Başbakan'la Afrika'da

Gecenin bir yarısında indik havalimanına. Dünyanın suç oranı en yüksek ülkelerinden birinde gece ıssız yollardan, karanlık sokaklardan geçip yürütmenin Başkenti olan Pretoria şehrine ulaştık.

Özgürlüğün simgesi Mandela'nın, Dünya kupasına damgasını vuran Vuvuzela'nın, ırk ayrımcılığı konusunda büyük acılara sahne olmuş Güney Afrika'dayız.

Başbakan Erdoğan'ı izliyoruz.

"Ben annemin ayaklarının altını öperim" diye hürmetle söz ettiği annesinin ameliyatından sonra yola çıktı Başbakan.

Ancak uçak içerisinde dolaşırken dahi kafasının orada olduğu belliydi. Geçmiş olsun dileklerimizi ilettik. Ameliyatın başarılı geçtiğini, şimdi durumunun "İyi" olduğunu söyledi.

Ve 9 saat süren yolculuğumuz böyle başladı.

Kürt sorunu çözmek için devletin PKK ile görüştüğü, teröre karşı kapsamlı bir mücadelenin verildiği bir dönemde Afrika'da olmak farklı bir duygu.

Başbakan her ülkenin sosyal gerçeklerinin farklı olduğunu, İRA ve ETA örneklerinin Türkiye'ye uymadığını söyledi. Doğru. Güney Afrika örneği de Türkiye ile örtüşmüyor. Ama kara kıtada siyah-beyaz mücadelesini sonlandırıp, barışı sağlayabilmiş bir örnek Güney Afrika. O nedenle Mandela'nın mücadelesinin önünde saygıyla eğiliyorum. Savaşmayı bildiği gibi ülkesini barışa da taşıyabilmiş.

11 resmi dili üç ayrı Başkenti olan bir ülke. Pretoria Yürütme, Bloemfontein yargı, Cape Town ise yasama Başkenti.

Mandela Cape Town'da yaşıyor. Sağlık sorunlarıyla uğraştığı ama yönetim üzerinde etkisinin olduğu söyleniyor.

Atatürk Barışı Ödülünü almayı kabul etmediği için bizim resmi zevat arasında pek sevilmiyor Mandela ama bu kıtanın kaderinde söz sahibi olmuş bir özgürlük mücadelecisi o.

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'le gittiğimiz Gabon'da Zencilerin gemilere bindirilmek üzere toplandığı mekanları görmüştük. İnsanlığımdan utanmıştım.

Her nedense Mandela ile Gandi arasında bir benzerlik kurarım kendi dünyamda. Hem ülkelerinin sömürgelikten kurtulma mücadelesini vermişler hem de demokrasi içinde kalkınan ülkeler inşa etmeyi başardılar.

Altın ve Elmas'ın ülkesi Güney Afrika. Şimdiye kadar batılı sömürgeciler; Hollandalılar ve İngilizler bu kaynakları sömürmüşler. Şimdi ise bu kaynaklar Güney Afrika halkı için kullanılıyor. 2011-2014 arasında 121 milyar dolar ayırmışlar yatırımlara. Başbakan'ın Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan ve Enerji Bakanı Taner Yıldız ile bir uçak dolusu işadamını alarak Güney Afrika'ya gelmesinin nedeni bu.

Türk işadamları enerji ve alt yapı yatırımları olmak üzere bu pastadan pay almak istiyor. Başbakanı da annesini hasta yatağından bırakıp, Güney Afrika'ya yönelten bu çaba.

Başbakan Erdoğan'ın Güney Afrika-Türkiye İşadamları toplantısını izlemek üzere Mandela'nın şehri Johennesburg'a hareket ettik.

Ancak başka bir güzellikle karşılaştık.

Edirne'deki Selimiye'yi gördüm Johennesburg'da.

Şaka değil.

Antalya Akseki'den Ali Katırcıoğlu isimli bir köylü çocuğu,"Ceddim Osmanlı'nın mührünü Afrika'ya vuracağım" sevdasıyla yola çıkmış. Merhum Osman Yüksek Serdengeçi'nin hemşehrisi Ali Amca günümüzün serdengeçisi olarak Güney Afrika'nın kalbine Selimiye külliyesinin bir benzerini inşa etmiş.

Selimiye Camii'nin dörtte üçü ölçeğinde inşa edilen külliye tam anayol ile metronun yanında yer alıyor.

Johennesburg'a girerken eğer namaz saatine denk geldiyseniz, dört zarif minaresinden yükselen ezanlarıyla karşılıyor sizi "Nizamiye Camii".

Amerika'ya bir cami yapmalıyım hevesiyle yola çıkmış Ali Amca. Fethullah Gülen Hoca Efendi, Güney Afrika'yı işaret etmiş.

O gün Juhennesburg'a yerleşmiş ve çalışmalara başlamış. Mandela'yı neden seviyorum diye düşünürüm zaman zaman. Elbette ki severim özgürlük savaşçısını. Ama sevecek yeni bir noktayı daha öğrendim. Selimiye Camii'nin en büyük teşvikçilerinden biri Mandela olmuş.

Güney Afrika'lılar ona, Ali Amca diyorlar. Mandela'yı ziyaret edip,"Ceddim Osmanlı gittiği her yere mührünü vurmuş. Ama Ekvatora inememiş. Ben buraya bir Osmanlı külliyesi yaptırmak istiyorum" demiş. Sıcak bir şekilde kucaklayıp, memnun olduğunu söylemiş, "bir de sağlık kliniği ekleyin,bizim hastamız çok olur" demiş. Onu da eklemişler. Camisi, okulu, alışveriş merkezi olan külliyeye şimdi bir de Üniversite ekleniyor.