Ben Geldim
Kulluğum başımda billûrdan bir taç,
Kullukla erilmez pâyeye erdim.!
Kapında bu benden hep Sana muhtaç;
Aç kapını, tut elimden ben geldim!
Duydum büyünü en engin bir hazla,
Koşarken koşanlar hep Sana nazla;
Bense, işte bu tutarsız niyâzla,
Aç kapını, tut elimden ben geldim!
Kalmadı korkum yakından-ıraktan,
Her şeyi çözen, çürüten topraktan;
Tek endişem var, o da son duraktan;
Aç kapını, tut elimden ben geldim!
Fikirler bomboş ve hudutsuz fezâ,
Duyulup görülen rûhlara ezâ..
El açıp herkes durunca niyâza,
Aç kapını, tut elimden ben geldim!
Ses ver, öteden nağmeler duyulsun!
Ünsün akıp akıp rûhuma dolsun.
Kaybeden ruh yitirdiğini bulsun,
Aç kapını, tut elimden ben geldim!
Üst üste şafaklar söksün çöllerde,
Açsın bahtımın ikbali her yerde;
Tıpkı bir tulû gibi perde perde,
Aç kapını, tut elimden ben geldim!
Doğup esince nûrun tepelerden,
Duyulduğunda nâmın kubbelerden;
Taşarken celâlin minarelerden,
Aç kapını, tut elimden ben geldim!
Hep uzak olsam da Sen yanımdaydın,
Bütün benliğime nûrunu yaydın;
Seninle olunca günlerim aydın,
Aç kapını, tut elimden ben geldim!
Rûhumda hafakan, boynumda kement,
Hatırımı yakîninle mâmûr et!
Hâlim sana ayân, eyle inâyet!
Aç kapını, tut elimden ben geldim!
Sızıntı, Mart 1996, Cilt 18, Sayı 206
- tarihinde hazırlandı.