İlhan Selçuk Okuduğunu Anlar, Ne Yazdığını Bilir mi?

"Tarikatlar, 28 Şubat sureciyle tarihteki selefleri Batınilerin politikalarını ihya etmeye çalışıyorlar... Batınilerde gizlilik, daha doğrusu, takiyye esastı... Tarihte gelecekteki amaçları için ilk kez takiyye politikasını kullanan ve onu kurumlaştıran Batınilerdir. İste, günümüzdeki tarikatlar, yani (neo) Batıniler, mevcut koşullar karsısında bu politikayı yeniden yürürlüğe koyma kararı aldılar..."

Bu kişi, daha sonra Fethullah Gülen'in "Taktik ve stratejiler söylenmez. Söylendiği an, onun bir taktik olma hüviyeti ortadan kalkar; stratejiler sadece tatbik edilir. Bazen de, bu stratejinin, isin basında bulunan insandan başka hiç kimse tarafından bilinmemesi gerekir." sözünü, son aylardaki uydurma haberler, isnat ve iftiralar karsısında, kendini nefy edebileceği ve bu maksatla söylediği "Gerekirse mağaraya çekilirim." sözüyle birleştirip, (neo) Batıniliğin takiyye stratejisine güya misal olarak veriyor.

Sonra, yılların İlhan Selçuk'u bu yazıyı kösesine taşıyıp, gazetesinin geleneksel tavrı üzere, Fethullah Gülen'e 'vurmak' için kullanıyor. Ardından, Fethullah Gülen, İlhan Selçuk'u muhataba alma tevazusu gösteriyor ve Batıniliği anlatan ve kendisinin Batınilikle suçlanmasının hiç aklına gelmeyecek bir suçlama olduğunu belirten, saygı dolu bir mektup yazıyor. İlhan Selçuk bu mektubu kösesine alıyor ve aynen söyle diyor: "..., bugünkü tarikatların Batınilerden olduklarını söylemiyor. Batınilerin strateji ve taktiklerini kullandıklarını söylüyor ki, doğrudur. Sayın Gülen, isin bu yanını es geçerek... "Ben Sunniyim, Batınilik Şiiliğin kollarından biridir." deyip konuyu saptırıyor." İlhan Selçuk, acaba okuduğunu anlıyor mu? Köşesine malzeme olarak aldığı yazıda, aynen "Tarikatlar, 28 Şubat sureciyle tarihteki selefleri Batıniler"; daha sonra, "İste, günümüzdeki tarikatlar, yani (neo) Batıniler" ifadeleriyle, bütün tarikatlar ve bu arada "tarikat reisi" olarak ve dolayısıyla tarikatlar içinde mütalaa edilen Fethullah Gülen, Batini olmakla itham edilmiş olmuyor mu? Yılların İlhan Selçuk'u, hadi okuduğunu anlamıyor; fakat ne yazdığının da farkında değil. Yukarıdaki saçmalıkları Köşesine taşıdıktan sonra, bizzat kendisi de Batınilik hakkında tek yönlü bir açıklamada bulunduktan sonra, Fethullah Gülen'i 'Batini İmamları'ndan olmakla itham ediyor. bütün bunlardan sonra kalkıp, Fethullah Gülen'e 'Batini' denmedi; "Batınilerin taktiklerini kullanıyor" dendi diye, güya cevap verme adına, okuduğunu anlamadığı gibi, ne yazdığının da farkında olmadığı intibaını veriyor. İlhan Selçuk'a da, akil hocasına da, 'takiyye'nin ne olduğunu incelemelerini tavsiye etmeyeceğiz. Çünkü, ya niyetleri doğruyu yazmak değil, ya da okumaktan üşeniyor ve okuduklarını da anlamıyorlar. Yoksa, yine İlhan Selçuk, mesela Said Nursi ile ilgili bir-iki paragraflık bir yazısını "Said Nursi, 31 Mart irtica ayaklanmasında suçlu görülerek Isparta'ya sürüldü; Şeyh Sait isyanından sonra yargılanıp cezalandırıldı; Nurculuk "Nakşibendilik"in bir ayağıdır; Said Nursi siyasal kavgasıyla un yapmıştır; kitaplarının temel fikri, Mekke başkentli İslam Devletleri Birliği kurulmasıdır." gibi, bastan sona gerçeklerin yüzde yüz tersi yanlışlarla doldurur muydu? Fethullah Gülen'in taktik ve stratejiyle ilgili sözlerini serrişte eden iddialar kaç defa cevaplandırıldı ve bu cevaplar, hem kitap olarak hem de bir dergide yayınlandı.

Ayrıca, bir yandan "taktik ve stratejiler" söylenmez diyen bir insan, öte yandan, iddiaya göre, taktik ve strateji gereği "mağaraya girerim" diyerek, taktik ve stratejisini söyler mi? Bay Selçuk ve akil hocası, kendileriyle bu ölçüde çelişecek kadar gözleri kapalı mi acaba? Ayrıca, tam Hasan Sabah usulü cuntalarda yer alan İlhan Selçuk, kendi mantığınca takiyyecinin de, Batıni'nin de ta kendisi.. bir de, değişik zamanlarda yazdıklarındaki dönüşlere bakarsak...