Bir Komünistin Hüznü

Fethullah Gülen Hocaefendi topluluğunun yurtdışında açtığı okulları gezerken, çok ilginç insanlarla karşılaştık. Bunlardan birisi de Moskova'da hiç beklemediğimiz bir anda buluştuğumuz Radi Fiş oldu. Radi Fiş Türkiye'de, Mevlâna, Ben de Halimce Bedreddinem, Nazım'ın Çilesi gibi kitaplarıyla tanınan bir yazar. Bu Türk dostu bilge insanı, bize Moskova'daki Dil Okulu'nda genç Türkler tanıttılar. Bu genç ve inanmış Türkler, Rusya'da gerçekten de girişken, akıllı, uyumlu, ileriyi gören bir portre çiziyorlar. Onları bu işe koşan ve Türkiye için bir lobi yaratan Fethullah Hoca ve ekibini kutlamamak mümkün mü?

Bu gençler, kaliteyi ilke edinmişler. İnsanların düşüncelerinden dolayı onları dışlamak yerine, o düşünceleri öğrenmek, onlardan neticeler elde ederek daha başarılı iş yapmanın peşindeler. Bu yüzden de komünist dönemin önde gelen Rus aydınlarından olan Radi Fiş ile bağlantı kurmuşlar. Bizim Moskova'ya geleceğimizi, Nazım Hikmet'in mezarını da ziyaret edeceğimizi bildiklerinden, Nazım Hikmet'in dostu Radi Fiş'i de bulup getirmişler. Radi Fiş, olgun bir insan. Komünist sistemdeki eksiklikleri çok önceden fark ettiklerini söylüyor. Bu konuda ilk tepkilerin de Nazım Hikmet'ten geldiğini öğreniyoruz. Kitaplarda anlatılan komünizm ile Rusya'daki komünizm birbirinden çok farklıdır. Nazım Hikmet, Rusya'daki uygulamaların bir an önce düzeltilmesini dileyen tavır içindedir. Özellikle Sovyetler Birliği Komünist Partisi'nin 20. kongresinde alınan kararları görünce umudunu yitirir. Bu komünist elbiseli bürokrasi diktatörlüğüne olan güveni iyice sarsılır. Nazım Hikmet'in kişiliğini Radi Fiş'e yansımış görüyoruz. 12 yıl Nazım'la dost olan bu yaşlı komünist, kitaplarda anlatıldığı gibi bir komünizm arayanlara acıdığını söylüyor ve Türkiye'deki komünistleri uyarıyor: Öyle bir komünizm hiçbir zaman olmadı, olamaz da. Eğer siz hâlâ o kafada iseniz, doğrusu acıyorum sizlere...