Ayıpları örtmek

Bir insanın mahrem yanlarını ifşâ etmek, hatalarını fâş etmek asla doğru değildir. Böyle bir şey insan haklarına da, mevcut hukuka da, İslâm fıkhına da aykırıdır. Hata ve günahları fâş etmek değil, örtmek esastır. Hırsızlık yapan bir insan derdest edilip Efendimiz’e (sallallâhu aleyhi ve sellem) getirilince, O (sallallâhu aleyhi ve sellem), “Niye getirdiniz bunu?”[1] demiş; zina itirafıyla kendisine gelene de, “Dön git ve Allah’a tevbe et!”[2] buyurmuştur. Dünyada bir mü’minin ayıbını örtenin Allah da kıyamet günü ayıplarını örter.[3]

[1] Bkz.: Ebû Dâvûd, hudûd 8; Nesâî, kat’u’s-sârık 3; İbn Mâce, hudûd 29; Dârimî, hudûd 6.
[2] Bkz.: Müslim, hudûd 22; Ebû Dâvûd, hudûd 24, 25; İbn Mâce, hudûd 9.
[3] Bkz.: Müslim, zikir 38; Tirmizî, hudûd 3; Ebû Dâvûd, edeb 60; İbn Mâce, mukaddi­me 17.