Artık cevaplamak vaktidir

Haftalardır soruyorlar: "Düne kadar övdüğünüz hükümete bugün neden yükleniyorsunuz?"

Sonra konuyu Cemaat'e indirgeyip "Cemaat neden İktidar'dan desteğini çekti" sorusu geliyor.

Tabii şu da var: "Cemaat neden AK Parti'ye operasyon yapıyor. Sırada ne var?"

Birincisi... Hükümetin iyi yaptığı işler için övülmesi ne kadar doğruysa... Yanlış icraatlarına yüklenilmesi de o kadar doğaldır, yani... Siyasette ezeli ve ebedi biat yoktur.

İkincisi... Cemaat'in iktidardan desteğini çektiği falan yoktu. Yıllardır bürokraside "Cemaat'ten" diye tasfiye edilen yığınla kadroya sesini çıkarmadı. Dershanelerin kapatılmasına itiraz etti, hepsi o... Sonrasında patlayan rüşvet ve yolsuzluk soruşturmalarını Cemaat'e fatura eden Başbakan'ın bizatihi kendisi.

Üçüncüsü... Cemaat'in AK Parti'ye operasyon yaptığına dair sadece "laf" var. Her gün yalanlanan onlarca yandaş gazete iddiası, çürütülen iftiralar da orada duruyor. Rüşvet ve yolsuzluk operasyonları üçüncü ayını tamamlıyor, Devlet ellerinde, somut bir veri ortaya koyamadılar.

Ayrıca... Cemaat durduğu yerde duruyor. Takip ettiğim kadarıyla dün neyi savunuyorsa, bugün de aynı noktada.

Değişen kim ona bakmalı

- Başbakan 8 ay önce Türkçe Olimpiyatları finalinde, Olimpiyat Stadı'nda, "Biz hepimiz aynı gönül davasının sarsılmaz neferleriyiz" diyordu. Bugün "örgüt, Haşhaşiler" ağzına ne gelirse hakaret ediyor, yurtdışındaki Türk okullarını muhatabı devlet başkanlarına şikâyet ediyor.

- Cemaat dün Ergenekon ve Balyoz davaları ile Türk demokrasisinin arındığını, darbecilerin cezalandırılmasıyla ülkede kirli bir sayfanın daha kapandığını düşünüyordu. Hükümet de dün aynı noktadaydı, Başbakan bu davaların "savcısıydı"... Bugün, "müebbet hapis cezalarına çarptırılmalarına rağmen" Ergenekon sanıkları tahliye ediliyor. Onu bırakın, boğaz kesen, suçüstü yakalanan Zirve Yayınevi katliamı canileri bile serbest bırakıldı. Ne iş?

- Cemaat, dershanelerin kapatılmasına itiraz etti. Çünkü yanlış eğitim sisteminin bir sonucuydu, dershaneler, sistem düzeltilmeden kapatılamazdı. AK Parti'nin çoğu milletvekili ve bakanı da çocuklarını bu dershanelere yolladılar. Dershanelerin kapatılması "Eğitimde reform" diye sunuldu. Başbakan 25 Şubat 2014 AK Parti grup toplantısında asıl niyeti itiraf etti, "Dershaneleri ortadan kaldırıyoruz. Çünkü paralel yapının farklı hesapları vardı."

- Başbakan düne kadar "Bitsin bu gurbet, hasret" diye çağrı yaptığı Fethullah Gülen'e bugün akıl almaz hakaretler sıralıyor, "yalancı peygamber, sahte veli, âlim müsveddesi". Gülen, ağzını açıp tek kelime etmedi. Bilakis, arkadaşlarını "kötü sözlere aynıyla karşılık vermeyin" diye uyardı.

- Cemaat dün AK Parti'nin kapatılmasının karşısında durdu. Bugün aynı AK Parti, kendisini kapatmaya çalışan hukukçularla işbirliği halinde, yasal çalışma yapıyor.

- Cemaat dün 12 Eylül 2010 referandumu için bastırdı. Hükümet şimdi orada hata yaptığını söylüyor, HSYK başta olmak üzere demokratikleşen tüm bağımsız kurulları, partileştiriyor.

- Cemaat hep "demokrasi" dedi, "Avrupa Birliği kriterleri" dedi. Hükümet bugün AB seçeneğini rafa kaldırmayı tasarlıyor.

- "Cemaat yaptı" denilen kuleler çöktü: Deniz Baykal ve MHP'lilere komplo kasetleri... Fenerbahçe'yi ele geçiriyor, iddiası... Aydın Doğan'ı Yargıtay'da paralel yapı köşeye sıkıştırdı, lafı... Paris'te Sakine Cansız'la birlikte üç kadın PKK'lıyı Cemaat katletti, iddiası... Oslo görüşmelerini Cemaat sızdırdı, iftirası... Hepsinin altından ya hükümet, ya MİT ya da hükümete yakın isimler çıktı.

76 milyona kemoterapi...

Listeyi uzatabilirsiniz.

Cemaat durduğu yerde dururken birileri köprüleri atıp "bitirme planı" yaptı, ayrıca tüm kirli konuları bu adrese fatura etti, hepsi bu.

Seçim vaatlerine bakar mısınız:

- 30 Mart'tan sonra Cemaat'e operasyon var.

- Facebook ve YouTube (elbette Twitter) kapatılabilir.

- Ülkeyi muhaberat devletine çevirecek MİT Yasası geçecek.

Ortaya ne bir suç ne de bir suçlu konabildi.

Lafla, kuru iddiayla, iftiralarla süreci buraya getirdiler.

"Her taşın altında Cemaat" yalanıyla koca Türkiye'yi kemoterapiye soktular.

Metabolizma dağıldı. Ne bağışıklık sistemi kaldı ne de refleks.

Hayırlı seçimler.