Salât u Selâm Üzerine

Konuşurken Peygamber Efendimiz'in (sav) İsmini Söyledikten Sonra 'Sallallâhu Aleyhi ve Sellem' Dediğimiz Gibi Yazıda da Aynı Şeye Riayet Etmemiz Gerekir mi?

Salât u selâm, Allah Resûlü (s.a.s) hakkında Cenâb-ı Hakk'a yapılan bir duadır. İnsanlığın İftihar Tablosu da, Yanında adım anıldığı hâlde bana salât u selâmda bulunmayanın burnu yerde sürtülsün.' ifadeleriyle bu konuda bizzat kendisi tahşidatta bulunmuştur. Dolayısıyla sözlü olarak söylediğimizde yaptığımız gibi, O'nun mübarek isimlerini yazdıktan sonra da 'Sallallâhu aleyhi ve sellem', 'Aleyhissalâtu vesselâm' veya bunların kısaltması olan (s.a.s) ve (a.s) ifadelerini yazmak lâzımdır. Fakat burada 'lâzım'dan muradımız, şer'î mânâda 'mutlak lâzım' değildir. Zira insanın hayatında bir kere mi, yoksa Efendimiz (s.a.s)'i her anışında mı salât u selâm getirmesi gerektiği konusunda ulema arasında ihtilâf vardır.

Salât u selâm getirirken, bir taraftan nâm-ı celîl-i Muhammedîyi yâd etmek, beri taraftan da, bir İmam-ı Rabbânî, bir Üstad Bediüzzaman edasıyla, her zaman değişik tâzimât ve tekrimâtla hislerimizi ifade etmek ve böylece O Zât'ı içimizde daima taze tutmak ise, O'na karşı ayrı bir vefa borcudur.