Fethullah Gülen ve Nedim Şener...
Klâsik Aristo mantığına göre bilinir ki:
A = B, B = C ise A = C'dir...
Peki...
El Kaide ve Hizbullah'ın Türkiye'de ve hatta Dünyada en çok nefret ettikleri toplumsal hareket hangisidir?..
Hiç düşünmeden verilecek cevap belli:
Gülen Hareketi...
Peki...
Uğur Dündar, Emin Çölaşan, Bekir Coşkun, Yılmaz Özdil, Ayşenur Arslan...
Ve haliyle...
Onların yanında poz veren...
Ve hatta...
O büyüklerinden derlediği belge(!) ve bilgilerle(!) kitaplar yazıp Hrant Dink cinayetini bile Gülen Hareketi'ne yıkmaya çalışan Nedim Şener gibi arkadaşların en çok nefret ettikleri toplumsal hareket hangisi?..
Onun da cevabı belli:
Gülen Hareketi...
O halde Aristo mantığından hareketle şöyle diyebilirim:
El Kaide ve Hizbullah = Uğur Dündar, Emin Çölaşan, Bekir Coşkun, Yılmaz Özdil, Ayşenur Arslan ve Nedim Şener...
Bir dakika efendim...
Hemen itiraz etmeyin...
Her "Allah" diyene "yobaz" sıfatını takanlar da sizler değil misiniz?..
Her "Sevgi" diyene, her "dinler arası diyalog" isteyene de keza "mürteci" yaftalamasını sizler yapmıyor musunuz?..
O halde Gülen Hareketi'ni ortak düşman bellediğinize göre ben sizi neden El Kaide ve Hizbullah ile "eş" tutmayayım?..
Siz istediğiniz kıyası yapmakta özgür olacaksınız da ben yasaklı mı olacağım?..
Şimdi asıl anlatmak istediğim konuya geleyim...
>Açık Toplum Vakfı Başkanı Hakan Altınay, Aslı Aydıntaşbaş'ın "Burada olmak için liberal görüşlü olmak şart mı? Mesela bir İslamcı ya da bir MHP'li de Açık Toplum'a proje sunabilir mi?"sorusuna bakın nasıl cevap veriyor:
"Tabii ki. 'Türkiye'de bir sorun görüyorum ve şöyle çözmek istiyorum' diyen herkese açığız".
"Mesela iyi bir fikri olan bir muhafazakâr ya da MHP'liye de mi?"
"Tabii ki. Haklar, bize en benzemeyen insanlar için savunabildiğimiz ölçüde anlamlı şeylerdir..."
Altınay'ın cevabının asıl soylu olan kısmı ise şu bölüm:
"Haklar, bize en benzemeyen insanlar için savunabildiğimiz ölçüde anlamlı şeylerdir..."
Biz Liberaller yıllardır işte bunu anlatmaya çalıştık...
"Liboş" diye küçümsensek de bu ilkemizden vazgeçmedik; "şeriatçılara yamanmaya çalışıyorlar" denilse de...
1994 yılında Besim Tibuk başkanlığında Liberal Demokrat Parti'yi kurduğumuzda (kurucu genel başkan yardımcısıydım) ilkemiz işte bu gerçekten mukaddes cümleydi...
"Haklar, bize en benzemeyen insanlar için savunabildiğimiz ölçüde anlamlı şeylerdir..."
Başkanımız Tibuk da, arkadaşlarım da, ben de bu ilkeden hiçbir zaman sapmadık...
Hatırlanırsa o dönemde başörtülü diye üniversiteye sokulmayan kızlarımıza en samimi ve güçlü desteği bizler, Liberal Demokratlar verdik...
Mütedeyyin insanların izledikleri TV ekranları bizlere davetiye üstüne davetiye çıkarırken, "merkez medya" olarak bilinen Aydın Doğan - Dinç Bilgin'in medyalarıysa bizlerle dalga geçiyorlardı...
Bugün de inanç ve düşünce özgürlüğünün en samimi destekçilerinin başında Altınay ve arkadaşlarının geldiğine inanıyorum...
Hem de çoğu seküler yaşam tarzını tercih etmiş olmalarına rağmen...
Ama 18 yıl önce kurduğumuz Liberal Demokrat Parti'yi ise (ne yazık ki) hükümete muhalefet olsun diye Ergenekonculara zımni destek verirken izliyorum...
Nedim'in (Şener) geceye katıldığını Aslı'nın Milliyet'te yayımlanan makalesinden öğrendim...
Özgürlüğüne kavuştuğu ilk gecede Nedim'i de konuk eden Açık Toplum Vakfı'nın Gülen Hareketi'ne duyduğu saygıyı da yakından biliyorum...
Ama...
Bir şeyi daha biliyorum:
Verdikleri kimi bilgi ve belgelerle(!) Nedim'i destekleyen yakın dostlarının, uğurlu ağabeylerinin, yılmaz kardeşlerinin Gülen Hareketi ve Açık Toplum Vakfı'ndan nasıl da nefret ettiklerini de biliyorum...
Umarım ki Nedim Açık Toplum Vakfı ve Gülen Hareketi konusunda daha geniş bilgilere sahip olmak için çaba gösterir...
Umarım Nedim "başkaları için bir şeyler yapmaya çalışan insanların" çabalarının içtenliğine ikna olur...
Ve...
Umarım Nedim içeride yattığı 375 günün sorumlularının gerçekte kimler olduğunu, olabileceğini bir kere daha düşünür...
Umarım Nedim, Hrant Dink cinayetine göz yumanlar içinde Gülen Hareketi'ne gönül vermiş olma ihtimali olan tek kişinin bile bulunamayacağını kabul eder...
Umarım Nedim; Gülen Hareketi'ne gönül vermiş insanların da ağızlarından "Haklar, bize en benzemeyen insanlar için savunabildiğimiz ölçüde anlamlı şeylerdir" diyen, diyebilenler olduğu gerçeğini görür...
Umarım...
Ummaktan öte, dilerim...
- tarihinde hazırlandı.