İlahi Günler
O ilâhî günlerin en güçlü referansı hiç şüphesiz imanın, ümidin, azmin yanında, tohumun, toprağın bağrında sıkışmasına denk ızdırap günlerindeki sancı, hafakan ve heyecanlarımızdır. Gelecek günler bunlarla yeşerip bunlarla var olacak, bunlarla yâdedilip bunlarla anılacaktır. Evet, yarınların neşe, sevinç ve sürûru, hep geçmişin çile, ızdırap ve sıkıntıları üstünde tüten sıcak bir buğu, dalgalanan canlı bir ışık ve âheste âheste açan rengârenk bir tomurcuk gibi hatırlanacaktır. Hem de gönüllere ra’şeler salacak kadar bir enginlik içinde...
Madem ki vicdanlarımızda böyle bir baharın şafak emârelerini duyup hissediyoruz; öyleyse daha şimdiden onu, ruhlarımızın enginliğinde yaşayabilir ve gönüllerimize açılan vuslat pencerelerinden temâşâ ederek ona hoşâmedide bulunabiliriz.. bulunabilir ve yüreklerimizi şevkle hoplatan bu kabil duyuş ve sezişlerle en ciğersiz hadiseler karşısında dahi hep neşe soluklayabiliriz. Gerçi ilâhî isimlerin rengârenk bir aynası ve ebedî âlemlerin de sırlı koridoru sayılan bu pırıl pırıl dünyanın bütün güzelliklerini duyup yaşayamayacak, ilelebet onunla beraberliğimizi sürdüremeyecek, hususiyle de onun ihtişamlı dönemlerini idrak edemeyeceğiz ama, ömrümüzü; ebediyete olan imanımız, ümidimiz üzerinde şekillendirerek, aşk u şevkin kanatlarıyla sonsuza uçabilecek ve bir kere kaybettiğimiz ebediyeti, ihtimal yüz kere bin kere duyabileceğiz. Böyle bir ruh haleti ve ebediyete inanç eksenli düşünce sayesinde, beklentilerimizin hemen her çeşidini, milli mefkûremizi, onu gerçekleştirme adına ortaya koyduğumuz stratejileri, uğrunda ömrümüzü adadığımız dâvâmızı, gözlerimizi açıp-kapayıp beklediğimiz saadetimizi ve her zaman ermeyi planladığımız zevklerimizi kat katıyla duyup yaşayabiliriz. İlerde mutlaka ereceğimize inandığımız mutluluğu, gönüllerimizin yamaçlarında birer cennet manzarası ve cennet çağıltıları şeklinde duyup yaşayacaksak artık geriye kayda değer ne kalıyor ki.? Böyle bir saadet vaadi ve bu ölçüde bir duyuş ve hissediş, şimdiki bulanık binbir lütûftan daha iyi değil mi.? Zannediyorum gönüllerimizde tüllenen ve bütün beklenti ufuklarımızı kuşatan böylesine engin bir saadet vaadine karşılık, halihazırdaki bütün zevkler, safalar feda edilse de değer..
- tarihinde hazırlandı.