Hizmet Hareketi mensuplarını '111' kodu ile fişleme

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'nın Hizmet Hareketi'ne mensup olduğu ileri sürülen devlet memurlarını "111' kod adıyla fişlemesini köşesine taşıyan Zaman Gazetesi yazarı M. Nedim Hazar, "Sosyal Politikalar Bakanlığı, hükümetin 2004'ten beri sürdürdüğü fişlemede yeni bir dönem başlatmış. Kendi personelini fişleyerek bakanlık, başta Hizmet Hareketi ile irtibatlı olduğunu düşündüğü kişileri '111' kodu ile işaretlemiş. Esas korkutucu olan ise bu çağ dışı uygulamalarla ilgili tepkisizlik. Kiralık vicdanlardan elbette kaygı ve endişe duymasını beklemek saflık ama... Bu gidişle Fiş İşleri Bakanlığı (FİB) kurulması yakındır. Yoksa her bakanlığa fişleme için ayrı bütçe, ayrı kadro... Zor iş!" ifadelerini kullandı.

M. Nedim Hazar'ın "Kod 111" başlıklı köşe yazısı

Galiba insana en çok acı veren ve hayrete düşüren şey; haksızlıklar, zulümler ve insafsızlıklardan ziyade, vaktiyle bunlara maruz kalanların geçmiştekinden daha insafsız şekilde daha beterini yapması. Üstelik pervasızca...

Yoksa, zulüm ve haksızlık tarih boyunca insanlığın imtihanı olmuş. En iptidai kavimlerden en modern toplumlara kadar insanlık benzer sıkıntılarla sınanmış. Bir dönemin mazlum ve mağdurlarının gücü ellerine geçirdiklerine ne denli zalimleştiklerine şahit olmak meselenin en çok yaralayan kısmı.

Fişleme örneğin... Kısa süre öncesine kadar, bir tür dedikodu ve fısıltı olarak dolaşır, iktidar çevrelerinde şiddetle reddedilen ve hatta iftira olarak görülürdü. Misal, çok değil yaklaşık bir yıl kadar önce, Başbakan Erdoğan bir yurtdışı seyahati öncesinde şöyle demişti: "Bizim böyle fişleme gibi bir sanatımız yok. Böyle bir derdimiz de yok. Ben fişlendiğimi biliyorum, arkadaşlarımın fişlendiğini biliyorum ama biz böyle bir yola hiçbir zaman tevessül etmedik, bunları hiçbir zaman da doğru bulmadık. Bulmadığımızı da açıkladık." Dahası da vardı. İktidar partisinden çeşitli kişilerin fişlemeyi 'alçaklık, uğursuzluk, kalleşlik' gibi kelimelerle nitelendirdiği dönemler asırlar önceye ait değil.

Gerçi arada, Milletvekili Avni Doğan gibi kişilerin, "bugüne kadar başkaları fişledi, şimdi sıra bizde" gibi açıklamaları duyuldu ama sonradan yapılan tashihlerde, sözlerin maksadını aştığı ifade edilmişti.

Ve nasıl olduysa birdenbire iktidarın cumhuriyet tarihinin belki de en büyük ve kapsamlı fişlemeleri yaptığı ortaya saçıldı. 'Mavi-Yeşil-Kırmızı' renkli fişlemelerden inanç orijinine, oy verdiği partiden seyrettiği televizyona, okuduğu gazeteye, alışveriş yaptığı markete kadar akıl almaz bir fişleme düzeneğinin uygulandığı her geçen gün daha da gizlenemez bir şekilde ortaya çıkıyor.

Üstelik sadece günümüze ait de değil. Geçmişe yönelik giderek derinleşen bir fişleme faaliyetinden bahsediyor haberler.

Evler, yurtlar, okullar, dershanelerde kalan tüm öğrencilerin, şirket, vakıf, dernek, okul, yurtlarda çalışan tüm personelin, basın yayın kuruluşlarında çalışanların, ülke dışındaki tüm okullar ve personellerinin, birliklerin, derneklerin, vakıfların, bankaların, matbaaların, yayınevlerinin, dergilerin, ajansların, mağazaların ve hatta arsa/arazilerin bile fişlendiği belgeleriyle yazıldı çizildi. Burada da durmadı, işi resmi yazıya bile döktü bazıları ve illere gönderilen emirlerle özel olarak fişleme ekipleri ve takip sistemleri kuruldu. Her türlü eğitim, ticari ve sosyal faaliyet anında rapor edildi vs...

Haberi gördünüz mü bilmiyorum, son olarak Aile Bakanlığı, hükümetin 2004'ten beri sürdürdüğü fişlemede yeni bir dönem başlatmış. Dün bu yazı kaleme alınana kadar herhangi bir yalanlama gelmedi. Hoş gelse de çok anlamı olmazdı, zira haberde belgeler, tüm açıklığıyla yazılanların doğruluğunu ortaya koyuyordu.

Bütün personeli fişleyen bakanlık, başta Hizmet Hareketi ile irtibatlı olduğunu düşündüğü kişileri '111' kodu ile işaretlemiş. Haber doğal olarak uygulamanın tek parti döneminde azınlık cemaatlerine verilen 'Rumlar 1, Ermeniler 2, Yahudiler 3' şeklindeki soy kodunu hatırlattığını yazıyordu.

Yayınlanan belgelere göre, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'nda kurulan özel ekip, fişleme listelerinde 'kod' kullanmaya başlamış. Bakanlık müsteşarı ve yardımcılarının yönettiği ekip, kendi personeli arasında Hizmet Hareketi ile irtibatlı olduğunu düşündükleri kişileri '111' kodu ile fişlemeye başlamış.

Esas korkutucu olan ise bu çağ dışı uygulamalarla ilgili tepkisizlik. Kiralık vicdanlardan elbette kaygı ve endişe duymasını beklemek saflık ama... Bu gidişle Fiş İşleri Bakanlığı (FİB) kurulması yakındır. Yoksa her bakanlığa fişleme için ayrı bütçe, ayrı kadro... Zor iş!

Kaynak: http://www.zaman.com.tr/mahmut-nedim-hazar/kod-111_2244168.html