Baskı ve Dayatma İslam'da Niçin Olmaz?

Demek telkin dehşetli, beyin yıkama müthişmiş ki bizi bile etkileyebilmişler. Müslüman bile İslam'ın baskı yapacak bir sistem olduğunu düşünür hale gelmiştir.

Yaşanan olaylar gösteriyor ki, baskıyı, dayatmayı yapan İslam değildir. İslam, baskıya, dayatmaya, hatta gönül kırmaya bile müsait değildir.

Bunlar beylik laflar da değildir. İslam'ın temel hükümleri bizi böyle düşündürmektedir.

İsterseniz sadece bir tek temel noktaya bir göz atalım. Göreceğiz ki İslam baskıya, dayatmaya, hatta gönül kırmaya bile izin vermez. Şartları bunlara müsait değildir. İşte size İslam'ın olmazsa olmaz'ından bir örnek.

Bir insanın Müslüman olması şahadet kelimesini getirmesine bağlıdır.

İnsan:

- "Eşhedü en lailahe illellah ve eşhedü enne Muhammeden abdühü ve Resulüh" dedi mi, Müslüman oldu, değil mi?

Evet, diyorsanız yanılıyorsunuz. Neden mi? Arz edeyim de görün.

Önce imanın tarifine bir göz atalım.

İman nasıl olur? Yahut da neye denir?

- Dil ile ikrar, kalple tasdik imandır.

Yani diliyle söylediğini kalbiyle de tasdik ederse iman etmiş olur, Müslüman sayılır.

Ya diliyle söyler de kalbiyle tasdik etmezse ne olur?

- Münafık!

Demek ki bir insana baskı uygulayabilirsiniz, korkutup ürkütebilirsiniz, diliyle İslam'ı ikrar ettirebilirsiniz; ama bu yetmez kalbiyle de tasdik etmesi lazımdır.

Pekiyi kalbine baskı girer mi, dayatma nüfuz eder mi?

Kalbe girecek olan sevdirmektir, benimsetmektir, beğendirmektir.

Bu ise zorla, dayatmayla, hele ısrarla hiç olmaz. Olsa olsa gönlünü kazanmakla, kalbine girmekle, sevgisini ve beğenisini elde etmekle mümkün olur.

Ta ki diliyle söylediğini gönlüyle de tasdik etsin de gerçek manada Müslüman olsun. Zorlama yapılıp da münafıklığa kaymasın. Anlaşılan, İslam'ın temel meselesi sevdirmek, beğendirmek, kalbiyle, tasdik edecek kadar gönlüne girebilmektir.

Siz söyleyin iman için gönülden benimsemeyi şart koşan İslam'ın neresinde baskı ve dayatma söz konusu, denebilir.

Yoksa kimileri kendi baskı ve dayatmalarını hafif göstermek için bir başka baskı ve dayatmadan söz ediyor, ondan kurtulmak için bize razı olun mu, demek istiyorlar.

İşte biz İslam'ı böyle anlıyor, başka türlü göstermek isteyenlerin de iftira ettiklerini düşünüyoruz. Bu iftiraya kanmamalı, bir gönül işi olan İslam'ı baskı ve dayatma dini olarak gösterenlere itibar etmemeli, bu oyunu da böylece bozmalıdır, demek istiyoruz.