Fethullah Gülen Hocaefendi'yi dinlerken...

Fethullah Gülen Hocaefendiyi dinlerken...

Kendileri hiç hoşlanmasa da yazmadan edemeyeceğim... Oturuşu edebin mücessem hali. Ağzından tane tane dökülen kelimeler kulağı aşarak direkt kalbe işliyor.

Simasında hep bir mahviyet mevcut. Yıllarca çekilen, son günlerde tahammülfersa hale gelen dertler adeta yüzünün her bir karesinde okunuyor.

Gözler, yıllarca, uykuya hasret kalmış; sonunda pes ederek uykusuzluğa biatte bulunmuş. Çok az uyuduğu için basiretin merceği olmuş.

Ağızdan çıkan her bir kelime beynin kıvrımlarından elenerek geliyor. Konuşulan sözler, her şeyin ilm-i ilahi tarafından kayıt altına alındığının şuurunda bulunduğunu apaçık ortaya koyuyor.

Gerçekleri eğip bükmeden, Allah'tan başka hiçbir şeyden çekinmeden, son derece net, üzerine basa basa dillendiriyor. Hiçbir dünyevi otoriteden zerre miktar bir çekincesi söz konusu değil. Yolundan, konuştuklarından, çizgisinden olabildiğince emin.

Tane tane konuşuyor. En ağır konuları muhatabının seviyesinde ele alarak anlatıyor. Espri yapmıyor, nüktelerle konuşmalarını zenginleştirip daha zevkli hale getiriyor. Nükteler yüksek bir zekâ ürünü. Mevzuların üzerinde düşünülmesini sağlayarak insan ufkunun açılmasına vesile oluyor.

Derdi, niyazı, ızdırabı kulluk... Konuşmalarının büyük bölümünü Allah'a hakkıyla kul olup olamadığı endişesi oluşturuyor. Şahsi veya içtimaı bütün problemlerin Yaratan'a bi hakkın kullukla çözüleceğine dair tam bir itminanı mevcut.

Zarif bir İstanbul beyefendisi... Naif bir, Allah, Peygamber (sas)ve sahabe aşığı. Onların ismini her andığında hafifçe doğrularak saygıyla selamda bulunuyor. Bu, alışkanlık haline gelmiş; andığının şuurunda ancak her selamı düşünerek, iradî olarak vermiyor. Fıtratının bir parçası olarak eda ediyor. Dinleyene, Peygamber ve sahabileri karşısındaymış izlenimi veriyor.

Tevazunun, kendisini insanların en aşağısı görebilecek kadar zirvesinde. Bu konuda oldukça net ve samimi. Allah karşısındaki mahviyeti onu bu denli alçakgönüllü kılmış.

Diğer taraftan vazifesinin de farkında. Sırtında yıllardır taşıdığı küfelerin şuurunda. Tevazuyla, sorumluluğun kazandırdığı ali makam kendisinde çok iyi mezc oluyor. Söz, fiil ve ricalarını etkili kılan da bu hakikat.

Sima oldukça duru. Yılların ifadesini üzerinde taşısa da bir sabininki kadar taze duruyor. Gözün karatmayıp, ağzın kirletmediği çehre pırıl pırıl; kalbin aydınlığı her bir noktasına aksetmiş.

Giyim ve kuşamı oldukça sade; ancak bir o kadar da zevkli. Kıyafetlerinde uyumsuz bir renk veya göze hoş gelmeyecek bir görüntü hiçbir zaman mevcut değil.

Sade bir insan, Allah'a saygının zirvesinde bir kul, gözü yaşlı bir Allah-Peygamber aşığı, dertli bir vatan delisi...

Bunlar ona makam olarak yetiyor; başkaca bir mansıba ihtiyacı yok.

O bir Hocaefendi; ne başbakan ne cumhurbaşkanı ne bir bakan. Hoca ve efendi. Dini ilimlere müthiş hâkim, fen bilimlerine nazır mütefennin.

Hoca efendiye Allah'tan sağlık, sabır ve uzun ömürler recasıyla...

Kaynak: http://haber.rotahaber.com/espri-yapmiyor-nuktelerle-konusuyor_483451.html

Pin It
  • tarihinde hazırlandı.
Telif Hakkı © 2025 Fethullah Gülen Web Sitesi. Blue Dome Press. Bu sitedeki materyallerin her hakkı mahfuzdur.
fgulen.com, Fethullah Gülen Hocaefendi'nin resmî sitesidir.