İnsan ve Yolculuk

Ve, asıl yol, insanoğluyla doğmuş, onun şuuruyla aydınlığa kavuşmuş ve onun duygu ve düşüncesiyle sonsuzluk kazanmıştır. Ne gariptir ki; yolsuzluk da onunla doğmuş ve yolların rağmına; bir lâhza da, onun yakasını bırakmamıştır. Evet, her devirde, yıldızlar arası seyahat edenlere mukabil, bataklıkta yol arayanlar da eksik olmamıştır.

Aslında yol, yol vurup yürüyen ve yürüdüğü yolun erkânını bilenler için vardır. Her günü ayrı bir hezeyânla geçip gidenlere, yolun varlığıyla yokluğu müsavidir. Yolda yürüme, emniyetin ve hedefe varmanın ilk şartıdır. Bu itibarla da, zevkli ve ümit vericidir. Ne var ki, aynı yolun, bir sürü de, inişi, çıkışı; deresi, tepesi; sıkıntı ve ızdırabı vardır. Hele bizim yolumuz, hele bizim yolumuz..!