İlk Bayram Günü Notları

Liderler genelde Ankara dışında

Demirel İstanbul'da, Erbakan Antalya'da, Baykal Roma'daydı bayramın ilk günü. Başbakan Tansu Çiller başkentteydi; Seyranbağlar Yaşlılar ve AOÇ Gazi Kız Yetiştirme Yurdu'ndadakilerle bayramlaştı. Ardından DYP Genel Merkezine geldi, sonra da Bursa Uludağ programına geçti.

Mesut Yılmaz'a gelince... Yanında Mustafa Kalemli olduğu halde Bayram namazını Kocatepe Camii'nde kıldı. Nenehatun'daki evinde TBMM Başkanı Kalemli'yle birlikte çıktı, kendisini bekleyen medya ordusuna tek satır açıklama yapmadı. Gazetecilerin israrlı sorularını camiden ayrılırken de cevapsız bıraktı.

Mesut Bey'in programına göre bugün Rize'de olacaktı. Ancak Trabzon'a uçaklar kalkmayınca programında değişiklik yaptı. Ama yine de seçim bölgesine gidecek, ANAP lideri kurmaylarıyla bayramlaştıktan sonra, bugün yapılacak RP-ANAP Heyetleri teknik toplantısı için görüşleri dinledi, taktikler verdi. Mesut Yılmaz yeni koalisyon için partisindeki dört görüşü renk vermeden değerlendirmelerine alıyor. Bunlardan biri de ANAP ile ilgili aleyhte açılan kampanya. RP ile koalisyon girişimi sırasındaki protestoları ANAP kurmayları mizansen olarak değerlendiriyor ve ciddi bulmadıklarını ifade ediyorlar. Böyle diyorlar ama yine de bir sıkıntı yaşadıkları gerçek. "Rest" olarak kabul ediyor v bunu görüyorlar.

Başkent Ankara'da bayramın ilk günü Fethullah Hoca'nın Anayasa Mahkemesi Başkanı Yekta Güngör Özden'e gönderdiği bayram tebriği de gündemde. Bayramlarda liderleri ziyaret eden Fethullah Hoca, Özden'e tebriğinde şöyle diyor: Değerli insan, kıymetli devlet adamı, anayasa Mahkememizin saygıdeğer başkanı... Değerli şahsınızın, ailenizin ve en üst düzeydeki Anayasal Kurumuzun başkanı bulunma şerefini taşıdığınız değerli Anayasa Mahkememiz mensuplarının Ramazan Bayramlarını, onur yüklü hizmet yıllarıyla dolu, şerefli bir bürokratı bulunmakla kıvanç ve gurur duyduğumuz ve benim de mensubiyetiyle bahtiyarlık hissettiğim, Yüce Türk Milleti'nin bir ferdi olarak, en içten duygu samimi dileklerimle tebrik ederim.

Fethullah Hoca eski CHP lideri Hikmet Çetin'i bir bayram ziyareti dolayısıyla milletvekili lojmanlarına gittiğinde arslan sosyal demokratlar sarsıntı geçirmişti. Parti neredeyse yeni bir klikle hemhal oluyordu. DSP lideri Ecevit'i ziyaretinde ise, bazı CHP'liler DSP liderini yaylım ateşine tutmuşlardı. "Nasıl olur da Fethullah Hoca'yı kabul edip görüşürsün... Bu nasıl solculuk, bu nasıl demokratik sol, bu nasıl laiklik?..."

Başkent Ankara'da bir devlet memuru olarak her konuda, her yerde yaptığı açıklamalarıyla dikkat çeken ve sürekli gündemde kalmayı başaran Yekta Güngör Özden'e Fethullah Hoca'nın bayram tebriği de değişik yorumlandı. Fethullah Hoca'nın Özden'den daha cesur olduğu hususu bunlardan biri. Mesela Yekta Bey hiç Hoca'nın bayramını tebrik etmeyi aklından geçirmiş midir?

Ankara'da konuşulan bir başkanı konu da DYP'nin gazetecilere vermek istediği bayram rüşveti 10 milyonluk hediye çekiyle, Başbakan Çiller'in "Seçim koşuluyla biz de RP ile hükümet kurabiliriz" deyip demediği.

Hangi gazeteci bu çeki kabul etti isimleri bizde mevcut. Hangisi geri iade etti onlar da biliniyor. Hiç kabul etmeyenler ise yüzakı arkadaşlarımız. Sağolsunlar.

Çiller'in açıklamasına gelince... Hürriyet Ankara Temsilcisi Sedat Ergin Başbakandan özel bir demeç aldı. Gazete bunu "Çiller'den RP'ye sürpriz teklif" biçiminde manşetten duyurdu. Ancak Başbakan aynı gün konutta Amerikanvari yaptığı basın toplantısında bunu yalanladı.

Sedat Ergin ise bunu "Çiller'den sürpriz tefsir" biçiminde yorumladı. Ergin'e göre, Başbakan kendisine DYP Genel Başkan Yardımcısı Haluk Müftülerdin "RP ile seçim hükümeti kurabiliriz" açıklaması hatırlatıldığında "RP karşısındaki tutumunda bir değişiklik olmadı. Tıkanıklık olursa ülkeyi seçime götürmek için bunu düşünüyoruz. Bu hükümet de meclis içinden çıkacak. Bu meclisin içinde Refah yok mu? Refah'ı yok sayamayız" diyor. Başbakan Çiller'e yenide bu açıklaması hatırlatıldığında Sayın Çiller Sedat Ergin'e "Sizinle konuşurken, belki birbirimizle aynı telde olmadık" biçiminde konuşuyor.

Hürriyet yazarı Ergin aynı yazıda Başbakan Çiller'in 13 Kasım'da Erzurum'dan dönerken ABD'deki mal varlığını Türkiye'deki bir vakfa devretme hazırlığı içinde olduğunu, bunun da Şehit Analarını koruma Vakfı olabileceğini söylediğini hatırlatıyor. Ve sonrasına dikkat çekiyor.

Ankara'da siyaset hızından hiç bir şey kaybetmedi, bayrama rağmen.