Kur'ân-ı Kerim'in Anlatılıp Tanıtılması

Kur'ân-ı Kerim'in her yönüyle genç nesillere sevdirilip benimsetilmesi, onlarda dinî şuurun uyarılması, canlı tutulması açısından çok önemlidir. Sırf "Kur'ân-ı Kerim mukaddes bir kitaptır." demek hem Kur'ân adına hem de çocuk adına yetersizdir. Böyle bir yaklaşım, baskıyla belli bir yaşta, bir seviyedekiler için kâfi görünse de ilerisi için kat'iyen yetersizdir; hatta daha sonraki olumlu telkinler için bir ön yargıya sebebiyet vermesi açısından zararlıdır. Bu itibarla onun, nâzil olduğu günden bu yana kimsenin muaraza edemediği ve günümüzde ilim ve teknolojinin varabileceği son hudutlara dair muhkem kaziyeleriyle Allah'ın son mesajı olduğu anlatılmalı ve inandırılmalıdır.

Aslında Kur'ân-ı Kerim, yaratılış, varlık, genişliğiyle bütün kâinatlar hakkında en yeni ilmî 'veriler'e muvafık, onlarla çelişmeyen; hatta küllî kaideler hâlinde onlara dair icmâlî bilgiler veren öyle harika bir kitaptır ki, ona 'Mikro-âlemden makro-âleme kadar her şeyi kulluk hedefli şerh ve izah ediyor.' dense sezadır. "Bilinmeyen nice hazineler ve görünmeyen gayb âleminin anahtarları O'nun nezdindedir. Onları O'ndan başkası da bilemez. Karada ve denizde ne varsa hepsini O bilir.. O'nun haberi olmadan bir yaprak bile düşmez.. yerin derinliklerine doğru karanlıklar içindeki herhangi bir daneyi de. Hâsılı yaş-kuru hiçbir şey yoktur ki, apaçık Kitab-ı Mübin'de bulunmasın." (En'âm, 6/59) âyeti de bu gerçeğin semâvî şahididir.