Fethullah Gülen ve Çete
Fethullah Gülen hakkında çetecilik iddiasıyla tutuklama kararı çıkartılması, kanaatimce beklenen, ama yine de akıllara ziyan verici bir gelişme olarak kabul edilmelidir.
Beklenen dedim, zira: Öncelikle, Türkiye anormal günler yaşıyor; burası, maalesef, git-gide, normal-dışılığın normallik halini aldığı, her an hatıra gelmeyecek çok şeylerin vuku' bulabileceği bir ülke intibaı veriyor. Ve sonra da, uzunca bir müddetten beri bu dindar, mü'min, bu topluma ilaç gibi lazım, kıymetli zat aleyhinde açılan kışkırtıcı kampanyaların bu gibi neticelere vesile olması beklenmelidir.
Ama yine de akıllara ziyan verici; zira, Gülen, "çete" gibi menhus bir kavram altına konabilecek en son şahıs bile değil. Eğer Gülen de "çetecilik" ithamına maruz bırakılmakta ise, bu ülkede kendisini emniyet altında hissedebilecek hiçbir dürüst yurttaş tahayyül edilemez.
Nitekim, "Çeteci Fethullah Gülen", en şiddetli muarızlarının ve hatta hasımlarının dahi ciddi bir surette savunmaktan acze düşecekleri bir iddia olacaktır.
Denebilir ki Türkiye'de çetecilik yok mu? Haşa sümme ve kella, ne demek; öyle birşey de sual edilir mi?
Evet: Türkiye'de çeteler var; burası bir hakikat; ama hangi çeteler?
Bir defa Türkiye'de fiili bir realite olarak Mafya var. Çok iyi, hatta mükemmel denecek derecede iyi örgütlenmiş bir suç organizasyonu olarak Mafya, artık bu garip ülkenin normal kurumları arasında çoktan yerini almış ve Immanuel Kant'ın kullanmış olduğu "toplum-dışı toplumsallık" terimini tedai ettiren bir nevi' "yasa-dışı yasallık" olarak çoktan ibra edilmiş bulunmakta. Hem yasa-dışı ve hem de yasal! Mafya, babaları, adamları, kaatilleri, karanlık ilişkileri ile, artık, şanlı TV'lerimizin de yardım ve inayeti sayesinde vicdanlarda bile meşrulaştırılmaya başlandı; "kahraman" ihtiyacımız, 'delikanlı çocuk' rolündeki kiralık kaatiler ile gideriliyor. Hafızamın nisyan ile maluliyetini göz önünde bulundurarak ihtiyatla söylüyorum: Bundan birkaç sene öncesinin rakamlarıyla, Mafya'nın silahlı adam sayısı basında 23.000 (yazı ile: yirmiüç bin) kişi idi; alınız işte size çete: Hem de hakiki çete! İki tümen eb'adında müsellah ademden müteşekkil bir sivil vurucu güç! Pekala, bu sayı bugün ne kadar? Niçin bunlara ait kapsamlı bir dokümanter bilgi kamuyouna sunulmaz! Yoksa Türkiye kendi envanterinden habersiz mi? Ya da, nasıl söylesem, haleldar olması calib-i musibet, bilmediğimiz birtakım ali -veya deni- menfaatler mi var?
Çete sadece Mafya ile sınırlı değil elbette; hatta Mafya, asıl çetelerin belki de su üstünde kalan ve hemen göze çarpan ve en az tehlikeli kesimi; zira, açıkta, görünürde. Asıl gövde, aşağılarda, dipte, karanlık ve buz gibi soğuk suların derinliklerinde. Muhtemelen, Görünen Mafya, Asıl Mafya'nın vurucu gücü. Esasen dünyanın hiçbir yerinde Mafya gibi organize suç örgütleri, hiçbir zaman bu dipteki asıl gövde olmaksızın kendi gücüyle ayakta duramaz. Dikkat ediniz; bu adamlar dağ-başı eşkiyası veya teneke hırsızı değil! Evet dostlar: Çete sadece Mafya değil; Mafya yine de masum sayılır; üstelik bir bakıma kelle koltukta gezdikleri için hafiften 'delikanlı ademler bölüğü' olarak dahi telakki edilebilir. Mafya'nın daha büyüğü, daha organize olmuşu, daha tehlikelisi, "iş adamı", veya "entel(lektüel)", yahut "siyasetçi" gibi kimlikler ile aramızda dolaşanların içinde; bir yandan "demokrasi", "hak-hukuk" edebiyatı ile iştigal edip diğer yandan despotizme methiye düzenler; mutabasbıs, riyakar, her rüzgara yelken açan, her güce boyun eğen, omurgası lastikten, vatan-sevmez, kozmopolit, bu ülkeyi dışarıya jurnalliyen entel(lektüel)ler; Türkiye için bir çivi çakmayan, kendi bankasını soyup, üzerinde tüyü bitmemiş yetimlerin hakkı bulunan milyarlarca doları zıkkımlanıp faturasını bize kesenler ve ilaahir.. Asıl çete işte buralarda!
Kimdir bu asıl çete, asıl gövde derseniz; derim ki: Türkiye'nin karanlık yanı. Bu, "İkinci Türkiye" değil; Yer-Altı'ndaki Türkiye veya Karanlık Türkiye.
Kimler bu kişiler derseniz, derim ki: Kimler çetecilerle aynı masalarda işret etmekte ise; kimler çetecilerin düğünlerinde boy göstermekten ve cenazelerine çelenk göndermekten, aynı fotoğraf karesinde yer almaktan hazer etmiyorsa; kimler Siyaset'i sermayesiz ticaret olarak telakki ediyor ve öyle uyguluyorsa; kimler, kendileri veya bir yakınları iktidar denen gücün bir kıyısından tuttuğunda yedi ceddinin o güne değin 'bil-kuvve' halde bulunan ticari kaabiliyet ve istidadları aniden "bil-fiil' hale münkalib olup servet ü samana gark oluyorsa; kimler meydanlardaki vaadlerine ihanet ediyorsa... ve daha sayıp dökümü buraya sığmaz kamuyounca malum nice uygunsuz kişi varsa, işte onlar. Ama ben değilim; siz de değilsiniz; Fethullah Gülen de değil.
Fakat yine de en iyisi, asmalı Fethullah Gülen'i; efendim; mutlaka ve behemehal, illa ki ve muhakkak asmalı! Hem de bir defa değil; bir defa kesmez! Yurt içinde ve dışında açılmasına vesile olduğu her okul için bir kere, her üniversite için on kere.
- tarihinde hazırlandı.