Cennet Galiba Böyle Bir Şey
Türkçe Olimpiyatlarının dün akşam gerçekleşen şarkı finalinde jüri üyeliği yapan Yapımcı Sinan Çetin, Fethullah Gülen hakkında öyle şeyler söyledi ki, salonda dakikalarca alkışlandı. İşte o geceden kesitler...
Bu yıl 9.'su gerçekleştirilen Türkçe Olimpiyatları'nın dün akşam Haliç Kongre Merkezi'nde yapılan şarkı finalini ekran karşısında izlerken, "Cennet galiba böyle birşey..."diye geçirdim içimden.
Türkçe Olimpiyatları Tertip Komitesi'nin verdiği bilgilere göre, yarışmalara bu yıl 130 ülke katılıyor.
Bu kadar çeşitliliğe bu kadar uyum, bu kadar farklılığa bu kadar ortak ruh izleyenleri hakikaten hayrete düşürüyor.
Dünyanın 130 farklı ülkesinden gelen öğrencilerden oluşan 'Dünya Sesler Korosu', Türkçe Olimpiyatları'nın Dolmabahçe Sarayı'ndaki açılışında seslendirdikleri nostaljik şarkılarla izleyenleri mest etmişti. Koroyu yöneten ünlü besteci Yücel Arzen, renkleri, ırkları, dinleri ve dilleri farklı ülkelerden gelen öğrencilerden oluşan 'Dünya Sesler Korosu'nun birkaç provanın ardından sahne aldığını söylüyor.
Çocukların Türkçe bilgileri sayesinde hiç zorlanmadıklarını söyleyen Arzen, gençlerin nostalji şarkılarını bir Türk kadar başarılı okumasını ise sevgi dili Türkçenin gücüne bağlıyor.
Türkiye'nin tanınmış isimlerinin büyük ilgi gösterdiği dün akşamki final gecesinde, Ganalı öğrencilerin sergilediği Karadeniz horon gösterisi salonu dolduranlar tarafından dakikalarca ayakta alkışlandı.
Farklılıkların bütünlük ve zenginlik oluşturduğu böyle bir tabloyu dünyanın başka herhangi bir yerinde görme imkanı olduğunu sanmıyorum.
Salonda tarihe anlara tanıklık eden katılımcıların gözlerindeki ışıltı, ruhlarını saran atmosfer, sahneden dünyaya yayılan muazzam pozitif elektrik yükü bende, "Galiba cennetteki iklim de böyle birşey..." diye düşünmeme neden oldu. Böylesine ortak bir derinlik, böylesine ortak sinerji ancak cennetten esintiler taşıyabilir diye düşündüm.
Ahiret hayatının tüm ayrıntılarına yönelik dört dörtlük bir bilgi sahibi olduğumu iddia edemem. Hiç kuşkusuz okuyup öğrenmem gereken daha çok şey vardır.
Fakat bugüne kadar ki okumalarım sırasında, cennette her milleti ayrı ayrı yerlere yerleştireceklerine dair bir bilgiye de denk gelmedim. Bu düşünceden hareketle altını çizmek istediğim nokta şu: Gerek yarışmaya katılan öğrencilerin, gerekse de izlemeye gelen katılımcıların temel ortak noktaları, sadece Türkçe dili ortak paydası üzerinden anlaşabiliyor olmalarından kaynaklanmıyor... Mevlana Hazretleri'nin, "Aynı dili konuşanlar değil, aynı duyguyu paylaşanlar anlaşabilirler" şeklindeki nefis beyanında da olduğu gibi, aynı duyguyu, insanlık adına aynı ortak hedefleri hayal etmelerinden kaynaklanıyor.
Ortaya çıkan tabloyu görünce, insan kaynaklı tüm sorunları sevgi ortak dili ile çözüme kavuşturarak, dünyayı cennete çevirmenin bir başka adımı diye düşünmeden edemiyor insan...
Gecenin en etkileyici konuşmasını ise, ünlü yapımcı Sinan Çetin yaptı. Bakan Egemen Bağış ve diğer tanınmış konuşmacıların da kendilerine mikrofon uzatıldığında kendisine sıklıkla atıfta bulundukları kısa ama çarpıcı açıklamasında Sinan Çetin şunları söyledi:
"Ben bir kere burada olmayan, hangi nedenle olamadığını bilemediğim büyük bir düşünür, büyük bir din adamı ve çok değerli altın kalpli bir insana teşekkür ederim. Ona teşekkürümüzün en önemli tarafı, bize bu ülkeyi, bu insanları, bu dili sevdirdiği için değil sadece... Miliyetçiliği Hırant Dink'in katillerine, Orhan Pamuk'a 'seni öldüreceğiz' diyenlere bu ülkeyi bırakmadığı için. Bu ülkede, bu ülkeyi sevmenin, bu insanları sevmenin bir suç olmadığını, hatta gurur verici birşey olduğunu, bütün bir dünyaya, Türkiye'nin dünyaya ait olduğunu dünya ile bütünleştiğini haber verdiği için, bu büyük vizyonere, adı da Fethullah Gülen, büyük bir gururla söylüyorum. Teşekkür ediyorum."
Önemli tespitler bunlar...
Aynı zamanda sahnede yer alan öğrencilerin hangi düşünce ikliminin birer eseri olduğunu da gösteren hakşinas ifadeler...
Lafı eğip bükmeden, hakkı teslim etme sadedinde altı çizilmesi gereken noktalar.
Bu vesile ile, organizasyonun önde görünen görünmeyen tüm mensuplarını, ismi geçen geçmeyen tüm çalışanlarını, özellikle de fedakar öğretmenlerini ve onlara destek veren işadamlarını, mutevazı esnaflarını ve gecesini gündüzüne katarak dünyanın dört bir yanındaki okulların eksikliklerini tamamlamaya çalışan meçhul kahramanları kutluyorum.
Yakın gelecekte Türkiye merkezli gözkamaştırıcı bir dünyaya tanıklık edeceksiniz.
- tarihinde hazırlandı.