Helal Olsun Sizlere!

İstanbul Gösteri Merkezi, bu yıl 6. düzenlenen Uluslararası Türkçe Olimpiyatları'na ev sahipliği yaptı.

Kimi tarihçilere göre 15 bin yıllık, kimi tarihçilere göre 14 bin yıllık Türk tarihi ve Türk kültürü adına şüphesiz söyleyecek çok sözümüz vardı.

Fakat bu organizasyon boyunca biz sustuk, bizim yerimize Dünya bizi, bize hem de kendi dilimizce anlattı.

Bizler için sözün bittiği, tüm seslerin lal olup sustuğu, kelimelerin adeta boğazımıza dizildiği anlardı o anlar…

Çünkü vakit, O güzel çocukların vaktiydi.

Şimdi onlar konuşacak, onlar söyleyecek, onlar gösterecekti.

Konuştular… Türkçe…

Yazdılar… Türkçe…

Okudular... Türkçe...

Şarkılar söylediler… Türkçe…

Şiirler okudular… Türkçe…

Oyunlar oynadılar… Türkçe…

Türkülerimiz söylendi, halayımız çekildi, horonumuz tepildi, zeybek oynandı…

Hepsi Türkçe, herşey Türkçeydi.

Herşey aslında Türkçe içindi.

110 ülkeden tam 550 çocuk, hayır ifademi düzeltiyorum; 110 Ülkeden tam 550 çocuğumuz, 550 kardeşimiz, 550 gencimiz bu kaybedeni olmayan olimpiyatta yer aldı.

Kimi zaman coşkuyla, kimi zaman duygulanarak, kimi zaman hüzünle, kimi zaman hayranlıkla, kimi zaman şaşkınlıkla, geleceğe dair güvenle, umutla, gururla izledik çocuklarımızı.

Yine muhteşemdi...

Yine fevkaladeydi...

Helal olsun çocuklar!

Helal olsun sizlere...

* * *

Liderinin yokluğunda, Sayın Meral Akşener yıllardır söylediğimizi yineledi dün akşam; "Gönül gözü açık olan insanların Türkçe'yi şekillendirdiğinin fotoğrafını gördük. Necip Fazıl'ın Sakarya şiirinde geçen şanlı akıncılar, yurda hâlâ dönmediler. Çünkü onlar görevlerine devam ediyor ve edecekler…"

Helal olsun kibir değil, gurur duyanlara!

Helal olsun laf değil, hizmet edenleri alkışlayanlara!

Helal olsun ön yargılarından kurtulup, gözlerini açanlara!

* * *

Ve o güzel öğretmenlerimiz…

O fedakâr, cefakâr, çilekeş Anadolu evlatları…

Hizmet erleri…

Bu muhteşem organizasyonun o gizli kahramanları…

"Helal olsun size!"

Başardınız.

Sözünüzü tuttunuz.

Türk halkını en güzel şekilde temsil ettiniz.

Türk sancağını yedi kıtada, yüz on ülkede sallandırmayı başardınız.

İstiklal marşımız bugün Dünya üzerinde 24 saat, neredeyse hiç durmadan söylenir oldu.

Ektiğiniz sevgi tohumlarının hasadını topladınız.

O tohumların gıdası sizin sevginizdi.

Suyu ise, sizlerin eserlerini görenlerin döktüğü gözyaşlarıdır.

Helal olsun sizlere!

* * *

Kazananı olan, kaybedeni olmayan, mutlak kazananı aslında Türkiye ve Türkçe olan eşsiz bir organizasyondu.

Türkiye'nin geleceği, yolu Türkçe' de buluşan, Türklere derin bir sevgi ve muhabbetle bağlanan bu gençlerimizle, emin olun daha aydınlık, daha güzel olacak.