Ümmetin ayakta kalabilmesi için içtihat canlı tutulmalı
Arapça yayın yapan Hira Dergisi ile Yeni Ümit’in birlikte düzenlediği uluslararası ‘İslam Dininin Zenginliği İçtihad ve Kıyas Sempozyumu’, dün İstanbul Kongre Merkezi’nde başladı. Bugün de devam edecek olan sempozyumun ilk oturumunda ‘İslam Dininde İçtihadın Yeri’ konuşuldu. 100’e yakın ülkeden pek çok ilahiyatçı akadamisyen ve kanaat önderlerinin katıldığı sempozyumda içtihadın İslam’ın evrenselliğini ortaya koyduğu, her yerde ve her türlü şartta karşılaşılacak problemlere çözüm bulma imkânı sağladığı belirtildi. İslam ümmetinin ayakta kalabilmesi için içtihadın sürekli canlı tutulması gerektiği vurgulandı. Ürdünlü Prof Dr. Abdunnasır Ebul Basal, “İçtihad, Müslüman hayatının ve aklının emarelerinden biridir. İslam’ın realitede var olabilmesi için içtihad zaruridir.” dedi.
Arapça yayın yapan Hira Dergisi ile Yeni Ümit’in birlikte düzenlediği uluslararası ‘İslam Dininin Zenginliği İçtihad ve Kıyas’ sempozyumu, dün İstanbul Kongre Merkezi’nde başladı. Bugün de devam edecek olan sempozyumun ilk oturumunda ‘İslam Dininde İçtihadın Yeri’ konuşuldu. 100’e yakın ülkeden pek çok ilahiyatçı akademisyen ve kanaat önderlerinin katıldığı sempozyumda içtihadın İslam’ın evrenselliğini ortaya koyduğu, her yerde ve her türlü şartta karşılaşılacak problemlere çözüm bulma imkânı sağladığı belirtildi. İslam ümmetinin ayakta kalabilmesi için içtihadın sürekli canlı tutulması gerektiği vurgulandı. Sempozyumun ilk oturumunda konukların yaptığı sunumlar özetle şöyle:
Prof. Dr. Suat Yıldırım: Şer’i deliller Kitap, sünnet, icma ve kıyasa dayanıyor. Yeni Ümit, bundan önce Kur’an-ı Kerim hakkında hakeza sünnet hakkında sempozyum düzenledi. Son olarak geçen sene şer’i delil icma hakkında sempozyum düzenledi. Şimdi sıra kıyas ve içtihada geldi. İçtihad da cidden İslam dininin kıyamete kadar tüm insanlığın ihtiyaçlarına kâfi olduğunu göstermektedir. Kur’an-ı Kerim’e ve sünnete dayanarak tesis edilen usul-ü fıkıh çerçevesinde İslam büyük bir medeniyet kurdu. Şunu iftiharla söyleyebiliriz ki Müslümanlar 14 asırdan beridir ne zamanda hangi yerde yaşamışlarsa İslam dininin ahkâmının kendilerine kâfi geldiğini anlamışlardır. Bu da içtihad sayesinde olmuştur.
Prof. Dr. Beşir Gözübenli: İçtihad, Allah’ın mesajını ortaya koyma çabasıdır. İslam’ın gelecek nesillere doğru aktarılabilmesi için müçtehid seviyesinde alim yetiştirebilmek farz olarak görülmüştür. Peygamber Efendimiz, Veda Hutbesi’nde size iki şey bıraktım diyor; Kitap ve sünnet. Bu emanetin doğru anlaşılması, yaşanılır olabilmesi ve sonraki nesillere doğru olarak aktarılabilmesi pek tabii ki içtihat ile olabiliyor. İçtihad sayesinde İslam’ın evrenselliği ortaya konuyor. Her yerde her türlü şartta karşılaşılacak problemlere çözüm bulma imkânı sağlıyor içtihad.
Prof. Dr. Abdunnasır Ebul Basal (Ürdün): Ümmetin kaim olması için içtihadın canlı olması gerekiyor. Hazreti Peygamber, sahabe-i kirama içtihadı, yani problemlere çözüm bulabilmelerini öğretmiştir. İçtihad, Müslüman hayatının ve aklının emarelerinden bir tanesidir. İslam’ın realitede var olabilmesi için içtihad zaruridir. Eğer bir problem varsa çözümü için içtihad gerekiyor. Eğer böyle bir şeye girilmiyorsa, ulema oturuyorsa, o zaman problem çözülmeyecektir. Ulemalar, müftüler ve akademisyenler gibi bu konuda vazifeli olanların, üzerine düşen görevi en güzel şekilde yapmaları gerekiyor.
Dr. Muhammed Babekir (Sudan): Biz şunu öğrendik ki, yenilenmede en önemli mesele fıkıhtır. İslam fıkhının evrenselliğini ve istenen zamanda nasıl geliştirilebileceğini görüyoruz. Hiçbir felsefe, inanç veya din, hiçbir zaman taşıdığı olumlu yönüyle İslam’ın bu konularla ilgili seviyesine gelemez. İslam sürekli ilerlemektedir.
Nevzat Savaş (Hira Dergisi Genel Yayın Yönetmeni): Dergimizin okuyucu sayısı Allah’a şükür 40 bini aşmış durumda. Son sayıyı da içtihad ve kıyas üzerine yapmaya çalıştık. Hira mağarası, Efendimiz’in içinde bulunduğu ve mütevazı adımlarla dünyaya açılmaya çalıştığı yer. Hira dergisi de, ihlas ve samimiyeti hedef kabul etmiş bir dergi. Hira bizim için sema ile iltika noktası.
‘İçtihad, akıl ile vahyi birleştirme ameliyatıdır’
İlk sempozyumun ikinci oturumunda ‘Tarihi Süreçte İçtihad’ başlıklı konu üzerinde duruldu. Konuşmacıların görüşleri özetle şöyle:
Fatih Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Osman Kaşıkçı: Mevlânâ Celaleddin-i Rumi, ayağı bir pergele benzetir. Bir ayağı şeriatta diğer ayağı ile tüm âlemi dolaşan bir varlığa benzetmektedir. İşte o ayağını bastığı yer içtihad ve kıyasın ortaya çıktığı yerdir. Bizim medar-ı iftihar ulemamızdan Elmalılı Hamdi Yazır meşhur tefsirinde “Bir kimse ayet ve hadisleri tefsir ederken şimdiye kadar ‘ne yapılmıştır’dan başlamamışsa tevil ve tefsirinde hata eder” demiştir.
Prof. Dr. Ali Bakkal: İçtihad, sınırlı nasslardan sınırsız olaylara cevap arama faaliyetidir. İçtihad, vahiyle aklı, ilimle hikmeti buluşturma ve birleştirme ameliyesidir. İçtihad hukuktur. İçtihad etmek önemli bir faaliyettir ve müçtehitler önemli insanlardır. Peygamber Efendimiz’in görevlerinin başında tebliğ geliyor. İkinci görevi beyan görevidir. Üçüncü görevi ise modern şahsiyet olması. Peygamber Efendimiz’in Kur’an’ın dışında pek çok görevleri, içtihadları var. Onun döneminde içtihad kaynakları Kur’an, Sünnet ve rey idi. Sahabeler ise kaynak olarak sırasıyla Kitap, Sünnet, icma ve rey’i kullanırlardı. Rey’e dayanarak verdikleri hükümleri Kitap ve Sünnet’e dayanarak verdikleri hükümlerden ayrı tutarlardı. Kıyası öne çıkarıp ve illet yoluyla nassın hükmünü genişletiyorlardı. Hüküm vermede acele etmeyip şartların tahakkukunu araştırıyorlardı. İlleti değişen nasları askıya alıyorlardı.
Prof. Dr. Halid Müzeni: Biz akli mesele olan içtihaddan bahsediyoruz. Dolayısı ile bunun ruhi ve dini boyutları da vardır. Bir mümin zekâ silahı ile silahlanmazsa ve Allahü Teala’ya duyulan havf ile silahlanmazsa, rızasını kazanma yoluna girmezse, içtihad sadece onun kendi düşünceleri ve nefsine bağlı olan bir hale gelmiş olur. Dört mezhep birbirini tamamlayan, bütünleştiren bir durumdaydı. Kendi aralarındaki bir eksik olursa bir mezhep onu tamamlar. Eğer bir mezhepte fazlalık varsa o fazlalığı diğer bir mezhep onarırdı.
Prof. Dr. Eş-Şerif Hatim el-Avni: İçtihad, tecdid ve ıslah arasında olumlu veya olumsuz bağlantılar olabilir. Eğer içtihad, ehli tarafından yapılmıyorsa olumsuz bir şeydir. Bu bir tahrip olacaktır. İçtihadı tekrar olumlu bir hale dönüştürmenin üç adımı vardır. Tarihimizi, medeniyetimizi hatalardan arındıracağız. Eleştiriler bir nokta ile yaklaşmalı.
Hong-Kong Müftüsü Muhammed Arşad: İslam, yalnızca Müslümanlar için değil gayrimüslimler için de bir hukuk sistemi tesis etmiştir. Fıkıhta insanları birleştiren bir değer vardır. Başkalarının iddia ettiği gibi İslam insanları ayırmaz. Bilakis fıkıh, insanları birleştiren bir rol icra eder. Bugün de gördüğümüz gibi ilim adamlarını bir araya getirmede rol oynar.
100 ülkeden katılımcı geldi
‘İslam Dininin Zenginliği İçtihad ve Kıyas’ isimli uluslararası sempozyuma 100’e yakın ülkeden çok sayıda ulema, bilim adamı ve kanaat önderi katılıyor. Sunuculuğunu Samanyolu Haber’den Kemal Gülen’in yaptığı program, Arnavutluk Bedir Üniversitesi Kur’an kıraat hocası Davut Aktepe’nin Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başladı.
İçtihad ve kıyas nedir?
İçtihad: Meşakkatli, külfetli, zor bir işi vücuda getirmek için bütün gücünü sarf ederek cehd ve gayret göstermektir. Istılahi manada ise kesin ve açık delillerle sabit olmayan zannî ve fer’î hükümleri şer’î delillere uygun olarak istihraç ve istinbat hususunda bütün güç ve takatini sarf ederek çalışmak manasına gelmektedir. Yani, Kur’an, hadis ve icma ile sabit olan şer’î delillerden hüküm çıkarmaktır.
Kıyas: Bir şeyi diğer bir şeyle ölçüp, ortak bir değer ve hükme bağlama manalarına gelir. Istılahta, bir konu ve bir amel ile alâkalı hükmü, onun dengi, benzeri başka bir konuda da ortaya koymak demektir. Usûl-ü fıkıhta birinci meseleye ‘makîsun aleyh’ veya ‘asl’, ikinci meseleye de ‘makîs’ veya ‘fer’, bu iki mesele arasındaki ortak noktaya, diğer bir ifade ile ‘vech-i müşâbehet’e de ‘hükmün menâtı’ denir ki, bu çerçevede tanımaya çalıştığımız kıyas, Kitap ve sünnetteki zaman ve mekân üstü potansiyel zenginliğin önemli bir açılım alanını teşkil eder.
- tarihinde hazırlandı.