Aşırı Kutuplarda Birleşir...

Ahmet Necdet Sezer ismi üzerinde büyük bir mutabakat var. Sadece iktidar ve muhalefet partilerinin "ortak adayı" şeklinde belirlenmesinin ötesinde, "Sezer" ismi toplumun hemen hemen her kesimine "sıcak" geliyor.

Sezer'in ilk turda ve dün yapılan ikinci turda gereken sayıya ulaşamaması, ismi üzerindeki mutabakata gölge düşürmüyor. Zira dün, birinci turda aldığı oyun 33 fazlasını alarak, 3. turda iktidarın ve muhalefetin oyları ile cumhurbaşkanı seçilmeyi garantiledi. Dünkü oylamada milletvekilleri Sezer dışındaki adaylara ümit vermedi!

Ahmet Necdet Sezer isminin tedayi ettirdiği nitelikler toplumun hemen her kesimine "sıcak" gelirken iki ayrı uç gazete adeta "Aşırı uçlar kutuplarda birleşir" sözünü ispatlarcasına Sezer ismine karşı çıkıyorlar!

Akit ve Aydınlık gazetelerinden söz ediyorum. İkisinin dışında Sezer ismine "şiddetli biçimde" karşı çıkan başka yayın organı neredeyse yok gibi.

Gerçekte bu iki yayın organı birbirlerinin 180 derece zıddı yayın ilkelerine sahip olmalarına rağmen Sezer'e muhalefette birleşiyorlar. Ancak her ikisinin muhalefet gerekçesi farklı.

Akit'e göre "Sezer bir demokrat değil tam bir yasakçı". Onların tabiri ile "örtü yasakçısı": "Onbinlerce başörtülü yavrucağın tahsil hayatını bitiren ve istikballerini karartan yasağın altında imzası olan Sezer'i Çankaya'ya çıkarmanın vebali ağır olur."

Aydınlık Gazetesi'nin gerekçesi ise daha farklı: "Devletin başına milli egemenlik karşıtı bir kişi seçiliyor."

Aydınlık Gazetesi'nin gerekçesi ise daha farklı: "Devletin başına milli egemenlik karşıtı bir kişi seçiliyor."

Akit'in gerekçesini anlayabilirim. Çünkü Sezer ismine karşı çıkarken onun antidemokratik bir kısım kararlara imza attığını söylüyorlar. Her sahada son derece özgürlükçü olduğu iddia edilen bir ismin, iş "İslami inanışlar" noktasına geldiğinde nasıl "yasakçı" kimliğe bürünebileceğine dikkat çekiyorlar.

Fakat, Aydınlık'ın gerekçeleri çok fazla uçuk. Devletin başına milli egemenlik karşıtı bir isim seçiliyormuş! Birderbergci liderler, Ulusal devleti yıkma programını hayata geçirmek için Sezer'i Çankaya'ya gönderiyormuş.

Aydınlık, Sezer'in kimlerin desteklediğini de şöyle kategorize ediyor: "Fethullahçıların içinde bulunduğu "hoşgörücüler", 500. Yıl Vakfı, masonlar, Marmara Grubu, Fazilet'in yenilikçi kanadı, HADEP. Bunların hepsinin de tepesinde ABD var."

DSP'li milletvekillerine "Ahmet Necdet Fethullahçıdır. Ona oy vermeyin" diye faks çekenlerin nereden ilham aldıkları bu satırların ışığında bir nebze açığa çıkıyor!

28 Şubat'ın en önemli destekçilerinden İşçi Partisi ve Aydınlık Dergisi ile 28 Şubat'ın en şiddetli muhaliflerinden Akit Gazetesi'nin Sezer ismine muhalefeti gerçekten çok ilginç bir "buluşma noktası"nı da beraberinde getiriyor.

Doğrusu haklı da olabilirler!

Çünkü haklı da olabilirler!

Çünkü 1 Mayıs 2000 Tarihli Newyork Times'ın international baskısı bakın Necdet Sezer için de diyor: "Türkiye Parlamentosu, Anayasa Mahkemesi Başkanı Necdet Sezer'i cumhurbaşkanı seçerek ülkenin politik geleceğine ümit verici sinyaller gönderebilir. Türkiye'nin politik sisteminde cumhurbaşkanı az da olsa başbakandan daha güçlü bir konumda. Cumhurbaşkanı bu konumuyla politik yaşamın tonlarını kurmak için başbakana ve Parlamento'ya yardım edebilir ve Sezer bunun için son derece mükemmel bir seçimdir."