Bosna'da Türk Okulları

Fethullah Hoca Efendi'nin manevi desteğiyle kurulan yurt içi ve yurt dışı okullar büyük başarıların altına imza atıyorlar. Eğitim gibi bir alanda dünya ölçeğinde başarı kaydetmek zannedildiği kadar kolay değil. Bizim gibi ülkelerde eğitimin içinde bulunduğu durum ortada; bütün iddialara rağmen aslında öncelikler arasında yer almıyor. Eğitimden anlaşılan şey, ideolojik kurumsallaştırma etkinliğinin devlet eliyle yürütülmesi. Bazı devletler ise milyarlarca doları gözden çıkarmalarına rağmen arzu ettikleri sonucu alamıyorlar. Eğitim sosyal ve iktisadi bir yatırım olmakla beraber, aslında temelde gönül işidir. Eğer çalışma ruhu hasbi/amatör değilse başarı kazanmak zor. Amatör bir ruhu profesyonel ve uluslar arası yüksek standartlarla bir araya getirebilirseniz sizinle bu alanda kimse yarışamaz.

Yurt dışına her gidişimde Türk okullarını ziyaret ederim. Görüştüğüm gencecik insanların gösterdiği çaba ve elde ettiği başarı karşısında açıkça bu ülkenin bir insanı olarak gurur duyuyorum. Evinden, yurdundan binlerce kilometre uzakta var gücüyle çalışan bu pırıl pırıl öğretmenleri takdir etmemek mümkün değil.

Özbekistan, Türkmenistan ve Azerbaycan'daki okulları gördüm.

Geçen hafta da Bosna'ya gittiğimde sıraya koyduğum ilk işlerden biri Sarayova'daki Türk-Bosna Saraybosna Koleji'ni ziyaret etmek oldu. Bosna'da biri ilk okul, üçü kolej olmak üzere dört okul var. Bunların ikisi Bihaç'ta. Erkek kolejinde 75, kız kolejinde 85 öğrenci okuyor. Programım kısıtlı olduğundan sadece Sarayova'daki okulu ziyaret edebildim. Her yanı Osmanlı hatırası kokan şehrin kuzey bölgesinde güzel bir okul. 1996 yılında kurulmuş, şu anda 134 öğrencisi var. 18 öğretmen görev yapıyor. Ana branş derslerini Türkiye'den giden öğretmenler, kültür derslerini Bosnalı öğretmenler veriyor. Senelik ücret 1.200 dolar, seneye 1.600 dolar olacak. Bosnalı olmayan öğrencilerden 2.800 dolar alınıyor. Bosna şartlarında aslında büyük bir rakam. Ama bu okullara büyük bir istek var. Bu sene 400 öğrenci müracaat etmiş; ancak 48 öğrenci alınabilmiş. Anadolu liseleri müfredatı esas alınıyor. Türkçe, İngilizce ve Boşnakça öğretiliyor. Sözel dersler Türkçe diliyle anlatılıyor. Yani öğrenciler Boşnakça yanında gayet güzel Türkçe ve İngilizce de öğreniyorlar. Okullar Bosna Sema Eğitim Kurumları tarafından işletiliyor; ama oranın Eğitim Bakanlığı'na bağlı ve periyodik olarak teftiş ediliyorlar.

Bize bu bilgileri okul müdürü Mehmet Ulaşan ve İsmail Korkmaz verdi. İkisi de çok zorluk çekmiş insanlar. Bize bundan önce Arnavutluk'ta yaşadıklarını anlatıyorlar. O dehşet verici kargaşa ortamında Tiran ve başka şehirlerdeki okullarını sonuna kadar beklemişler. Can korkusuyla bekleştikleri bir günde, silahlı milisler gelip onlara "-Korkmayın, bu bizim bir iç meselemiz. Siz bizim çocuklarımızı okutuyorsunuz, kimse kılınıza bile dokunamaz. Biz sizi koruyacağız." demişler ve okula nöbetçiler dikip gitmişler.

Bosna'da da okullar gözde kuruluşlar. Herkes çocuğunu bu okullara vermek için can atıyor, araya hatırlı kişiler koyuyor. Öğretmenlerin en çok önem verdikleri şey, "eğitimde kalite." Ve gerçekten de dünyanın çok sayıda ülkesinde burada da eğitime bir kalite getirmişler. Sessiz sedasız, gündelik siyasi çekişmelerden uzak, sadece işlerini yapıyorlar. İşleri insan yetiştirmek. Yani dünyanın en büyük sanatı...