"Bir Müslüman'ın Yol Haritası!"
Akademi Araştırma Heyeti tarafından "Bir Müslüman'ın Yol Haritası" adıyla hazırlanan 730 sayfalık bir kitap okuyucuya sunulmuştur. İman, ibadet ve ahlak temelleri üzerine inşa edilmiş bu fıkıh kitabı, tasavvufi ve felsefi ek bilgilerle de zenginleştirildiği için günümüz gençliğinin aradığı bir ilmihal özelliğinde. Araştırmaya vakti olmayan gençlerimize mühim konuların bir özetinin de sunulduğu ilmihal, gençlere kolay bir yol haritasıdır. Böyle bir eserin istifademize sunulmasından dolayı çok sevindim. Çünkü kitapta bazı tartışmalı konularda heyetin isabetli yaklaşımlarını buldum. Bu sebeple bugün, bazılarının kafaların karışmasına sebep olan seferilik meselesinin "Bir Müslüman'ın Yol Haritası"nda nasıl bir denge içinde incelendiğini arz etmek istiyorum. Mesela: - Bugünkü hızlı vasıtalara rağmen seferilik var mı? Yani seferiliğin tespiti günle mi, yoksa mesafe ile mi? Üç günlük yol mu seferilik hükmü getirir, yoksa 90 km'lik mesafe mi?.. Hanefi nasıl bakıyor konuya, Şafii nasıl? Yoksa, çoğunluğun kabul edeceği bir seferilik tarifi yapılıncaya kadar devam eden mesafe ölçüsü ile mi amel etmek gerekmektedir? İşte bu tartışmalı soruların kısa cevaplarını arz ediyorum kitaptan: "... Hanefi mezhebi, seferilik konusunda mekanı esas almış ve Allah Resulü'nün hadis-i şeriflerinde belirtildiği üzere, "3 konaklık yani 90 km'lik mesafeyi gidecek olan seferidir" hükmünü vermiştir. Hanefi fukahası bu mesafenin gidilmesinde kullanılan vasıtayı hiç de değerlendirmeye almamıştır... Ancak, çağımızın bazı alimleri, ulaşım vasıtalarının gelişmesini nazara alarak, seferiliğin tahakkuku için zamanın esas alınması ve çoğunluğun yolculuk yaptığı vasıta ile üç günlük zaman sonucu ancak seferi olunabileceğini söylemişlerdir. Merhum allame Elmalılı, bu görüşün öncülerindendir. O, konu ile ilgili risalesinde bunu müdafaa eder ve trenin ölçü olarak alınmasını söyler. Fakat Elmalılı bu risalesini "Bir kitapta bir görüşün açıklanması ile herkesin ona uymaya mecbur olduğu iddia edilemez. Fetva sorumluluğu da bana ait değildir. Ben de bir görüş açıklamasında bulundum!.." diyerek bitirir.
Bu konuda kesin ve net bir hüküm vermek zordur. Bu husustaki hükmü bütün Müslümanların fetvasını kabulleneceği ilmî bir heyet verecektir. Başka bir ifade ile bu ve bunun gibi çözüm bekleyen meseleler, böylesi ilmî bir heyetin teşekkülünü beklemektedir." Bu görüşleri nakleden kitap, konuyu ortada bırakmaz, şöyle hükme bağlar: "O zamana (heyetin teşekkülüne) kadar mevcut alimlerin çoğunluğunun kabul ettiği 90 km'de seferi olunur!" görüşüyle hareket en uygun olsa gerektir!.." Demek ki, yolculukta seferilik hükümleri geçerli olmak için 90 km'lik mesafe esas alınmaya devam edilecektir. Bu tespitten sonra "Bir Müslüman'ın Yol Haritası"nda, seferde iken namazların kısa kılınmasıyla tam kılınması arasındaki farklar da açıkça şöyle nazara verilmektedir. "Hanefi mezhebinde seferi iken namazların kısaltılması, Allah'ın bir lütfudur. Bu lütuf azimet manasında bir ruhsattır!.. Bu itibarla, yolcunun namazı kısaltması vaciptir!.. Yolcunun bilerek dört rekatlı bir farzı (ikiye indirmeyip) dört kılmaya devam etmesi mekruhtur!.. Şafii'ye göre ise, yolcu serbesttir. Dilerse dört rekatlı farzları kısaltmadan tam olarak da kılabilir." Demek ki kafaların karışmasına hiç gerek yok. Gidilecek yol, 90 km'yi buluyorsa seferilik hükmü getirmektedir. Vasıtaların süratli oluşu, yol meşakkatinin bulunmayışı, seferilik hükmünü kaldırmaya gerekçe olmamaktadır. Hanefi'de dört rekatlı farzları iki kılmak vacip, Şafii'de ise serbesttir. Bana öyle geliyor ki, seferilik konusunda zihinlerde oluşan tereddütleri giderecek açıklıkta net hükümlerdir bunlar. "Bir Müslüman'ın Yol Haritası"nın en önemli özelliklerinden biri de, konuları hikmet boyutuyla işlemesidir. Hele ilmihalde ele alınan mevzularla ilgili olarak Hocaefendi'nin başyazılarından konulması çok isabetli olmuş. Zira böylelikle kalp ve ruh hayatı seviyesinde ibadetleri eda etme adına bir ufuk gösterilmiş olmaktadır. "Işık Yayınları"na ve eseri hazırlayan "Akademi Araştırma Heyeti"ne okuyucuyu tereddütlerden kurtaran böyle bir ilmihali kazandırdıkları için teşekkür ediyorum.
- tarihinde hazırlandı.