Yine Fethullah Gülen Hoca

Bazı kimseler gazeteye geldi, bazıları beni davet etti, sordular: -Bu gazete kimin? Feza Anonim Şirketi'nin... Samanyolu televizyon... O da şirket... Yurtlar, kolejler?.. Şirket, vakıf vesaire... Fethullah Hoca ne? Onun evi, barkı yok; bir tek dikili ağacı yok; biz ona hürmet ediyoruz, hepsi bu kadar.

İmam-hatip mezunlarının harp okullarına alınmasıyla ilgili bir yazı yazmıştım, 1992'de bir sene hapis cezası almıştım, sevk kağıdımda "Sağ terörist" diye yazılıydı. Yani ben sağ teröristmişim, bu sebeple hapishane müdürü bana epeyce nasihat etti.

Şimdi Fethullah Gülen Hoca, çete kurmakla suçlandı, Ankara DGM tutuklama kararı verdi, İstanbul DGM bu kararı kaldırdı; selahiyetli bir şahıs da İstanbul DGM'nin bizden olduğunu ima etti. Peki, siz kimsiniz, biz kimiz? Hepimiz bir millet değil miyiz? Eğer hukukun hakimiyeti sağlansaydı, böyle sözlere gerek kalmazdı. Cumhuriyet tarihine ideolojiler hakim olduğundan hakimlerden bile şüphe ediliyor.

Tutukluluk faslı bitince "Devletin düzenini değiştirmekten" on yıl hapis isteğiyle Fethullah Gülen Hoca mahkemeye sevk edildi.

Başbakan Bülent Ecevit'in, ilk baskısı 1968'de çıkan "Bu Düzen Değişmelidir" isimli eserinin 1973 Ankara baskısı şu anda elimde.

İsmail Cem'in İstanbul 1987 baskılı "Engeller ve Çözümler" isimli eseri de masamın üstünde...

Her ikisi de düzenin bozukluğundan söz ediyor. Yalnız solcular değil, fikir sahibi olup da Türkiye'nin halini beğenen kaç kapitalist veya liberalist gösterilebilir?

Ülkeyi bataklığa sokanlar bile düzenin değişmesini istedi ve istiyor, hiçbiri değiştiremedi, Fethullah Gülen Hoca değiştirecekmiş... Sayın Ecevit bu düzeni değiştiremediyse hiç kimse değiştiremez!

Beni de defalarca mahkemeye vermişlerdi, TCK'nın 163. maddesine göre düzeni değiştirecekmişim. Hâlâ 85 metrekare bir evde oturuyorum, ömrü tükettik, evi değiştiremedik. Neydi o ağır cezalar, DGM'ler, bilirkişiler, tevkifler, takipler; ayakkabısını değiştiremeyen kimseleri bile devletin temellerini değiştirmekten tevkif etmişlerdi.

Devletin temelleri nerde, hâlâ öğrenemedim, bilsem belki değiştiririm; çünkü durumdan memnun olan yok.

Fethullah Gülen Hoca İslam devleti kuracakmış... Ayet ve hadislerde İslam devleti tabiri yok; İslam tarihi boyunca İslam devleti kurulmamış; fakat her zaman Müslümanların devleti olmuştur, o da Müslümanlara göre şekillenmiştir. İslam'ı bilen, İslam devleti kurmaya kalkışmaz. İslamiyet öğretilmemişse, indirilen dine değil, uydurulan dine uyanlar, devlet kurmaya da kalkışır, devletin başına bela da olur.

Fethullah Hoca nurcu imiş... Neden İslam âlimi değil de nurcu? O, bir İslam âlimidir. Descartes'ın kitaplarını okuyan neden rasyonalist olmuyor da, Risale-i Nurları okuyan hemen nurcu oluyor? İftira etmek çağdaşlık mıdır?

Lütfen söyler misiniz, hangi kolej, hangi yurt, hangi şirket Fethullah Gülen Hoca'ya ait?

Okul açmak Türkiye'de suç haline gelirken; işe yarayan her insanın tepesine bir yumruk indirmek de yine bizde moda oldu.

Devlet kendi kontrolündeki okullardan şikâyetçi...

Devlet kendi yetiştirdiği, diploma verdiği gençlerden şikâyetçi...

Öyle acayip bir durum var ki Milli Eğitim müfettişleri yıllardan beri müspet rapor verirken, birileri bunları görmezlikten geliyor, böyle de çağdaşlık olmaz ki!