İnekler Ot Yemekten, Köpek..

Milliyet'de yayınlanan yalanlarla dolu Fethullah Gülen haberi bize 'köpekler konfederasyonu' fıkrasını hatırlattı. 'inekler ot yemekten köpekler .... yemekten vazgeçmez' diye...Bizde sizlerle bu temsili fıkrayı paylaşmak istedik... Eğer içiniz kaldırıyorsa!

İtici ve tiksindirici bir içeriğe sahip olmasına rağmen okundukça derin manalar çıkartılabilecek bir temsili hikaye anlatılırdı bizim oralarda; Hayvanlar aleminin köpekler cumhuriyetinde oldukça hareketli ve hararetli günler yaşanmaktadır. Köpekler konseyi toplanmıştır... Cinslerinin tarihlerinin değişim süreci açısından önemli bir karar aşamasındadır hayvancıklar...

Asil olduklarını düşünen bir grup köpek artık dışkı yenilmemesi gerektiğini savunmaktadır. Bir grup ise çok lezzetli olan dışkının iyi bir yemek seçimi olduğu üzerinde ısrar etmektedir. Bazen dışkı yemeyi kendilerine yakıştıramayanlar baskın gelirken, bazende dışkı yemenin lezzetini savunanlar galebe çalmaktadır konsey toplantısında.

Tartışmalar harala gürele giderken patilerini bir bastona dayamış yaşlı bir köpek ön saflara doğru ilerlemeye başlar... Herkes hürmet içerisinde yol açar alacalı köpeğe... Kürsüye gelen yaşlı köpek derin bir nefes çekerek başlar konuşmasına... Önce düşüncelerin renkliliğinden dem vurur, herşeyin tartışılması gerektiğinin altını çizer.. ardından ise ağır ağır başlar kendisine ait fikirlerini konsey üyelerine anlatmaya; 'Sevgili köpek kardeşlerim düşünün ki bembeyaz bir mermer.. baktığınız zaman kendi yüzünüzü görebilecğiniz kadar parlak. Ve o mermerin üstüne henüz bağırsaklardan yeni çıkartılmış dumanları üstünde tüten tapteze bir dışkı.. yanında ise idrar birikintileri... Bir düşünün şimdi siz bu leziz yemek sofrasından vazmı geçersiniz, yoksa oturur afiyetle yermisiniz...''

Yaşlı köpeğin bu son sözünün ardından konsey karar alır ve sonuç bildirgesinde denir ki... ''İnekler nasıl ot yemekten vazgeçeçmiyorsa, biz köpeklerde bok yemekten vazgeçmemeliyiz.''

Şimdi nerden çıktı bu hikayecik diyeceksiniz... Bir kaç gün önce Doğan Medya Grubu büyük bir cilalı imaj çalışması yaparak yepyeni yayın ilkelerini kamuoyuna açıkladı. Haysiyetli ve dürüst gazetecilik yapmaktan bahsedilen bir bildirgeyi içinde barındırıyordu sözü edilen ilkeler.

Doğan grubunun sözkonusu yayın ilkelerini okuyan herkes kafasını ellerinin arasına alarak 'Allah Allah neler oluyor. Hangi dağda kurt öldü' demekten kendini alamadı.

Açıkcası bizde şaşırmıştık. Bir temizlik operasyonumu vardı plazaların içinde. Yoksa yine sahte gülücükler mi dağıtıyordu maskelerle gizlenmiş yürekler ortalığa.

Endoğru olanı ise beklemekti... Bizde beklemeye başladık.. sandık ki çok uzun sürecek bu ilkelerin tutarlılığını izleme serüveni. Ama yanılmışız. Bir Doğan grubu gazetesi olan Milliyet yayın ilkelerini alt üst eden bir haber yayımladı....

Haber baştan sona yalandı... Bursa'da görevli bir emniyet mensubunun çantasında Fethullah Gülen'e ait CD ve kitap çıktığı iddiasına yer veriliyordu satırlarda. Milliyet'in Ankara Devlet Güvenlik Mahkemesi'nde (DGM) devam eden Fethullah Gülen davasındaki 'en önemli delil' olarak lanse ettiği olayla ilgili Çanakkale Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 9 Temmuz 2002 tarihinde takipsizlik kararı vermişti. Diğer yandan haberde sözü edilen kitap ve CD'lerin yasak niteliği taşımadığı için delil olamayacağı da belirtiliyordu.

'Neydi koskoca (!) Doğan grubu ilkelerini Milliyet aracılığıyla çiğneten iç güdü' diye düşünmeden edemedik açıkcası... Oysaki birkaç haftadır imajatörler iliklerimize kadar ilkelerle doldurmuştu bilinç altımızı. Her ne kadar kamuoyunun rüyalarına kadar ilkeler sokulsa da, ilke koruyucuları kendi bünyelerindeki bazı ruh simsarlarının içgüdüsel reflekslerini hesaba katmamıştı anlaşılan. İşte bu yüzden dün Milliyet'de yayınlanan yalanlarla dolu Fethullah Gülen haberi bize 'köpekler konfederasyonu' fıkrasını hatırlattı. Bizde sizlerle bu temsili fıkrayı paylaşmak istedik... Eğer içiniz kaldırdıysa!