Fethullah Gülen Fikir Hırsızlığı Yaptı mı?

Hürriyet'in tarih yazarı Murat Bardakçı, Fethullah Gülen'in bir kitabından bahsetmiş. Bardakçı'nın iddiasına göre Gülen, "Burhanlar Anaforunda İnsan" isimli kitabı, İsmet İnönü döneminin son başbakanı Şemsettin Günaltay'ın "Zulmetten Nura" isimli kitabından alıntılar yapmış..

Kestirmeden söyleyeyim de herkes anlasın: "Gülen, bunu yaptığı için Bardakçı tarafından fikir hırsızlığı ile suçlanmış.. "

Medya zaman zaman bu tür hatalara düşüyor.. Özellikle internet siteleri, anlık haber yaptıkları için, çoğu zaman çuvallıyor. Ama emin olun biz gocunmuyoruz. Yaptığımız hata var ise, "Aman görünmesin, okunmasın" diye dualar ederek kuytu bir köşede yayınlamıyoruz. Manşetten ve herkesin okuyacağı yerden veriyoruz ki, gelen eleştiriler canımızı yaksın da bir daha böyle hataya düşmeyelim..

Ama ya Murat Bardakçı; Biri boğazına bıçak mı dayadı "Çabuk bu yazıyı içeri ver" diye...

Yok!

Neticede bir tarih yazısı ve ne zaman verilirse verilsin bayatlamayacak, gündemin gerisinde kalmayacak bir bilgi.. Bu nedenle üzerinde günlerce düşünülüp, üzerinde derin araştırmalar yapılabilecek bir haber..

Ama Bardakçı onu yapmıyor. Anlaşılan o ki, medya tabiri ile haberi elinde patlamasın diye yazıyı sabaha dar çıkarıyor.. Bakın Bardakçı'nın yazısında neler var:

Hafta içerisinde Fethullah Gülen'in son kitaplarından birini, 'Buhranlar Anaforunda İnsan'ı okumaya başladım ama daha ilk sahifeden itibaren 'Ben bu cümleleri bir yerden hatırlıyorum' dedim, düşündüm ve buldum:

Fethullah Gülen'in makalelerden oluşan kitabının ilk kısmı, 1949'un 15 Ocak'ı ile 1950'nin 22 Mayıs'ı arasında başbakanlık yapan, İsmet Paşa'nın ve tek partili dönemin son başbakanı olan ve tarih, ilâhiyat ve ahlâk konularında çok sayıda eser veren bir zamanların çok önemli bir bilim adamının, Şemsettin Günaltay'ın 20. yüzyılın ilk çeyreğinde Türk toplumunun düşünce yapısını derinden etkileyen 'Zulmetten Nura' isimli gayet meşhur kitabı ile neredeyse kelime kelime aynıydı.

Böyle diyor Murat Bardakçı..

Türkiye'de zaman zaman yazarlar, sağ ve afiyette olan isimleri öldü diye yazdı. Ama dikkat edin kimse üzerinde durmadı. Ancak yanlış bilgi veren isim bu kez bir tarih yazarı.. Dolayısıyla ben bunu eleştireceğim..

Araştırılmadan yazıldığı o kadar belli ki.. Bakın ben, kronometre tutarak bir araştırma yaptım. 2 buçuk dakikada ulaştığım bilgileri aşağıda sıralıyorum:

1- "Buhranlar Anaforunda İnsan" isimli kitap, Bardakçı'nın söylediği gibi 4 ay önce çıkmadı. Tam 20 sene önce, yani 1984 yılında yayınlandı..

2- "Buhranlar Anaforunda İnsan" kitabı, Sızıntı Dergisi'nin başyazılarından toparlanmıştı. Dolayısıyla yazının kaynağı Sızıntı Dergisi'nin 1984 Ocak sayısındaki başyazıdır.. Buradaki yazılar da genellikle irticalen yapılan konuşmaların kaleme alınması ile oluşuyordu.

3- Fethullah Gülen, Şemsettin Günaltay'a yeri geldikçe gönderme yapar, ismini zikrederdi. Yani fikirlerinden istifade ettiği görülebiliyordu.

4- Gülen, 1997 yılının 9'uncu ayının 2. gününde, Milliyet'ten Yasemin Çongar'la yaptığı röportajda, bilimsel yayınların izlenmesi gerektiğini vurgulayarak, bu çizgide Şemsettin Günaltay'ı ciddiyetle takip ettiğini ve bilimsel yayınlarından istifade ettiğini açıkladı. Yani Bardakçı'nın iddia ettiği gibi bu olay bir hırsızlık ise, Gülen bu hırsızlığı 1997 yılında bağıra bağıra açıkladı..

5- Bardakçı, iki yazıdan pasajları yanyana getirirken sanki tüm kitap alıntı gibi bir hava oluşturmuş. Oysa cümle cümle araştırıldığında dahi 20 cümleyi geçmeyecek bir esinlenme mevzu bahistir.

Bunun adı bilim hırsızlığı ise, Kemal Alemdaroğlu'na ne demeli onu ben bilemiyorum..

Bu bilgilere nasıl ulaştığımı da yazayım. İnternethaber okuru Berkant Güvenç'in beni uyaran mailinden sonra, Fikri Akyüz'ün önünde sürekli açık bulunan "Google" sitesine girdim. Her iki kitabın da adını yazdım ve önüme bu bilgiler çıktı.

Eminim ki, Murat Bardakçı da o siteye girmeye teşebbüs ederse, ara vermeden ve hiç düşünmeden tarihi bir özür yazısı yazmayı boynunun borcu bilecektir..

Ve okura bir not;

İnternethaber'in bazı okurları, bazen çok haklı, çok yerinde ve çok saygı duyulması gereken yorumlar gönderiyorlar. Ancak maalesef aynı yorumcular, o güzel yorumlarını, biraz küfür, çok da hakaretle süsleyerek kendi elleriyle rezil ediyorlar.

Umarım, benim bu yazıda Gülen'in tüm icraatlarını bir kenara bırakarak sadece bu suçlamadan dolayı yazı konum olduğunu anlarlar. Ve umarım Murat Bardakçı'ya yönelik o saygı duyulması gereken eleştiri yorumlarını küfürle süslemezler..