Nedim Şener'e, uğursuz gelen uğurları!..
Sevgili Nedim;
Telefonda ilettiğim "geçmiş olsun" dileklerimi bir kez de köşemden kamuoyuyla paylaşmak istiyorum...
İçerideyken özlemini duyduğun kızını elinden tutup okula götürme arzunu da gerçekleştirdiğine göre artık dışarıdaki hayatın gerçeklerine dönebiliriz...
Sevgili Nedim;
Patronun Uğur Dündar "yayınlamadığı" haberlerden kazanırken sen eline geçen / gönderilen bilgi ve belgelerden derlediğin haberleri "yayımlayıp" da kazanmayı tercih ediyordun...
Çünkü...
Sen mütevazı ama inançlı bir gazeteciydin...
Önüne gelen, getirilen belgelerin doğruluklarından şüphe duymuyordun...
Çünkü...
Belgeleri getirenler / verenler üst düzey yetkililerdi...
Tek hatan "neden senin tercih edildiğini sorgulamaman"dı...
Evet Nedim?..
O belge ve bilgileri getirip önüne atanlar neden başkalarını değil de seni tercih ediyorlardı?..
Umarım bu soruyu cezaevindeyken kendine sormuş, doğru cevabını da vermişsindir...
Sevgili Nedim;
375 günlük kendinle baş başalığında Hrant Dink cinayetinin arka plânını yazmadığını (yazdırılmadığını) da fark ettiğini zannediyorum...
Çünkü...
Kitabını okuyanlar bir şeyi çok net anlıyorlar ki senin Hrant Dink cinayetinin çözülmesi gibi bir derdin yok...
İyi niyetle belki ama son derecede anlaşılır biçimde Hrant Dink cinayetini Gülen Hareketi'ne yıkmak için yazmışsın o kitabı...
Oysa...
Cinayete üzüldüğünden eminim...
Çünkü temiz adamsın...
Hiç kimsenin öldürülmesine gönlün el vermez...
Ama Nedim...
Senin gibi temiz kalpli, iyi niyetli birisi; ömrünü "dinlerarası diyalog" için harcamış...
Yüreği insan sevgisiyle dolu Fethullah Gülen ya da sevenlerinin o menfur cinayeti işletmiş veya işleyenlere göz yummuş olabileceğine nasıl inanır işte bunu aklım hiçbir zaman almadı, almıyor, almayacak...
Kabul et ki birileri seni kullandı...
Sevgili Nedim...
Yanında bulunduğun kişilere baktıkça nasıl da kullanıldığını görüyor, üzülüyorum...
Cezaevinde yattığın sürece sana sahip çıktım...
Hatta kimilerinin "sen de mi Ergenekonculardan yanasın?" suçlamalarına rağmen sahiplendim seni...
Sevgili kardeşim;
Artık özgürsün...
Artık elinde kalemin ve büyük ihtimalle bir de ekranın olacak...
Uğur ağabeyin seni mutlaka bir ekrana yerleştirecek ve önüne belgelerbilgiler(!) yığmaya devam edecek...
Ama Nedim;
Umarım ders almışsındır...
Umarım bundan sonra Uğur ağabeyine duyduğun sevgi ve saygıyla değil, aklınla hareket edersin...
Sevgili Nedim;
28 Şubat'ta, dönemin bakanlarından biri sabahın köründe öylesine bilgi ve belgeler koyuyordu ki önüme; doğruluklarını sorgulamıyordum bile...
Ama...
RefahYol Hükümeti istifa edip de beni belgeye boğan bakan Mesut Yılmaz'ın azınlık hükümetine ortak olan DTP'ye (Cindoruk'un partisi) transfer olunca, fena halde kullanıldığımı anlamıştım...
Anlamıştım ama çok geçti artık benim için...
Aynı Bakan daha sonra; bana aleyhinde belgeler taşıdığı Aydın Doğan'ın gazetelerinden birinde yazmaya başlayınca da kullanıldığıma olan inancımın pekişmesiyle birlikte nefretim de ikiye katlandı tabii...
Şimdi Nedim...
Bundan sonra tabii ki gözüm üstünde olacak...
Tabii ki tutuklu olduğun sürece her şeye rağmen seni savunuşum ve sahiplenmemin artık hükmünün geçtiğini sen de kabul edeceksin, etmelisin...
Yani Nedim...
Yaşadıklarından, çektiğin çilelerden ders almışsan desteğim devam edecek...
Ama...
Nefret ettikleri Gülen Hareketini ve bazı polis müdürlerini karalamak için seni maniple edip kullananlarla birlik olmaya devam edeceksen, karşında olacağım...
Hatta seninle mücadele edeceğim...
Bunu da senin ve ailenin huzuru için yapacağım...
Çünkü Nedim;
Aynı acıları bir daha çekmene gönlüm razı değil...
Ve Nedim...
Sakın ola "seni başbakan ve cemaat hapsettirdi" diyenlerin gazlarına gelme...
Gelme çünkü o onların birinci yalanlarıdır...
Unutma ki Başbakan ve Cemaat bir gazeteciyi gerçekten hapsettirmek isteseydi en son sana sıra gelirdi...
Yani...
Çektiğin çileleri unutma...
Ancak...
Müsebbiplerini uzakta arama...
Müsebbiplerinin "cömertsin" deyip malından, "yiğitsin" deyip canından edenlerde olduğunu sakın ola aklından çıkarma...
"Uğurum" dediğin kimi büyüklerinin sana nasıl "uğursuz" geldiklerini ve onlarla birlikte olduktan sonra acılara gark olduğunu öyle kalın harflerle yaz ki bir daha seni kandıramasınlar...
Gözlerinden öperim
Memduh
- tarihinde hazırlandı.