Onlar semamızı aydınlatan yıldızlardı

Onlar semamızı aydınlatan yıldızlardı

Ahmet Bozkuş, sahabe efendilerimizin (r.anhüm) hayatlarının farklı yönlerini şiir diliyle hikâyeleştirdi ve ‘Onlar’ isimli bir albüm hazırladı.

Onlar, Peygamber Efendimiz’in (sas) nurdan halkasına ilk dahil olan, iman hakikatlerine ilk mazhar olan kutlu insanlar... Sahabe efendilerimizin (r.anhüm) fani dünyaya veda etmelerinin üzerinden asırlar geçse de her biri hâlâ semada birer yıldız gibi parlıyor. Onların değil bir günü, yaşadıkları bir an bile destan yazmak isteyen şairler için yeter de artar. Bugüne kadar haklarında ciltler dolusu kitaplar, dillerden düşmeyen mısralar yazıldı, yazılıyor. Ahmet Bozkuş’un Onlar- Semamızı Aydınlatan Yıldızlar… isimli albümü de bu halkaya eklenen en yeni çalışma. İzleyicilerin televizyon programlarından ve yaptığı stand-up şovlardan tanıdığı Ahmet Bozkuş, çalışmasında kendi hayatında iz bırakan sahabe efendilerimizle ilgili hikâyeleri şiirleştirerek albüm haline getirdi. Hz. Hamza’dan Hz. Mus’ab bin Umeyr’e, Hz. Eyüp Sultan’dan Hz. Halid Bin Velid’e birçok sahabinin hikayelerinin yer aldığı çalışmada bir de günümüzden bir hikaye bulunuyor.

Ahmet Bozkuş, bu albümün aslında Samanyolu TV’de sunduğu iftar programının bir hediyesi olduğunu söylüyor. Programda her gün bir sahabe efendimizin hayatını anlatan sunucu, bunu bir albüm çalışmasıyla taçlandırmak istemiş. Çalışmanın hedefi, özellikle gençlerin dikkatini çekebilmek. Bunun için Türk halk müziği sanatçısı Gökmen ve Azeri Tenor Elgun Guliyev de Bozkuş’a destek vermiş. Ahmet Bozkuş’a göre bu çalışma bir kahramanlar albümü. “Bir önceki çalışmamızın ismi ‘Tarihin En Hazin Hikayesi Çanakkale’ydi. Orada kendi tarihimizden kahramanları anlatmıştık. Sahabe efendilerimiz de büyük birer kahraman. Bu kahramanların ortak noktası ise hayali olmamaları. Aslında onların hikayelerini anlatma fikri üniversite yıllarımdan beri aklımdaydı. Çocuklarımızın kulağına ismini okuduğumuz kahramanların hikayelerini kitap olarak yayımlamayı düşünüyordum. Bu albümde sekiz kahraman var ama anlatabileceğimiz daha nice sekizler var.” diyen Bozkuş’un çalışmasında yer verdiği sahabeler kendisinin ilk dinlediği ve adını ilk duyduğu sahabe efendilerimiz.

‘En büyük kılavuzum Hocaefendi’nin eserleri’

Ahmet Bozkuş, çalışmasında kendisine en büyük ilhamı Fethullah Gülen Hocaefendi’nin kitapları ile vaazlarının verdiğini söylüyor: “Bu albüm benden çok Hocaefendi’nin albümü. Eserleri hazırlarken en doğru referans hangisi olabilir diye araştırdım. En büyük kılavuzum onun eserleri oldu. Özellikle Sonsuz Nur’dan ve vaaz ve sohbetlerinden yola çıktım. Mesela Ebu Akil şiiri Hocaefendi’nin cümlelerinin yankısı. Benimkisi sadece bir yol gösterme aslında, biraz da haddini aşmışlık. Ancak benim isimlerini zikrettiğim sahabeleri gerçekten tanımak isteyenler Hocaefendi’nin kitap ve sohbetlerine başvurmalı. Onlar, semamızı aydınlatan yıldızlar. Herkesin bir yıldızı olabilir.”

Genelde gençlerin, kendileri gibi genç olan Mus’ab bin Umeyr’e odaklandıklarını söylüyor Ahmet Bozkuş. Diğer yönden millet olarak savaş kahramanlıklarını önemseyen insanlar olduğumuz için Hz. Hamza ve Hz. Halid bin Velid’in hayatlarını iyi bildiğimizi anlatıyor. Oysa Sahabelerin içinde hiç savaşa girmemiş, eline kılıç almamış kahramanların da olduğuna dikkat çekiyor. “Albümdeki Zülbicadeyn’in hikayesi böyle mesela. Ancak bir insanın o cahiliye döneminde kahraman olması için ışığı görmesi yetiyor.” diyor. Yaşadığımız farklı zaman dilimlerinin de bazı sahabeleri ön plana çıkardığını anlatıyor: “Bugünlerde Hz. Ömer’i daha çok hatırlıyoruz. Çünkü onun adalet duygusuna her zamandan daha çok ihtiyacımız var.”

Ahmet Bozkuş, elinden geldiğince bu kahramanlara farklı yönlerden bakmaya gayret etmiş. Örneğin savaş kahramanlıkları ve Efendimiz’in yanındaki dik duruşuyla destan yazan Hz. Hamza’yı onun savaştan dönmesini bekleyen çocuğunun dilinden anlatıyor bizlere: “Onun yiğitliği dillere destan. Büyük bir kahramandı ama ben burada onun eve dönmesini bekleyen çocuğunun dilinden anlattım. Çünkü insanlar sadece savaş meydanında değil, nelerden vazgeçtikleriyle geride bıraktıklarıyla, vazgeçebildiği şeylerin büyüklüğüyle kahraman olurlar…”

Sahabe efendilerimizin ebediyete intikal etmelerinin üzerinden asırlar geçmesine rağmen onların hayatına bakmak zorunda olduğunuzu söylüyor. Yapay motivasyonlara ihtiyacımız olmadığını dile getiriyor. Katıldığı programlarda her yaş ve siyasi görüşten insanın Efendimizin ve sahabelerin hikayelerini aynı heyecanla dinlediklerine şahit olmuş Bozkuş. “Hayatlarını bu kadar güvenle anlatabileceğimiz başka bir fani yok.” diyen şair, başka bir noktaya daha dikkat çekiyor. Her sahabenin farklı bir karaktere sahip olduğunu ve İslam’ın günümüzde de her karaktere ihtiyacı olduğunu söylüyor: “İslam’ın bütün karakterleri kucaklayacak bir yapısı var. Herkes bu yıldızlardan kendisine yakın birini mutlaka bulacaktır. Kendimize örnek bulmak güzel bir şey. Çünkü bizi en güzel referansa götürüyor.”

Günümüzde de böyle kahramanlar var

Albümde bir de günümüzde yaşanmış bir kahramanlık hikayesi var. Buna çalışmasında yer vermesinin sebebini şöyle anlatıyor Bozkuş: “Günümüz tabiriyle bir link veriyoruz. Sahabe efendilerimiz asırlar öncesinde yaşadılar ama günümüzde de kendine Efendimiz’i ve sahabeleri kılavuz sayarak onlar gibi bir hayat yaşamaya gayret eden kahramanlar var. Bir sahabenin sıradan bir günü bile bizim için bir destan. Çağımızda da herhangi bir gününü destan gibi yazabileceğimiz insanlar var.” Ahmet Bozkuş, sahabe efendilerimizin hayatlarını daha geniş kitlelere duyurmayı hedefliyor. Bunun için çalışmanın devamını senfonik altyapıyla devam ettirmeyi çok arzuluyor. Fırsat bulursa yabancı yorumcularla birlikte farklı dillerde düet yapmak istiyor.