlem duyduklarını dile getirmeye çalışmaktadırlar.”

Orhan Erdemli daha önce Aydınlık’ta ve Milliyet’te çıkan haberler üzerine yaptığı açıklamada da sözde raporla ilgili yaşananları şöyle aktarmıştı: “1996 yılında Susurluk’ta gerçekleşen malum kaza sonrasında, Aydınlık Dergisi’nde önce bu iftiralar haber olarak yayınlanmış, daha sonra da bu yayın organının kurucusu Doğu Perinçek bu haberleri dönemin Cumhurbaşkanı’na bir dosya olarak bizzat vermiştir. Cumhurbaşkanı ise bu dosyayı MİT’e göndermiş, dosya MİT tarafından dönemin Başbakanı’na sunulmuştur. Yani Aydınlık’ın bizzat kendi hazırladığı ve Cumhurbaşkanlığı ve Başbakanlık makamlarına taşıdığı iftiraları, bugün MİT raporu ve tespitleri gibi sunarak gerçekleri ters yüz etmeye ve kamuoyunu yanıltmaya çalışmaktadır. Daha önce yapılan yayın nedeniyle Beyoğlu 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde açılan davada, davalıların gerçek dışı iddialarla Sayın Gülen’in kişilik haklarını ihlal ettiği tespit edilmiş ve aleyhlerinde manevi tazminata hükmedilmiştir. Söz konusu karar Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’nce oybirliği ile onanarak kesinleşmiştir.”

MİT: Rapor, Perinçek’in iddialarından ibaret

Gülen’e atılan iftiralar karşısında açılan davalarda mahkemelerce MİT Müsteşarlığı’na müzekkere yazılarak, böyle bir rapor olup olmadığı sorulmuştu. MİT Müsteşarlığı, mahkemelere gönderdiği cevabî yazılarda, rapor olarak anılan bilgi notunun Doğu Perinçek tarafından Cumhurbaşkanlığı makamına verilen dosyanın incelenmesinden ibaret olduğunu bildirmişti. İddiaları araştıran Maliye Bakanlığı Mali Suçları Araştırma Kurulu Başkanlığı da (MASAK) Ankara DGM Başsavcılığı’na sunduğu 20.07.2000 tarih ve ilgi sayılı yazısında “Fethullah Gülen ve arkadaşlarının 4208 sayılı kanunun 2. maddesinde sayılan fiilleri işlemek amacıyla kara para elde ettiğine ve bu kara parayı akladıklarına dair herhangi bir bulguya rastlanmadığını” vurgulamıştı.

Çiller de yalanlamıştı

Milliyet gazetesi 31 Aralık 2012’de, MİT’in basında çıkan iddialarla ilgili hazırladığı bir raporu yayımlamıştı. Haberde, “Çiller Özel Örgütü” adlı bir yapı anlatılıyordu. Buna göre dönemin DYP lideri Tansu Çiller, bazı MİT ve emniyet mensuplarıyla ülkücülerin de içinde bulunduğu kara para aklamak için özel bir suç örgütünün kurulduğu öne sürülüyordu. Çiller, Milliyet’te çıkan haberi yalanlamıştı. Açıklamasında şu bilgilere yer vermişti: “Kamuoyuna MİT’in Çiller Özel Örgütü Raporu olarak sunulmaya çalışılan metin yalnızca gazete haberlerinin derlenmesinden ibaret olan, gerçeklere dayanmayan bir metindir ve kanıtlanmamış olduğu sabittir. Nitekim TBMM Darbeleri ve Muhtıraları Araştırma Komisyonu ile görüşme sürecinde de bu hususa değinilmiştir.”

‘Arkasında Perinçek var’

Gazeteci-yazar Nazlı Ilıcak söz konusu haberlerin kamuoyunda gündeme gelmesinin ardından Sabah gazetesindeki köşesinden tepki göstermişti. İddiaların Şubat 1998’de kamuoyunu yönlendirmek için paylaşılan bilgi notları olduğunu belirten Ilıcak, raporun arkasında Ergenekon sanığı Doğu Perinçek’in Aydınlık gazetesinin olduğunu hatırlatıyordu. Hafıza kaybına uğrayan gazetecilerin fark etmeden tehlikeli misyonları üstlenebileceğine dikkat çekiyordu.