Gel

Ey Sevgili Gel

Ey emaneti taşıyan öz, seni özledik.
Ne zamana kadar hicret?
Gel de âşıklar ferahlasın.
Ey çaresizlerin çaresi.
Gel, ölü ruhlarımızı uyandır.
Gel, kötülük denizini yar.
Gel, koruyucu gemine al bizi.
Seni arayan yalnız biz değiliz.
Kuş da, bülbül de seni arıyor, özlüyor.
Bizi varlığımızdan, benliğimizden geçir, yokluğa götür.
Bize yardım et.
Sebebi görene değil, sebebi icat edene çevir bizi.
Gel de etrafında dönelim.
Gel de yak yandır, pişir bizi.
Gittiğinden beri inliyoruz.
Nerede olursak olalım,
Herkesten yakınsın bize.
Gel.

Ey gönüller yapan.
Ey gönüllerin sultanı!
Kokunu alanlar hicran içinde.
Dünyadaki vatanında sana tuzaklar kurdular.
Yıllarca aramıza ayrılık tohumları ektiler.
Birliği ve dirliği bozdular.
İnsanları sevgisiz, mutsuz, güvensiz bıraktılar.
Gel de tuzakları boz.
Biz de çok günahlar işledik.
Hiç gitmeyecek gibi dünyaya sarıldık.
Allah âşıklarına, dostlarına vefasızlık ettik.
Toprak, vefasızlığımızdan oynuyor.
Gel de toprak sakinleşsin.
Allah, imtihana soktu bizi.
Zulmedip insanların ahını aldık.
Adalet sahibi duruma el koydu.
Süt de bozuldu, kaymak da bozuldu.
Tuz da koktu.
Emaneti ehline veremedik.
Ey gönüller sultanı!
Gel de dualarınla kurtar bizi.
Hicret tamam oldu. Gel..

Sevgiliye yazılan bir mektup bu. Bu sevgili, en sevgili. Sanki asırlar önce yaşamadı o. Terütaze. Ona hasretimiz, ona sevdamız her geçen gün arttı. Muhammed Cengiz'den gelen sayfalar dolusu mektup yazdırdı bütün bunları bize.

Bazen bir mektup, bazen de bir kitap alır bizi götürür ötelere. Zaman ve mekan anlamını yitirir. Mazi ve hal iç içe girer. Yine aynı duygu ve düşünceler içinde elimden düşüremediğim bir kitap var. Işık Yayınları, adresime göndermiş. Rahatsızlığı sebebiyle uzun süredir ülkesinden ayrı ABD'de tedavi gören Fethullah Gülen Hocaefendi'nin günlük hayatından kesitlerle, bazı sorulara verdiği cevaplar ve sohbetlerinden derlenen 'Fethullah Gülen'le Amerika'da Bir Ay' kitabını İsmail Ünal yazmış. Hocaefendi'yi özleyenlere bir parmak bal hükmünde bir kitap. Sıcağın başımıza vurduğu, susuzluğun dudaklarımızı çatlattığı şu kurak, şu helaketli ve felaketli günlerde ne kadar çok ihtiyacımız var bu mektup ve mesaj yüklü kitaplara.