Fethullah Hoca'nın İftarı
Türkiye Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı'nın geleneksel iftar davetindeydik. Kusursuz bir organizasyon ama herkes yerine oturduktan sonra, Hilton Oteli'nin Convention Salonu'nda bazı masaların boş kaldığını gördük. Merak edip araştırdık.
Vakıf yöneticileri "sürpriz konuklar" nedeniyle bazı davetlilerin ayakta kalmaması için bu kez tedbirli davranıp, davetli sayısından fazla masa donatmışlar. "Boşlukların" nedeni organizasyona gösterilen titizlikten kaynaklanıyor. Bu vakıf, Fethullah Gülen Hoca'nın "manevî başkanlığından" kaynaklanan önemini muhafaza etmeyi başarıyor. Fethullah Hocaefendi de, bu vakfı çok önemsiyor.
Dünkü iftara, şeker hastalığının verdiği ciddi rahatsızlığa rağmen katılmasının nedeni bu. Nihayet kürsüye Fethullah Hoca geldi. Gülen, Türkiye Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı'nın "hoşgörü" adına çok önemli gelişmelere imza atarken, öncülük görevi de yaptığına, aynı amaçlı benzer vakıfların sayılarının artışına dikkat çekti. Fethullah Gülen'in isim vermeden ama ağdalı bir tanımlamayla bazı "yapay tarikatlara" dokundurduğu konuşması ilgi çekiciydi: Toplumda gelişen hoşgörü atmosferine rağmen marjinal bir kesim, zaaflarını "bağırarak, çağırarak kendilerinde güç varolduğunu hissettirmeye çalışarak" toplumun huzurunu bozmaya devam edecektir. Hoca, "dikkat" diyordu adeta: Bundan sonra hoşgörüye pusu kuracaklar. Köprüleri yıkmaya çalışacaklar.
Ve anlaşılıyor ki, biz bundan sonra da çok ağır şeylerle imtihan olacağız. Bu tabloyu çizdikten sonra, Fethullah Hoca şöyle devam ediyordu: Biz bu imtihanda dişimizi sıkacağız. "Dövene elsiz, sövene dilsiz" ve gönül koymadan her şeyi sevgiyle, şefkatle kucaklayarak yarınlara birbirimizi severek yürüyeceğiz. Hoca'nın konuşmasıyla birlikte davetin sonuna gelinmişti ki, gazeteciler "biraz da siyaset" diyerek soru yönelttiler. Hoca'yı hep kaçmak istediği alana çekiyordu gazeteciler: Başbakanlık Konutu'ndaki iftar davetine katılmamıştınız. Fethullah Hoca, bugüne kadar hiçbir siyasî yemeğe katılmadığını belirtti: Bundan sonra da aynı mülahazalarla katılmayı düşünmüyorum. Sanırız, RP'lilerin Fethullah Hoca'dan rahatsızlık duymalarının "ince ayarı" bu sözlerde saklı!...
- tarihinde hazırlandı.