Hocaefendi'nin Cevabı
Gazetecilik doğası gereği özel bir dikkat geliştirmeyi gerektiren bir meslek. Her gün binlerce okuyucunun karşısına çıkarken binlerce farklı algılayış ve düşünüş tarzını ortalama bir noktada buluşturmayı başarmanızı gerektiriyor.
Reflekslerini habere göre ayarlamış bir insanın haber/etik çelişkisine düşmemeyi başarması için özel bir gayret göstermesi gerekir. Bir yanda haberi öncelerken diğer tarafta etik kaygıları kollaması gerekir. Her ne kadar günümüzde bu gibi kaygıların iyice pörsümeye yüz tuttuğu gibi genel kanaat oluşsa da tümüyle medya dünyamızı mahkûm etmemiz biraz insaf ölçülerini aşmak olur.
Türkiye'nin içinde geçmekte olduğu anormal durum, olağan şartlarda hiç de yanlış yorumlanmayacak bir haberin bile başka anlamlara çekilmesine neden olabiliyor. Görünüşte normal hayat tarzlarını sürdüren insanlar temel çelişkilere zorlanıyor. Artık, açık bir şekle bürünen baskılara, dayatmalara, saldırılara maruz kalıyor. En aklı başında şahsiyetlerin bile açık beyanlarında bu sıkıntıyı okumak mümkün.
Fethullah Gülen Hocaefendi ile Radikal gazetesinde Avni Özgürel'in yaptığı konuşma Türkiye'nin bunalım haritasını vermesi bakımından çok anlamlı idi. Hocaefendi gibi bir şahsiyet 'Kendimi nasıl nefyediyim diye düşünüyorum' dedirtecek bir ortama sürüklendi. Yeni Şafak'ın ikinci sayfasını hazırlayan arkadaşımız İdris Özyol da memleketin içine sokulduğu bu durumu resmetmesi bakımından söyleşiyi haberleştirerek, "Fethullah Hoca'yı bunalttılar" başlığıyla sayfaya taşıdı.
Tamamen Türkiye'yi bu hale sokanları hedefleyen bir bakış açısıyla hazırlanan haber, Fethullah Gülen tarafından düzeltilme ihtiyacı duyulmuş. Şükür ki, yanlış anlaşılmaları düzeltme gibi bir şansa sahibiz. Dün elden gönderilen mektubu olduğu gibi aktarıyor, maksadını aşan bir yanlış anlaşılmanın söz konusu olduğunu belirtiyoruz. Bu durum karşısında, ülkemizi, dostların bile birbirini yanlış anlayabileceği bir ortama sürükleyenler utanmalı diyorum.
Değerli Kardeşim Akif Emre Beyefendi
Yeni Şafak Genel Yayın Yönetmeni
Gazeteniz 22 Haziran 1998 tarihli nüshasının 2. Sayfasında "Fethullah Hoca'yı bunalttılar" başlığıyla verilen haberde, Radikal'den Avni Özgürel'in röportajına yer verilerek, iki defa, "Gülen, intiharı bile düşündüğünü söyledi" ifadesi geçmektedir. Söz konusu röportajda böyle bir ifadem geçmediği gibi, aksine, intiharı dinimin men ettiği belirtilmektedir. Röportajda geçen ifadem aynen şu şekildedir: "(Beni) tehdit diye görenler, yanılmış olabileceklerini düşünmüyorlar. Kendilerini mercek altına koyup gözden geçirsinler, biz yanılıyor olmayalım desinler bence. Çünkü ben kendimi nasıl yok edeceğimi veya nefyeteceğimi bilmiyorum. Din intiharı men ediyor. İnsanın kendi kendini öldürmesi inancımıza göre cezası ağır olan bir günah. Ve ben buna inanıyorum. Nasıl kendimi nefyedeyim yani..."
Bu sözlerden, intiharı düşündüğüm gibi bir sonucun çıkması mümkün olmadığı gibi, "Dinim men etmese intihar ederim" manâsının çıkarılması da mümkün değildir. Aksine, bu sözün, "Ölüm, Allah'ın elinde. Fakat, intihar ederek kendimi nefyetmem isteniyorsa, dinim buna müsaade etmez" manâsında söylenmiş olduğu açıktır. Bir mü'minin intiharı düşünemeyeceğini mutlaka bilmenizin yanısıra, mü'minler hakkında hüsn-ü zannın esas olduğunun şuurunda bulunduğunuza da inancım tamdır.
Söz konusu haberin bu şekilde tavzihini istirhamla, içten saygılarımı ve muvaffakiyet dileklerimi arz ederim.
Fethullah Gülen
- tarihinde hazırlandı.